İtilâf devletleri tarafından düzenlenen Çanakkale deniz harekâtı, Birinci Dünya Savaşı’nın en önemli askerî faaliyetlerinden birini teşkil etmektedir. Osmanlı Devleti’nin Almanya’nın yanında savaşa katılmasıyla zor durumda kalan İngiltere ve Fransa, Rusya ile doğrudan temasa geçip savaş güçlerini artırmak, Osmanlı Devleti’nin Süveyş kanalı ve Hint yolu üzerindeki baskısını kaldırmak, Orta Avrupa’ya sızan Alman-Avusturya ordularını arkadan çevirmek için bu harekâtı gerekli görmüşlerdi. Boğazlara karşı girişilecek bir deniz harekâtı ile İstanbul’un ele geçirilişi Osmanlılar’ın savaş dışı bırakılması fikri bilhassa dönemin Denizcilik bakanı Winston Churchill tarafından savunulmuştui.
Balkan Savaşı yenilgisinden sonra Ege, Kızıldeniz ve Akdeniz’de başarılı manevralarda bulunan Hamidiye kruvazörü, Birinci Dünya Savaşı’na girişin müsebbibi olarak gösterilen Yavuz zırhlısı, 18 Mart 1915 günü devrin en güçlü donanmasına Çanakkale Boğazı’ndan geçiş izni vermeyen Nusret mayın gemisi, Millî Mücadele yıllarında Karadeniz limanlarından cephane ikmali sağlayan Alemdar tahliye gemisi gibi Sultanhisar torpidobotuii ve Muâvenet-i Milliye muhribiniiii de üstlendiği başarılı görevleri dolayısıyla ele almak ve oynadıkları rolleri belirtmek bu yazının konusunu oluşturmaktadır. Zira, bu iki küçük ama muharebelerde çok mühim roller üstlenmiş gemiler, diğerlerinin gölgesi altında kalmış, bunlar üzerinde pek durulmamıştıriv.
Savaş yıllarında Marmara’ya İtilâf devletlerinin denizaltıları girdiğinden İstanbul’dan Çanakkale’ye deniz yoluyla asker ve cephane gönderilmesi hayli güçleşmişti. Cepheye kara yoluyla taşımacılık hemen hemen imkânsız gibiydi. Yapılabilenler ise hem yetersiz, hem de geç ulaşıyordu. Bu sebeple Boğaz Komutanlığı İstanbul-Gelibolu arasında ulaşımı tehlikeye düşüren denizaltılarla savaşmak için Donanma Komutanlığı’ndan yardım istedi. Donanma Komutanlığı bunun üzerine Peyk-i Şevket kruvazörü ile Gayret-i Vataniyye muhribini ve beş küçük torpidobotu Boğaz Komutanlığı emrine gönderdiv.
Boğazı denizaltı ile ilk geçme girişiminde Saphire isimli Fransız denizaltı komutanı Yarbay Fournier bulundu. Saphire, Köse Burnu kalesinin açığında su üstüne çıktığında Nusret mayın gemisi ile İsa Reis gambotu tarafından vuruldu. Kendini denize atabilen 14 erin dışında kimse kurtulamadı. Bu olaydan iki ay sonra İngilizler’in ilk boğazı geçme girişimi 17 Mart 1915 günü Kıdemli Yüzbaşı T. Brody komutasındaki E-15 denizaltısı ile yapıldı. Bu denizaltı boğazı geçmek için daldı, uzun süre dipte gittikten sonra Dardanos tabyalarının önünde su üstüne çıkmak zorunda kaldı. Sahilden açılan topçu ateşi sonucu, kulesi parçalandı ve sahile yanaşıp karaya oturdu.
Mondros’ta bekleyen denizaltıların kumandanları boğazı geçip Marmara’ya girmek ve Çanakkale’ye asker ve cephane taşıyan gemileri batırmak için izin istiyorlardı. Bu izin, Binbaşı Stocker komutasındaki AE-2 isimli İngiliz denizaltısına verildi. İşte bu safhada Sultanhisar torpidobotu ön plana çıktı ve Çanakkale Savaşları tarihinde küçük gibi görünen çok önemli bir faaliyeti icra etti.
Sultanhisar süvarisi Kıdemli Yüzbaşı Ali Rıza Bey’invi anlattığına göre, 25 Nisan 1915 günü Yüzbaşı Stoker’in komutasındaki AE-2 denizaltısının Boğaz girişine doğru ilerlediği görüldü. Aynı gün Çanakkale ile Maydos arasında dolaşan Turgut Reis zırhlısına saldırıp bir torpil atan denizaltı, bütün gün sıkı bir şekilde aranmasına rağmen bulunamamıştı. Ancak, Ali Rıza Kaptan denizaltıyı bulmaya kararlıydı.
İki gün sonra, 27 Nisan 1915 günü öğle vakti AE-2, içi asker dolu Şirket-i Hayriyye’nin 38 numaralı Şükran vapurunu Marmara’nın ortasında tespit etti. Vapur, Sultanhisar torpidobotunun himayesindeydi. AE-2 denizaltısının periskopunu sürer sürmez attığı torpido gözcüler tarafından fark edildi ve torpido vapurun manevrası ile savuşturuldu.
29 Nisan sabahı, Sultanhisar Marmara Adasına doğru gittiğinde vardabandıranın sesi “iskele baş omuzluğunda bir periskopun bulunduğunu” haber veriyordu. AE-2, 2000 metre mesafede periskop sürdü. Sultanhisar derhal periskopa ateş açtı. Periskopun ikinci sürülüşünde AE-2 torpidosunu atmıştı. Sultanhisar güzel bir manevra ile tehlikeyi atlattı. Sultanhisar’dan yapılan atışlarla da AE-2 isabet almıştı ve su altında kalamıyordu. Denizaltının kulesi saat 9.45’te tekrar su yüzüne çıktı. Denizaltı, çareyi Çanakkale yönüne kaçmakta buldu. Yeniden heyecanlı bir takip başlamıştı. Biraz sonra torpidonun 500 metre uzağında denizaltının kulesi tekrar su üstünde gözüktü. Sultanhisar’ın torpidoları müsademeler sırasında yok kolmuş, topları da etkisiz kalmaktaydı. Bu sebeple, Sultanhisar süvarisi Ali Rıza Bey’in aklına denizaltıya bütün hızıyla çarpmak fikri geldi. 800 küsur tonluk teknenin yanında boğaz sandalı gibi kalan Sultanhisar torpidobotu denizaltında bir yara açabilecek miydi? Saat 10.50’de Sultanhisar, tam yolla denizaltının üzerine doğru yol almaya başladı. Aradaki mesafe 25 metreye kadar inmiş, çarpışmaya ramak kalmıştı. Derken, Sultanhisar’ın başı denizaltının sancak tarafındaki yatay dümenin ucuna bindirdi. Artık denizaltının su yüzüne çıkma ümidi yoktu ve denizaltı yavaş yavaş Marmara’nın mavi sularına gömülmeye başladı. Neticede Sultanhisar torpidobotu kendisinden 10 misli büyük bir denizaltısını büyük bir cesaret ve manevra ile batırmayı başarmıştıvii.
AE-2 denizaltısı, tarihte ilk defa Çanakkale Boğazı’nı geçerek Marmara’ya giren ve Türk donanması tarafından batırılan ilk denizaltı olduviii.
Muâvenet-i Milliyye muhribinin faaliyetine gelince; gündüz fasılasız savaşlar ile yorgun düşen askerler, geceleyin sahile kolaylıkla ve istediği ölçüde sokulan Goliath zırhlısının yan ateşleriyle hırpalanıyor, ağır kayıplara uğruyordu. Hatta, Osmanlı askerleri hiç susmayan bu gemiye “Kocakarı” adını takmıştı.
Çanakkale Müstahkem Mevkii kumandanı Cevad Paşa, Bahriye Erkân-ı Harbiye Reisi olan Rauf Bey’den “ne bahasına olursa olsun, Goliathix zırhlısının tasfiye edilmesini istedi”. Bu vazife de Muâvenet-i Milliye muhribine verildix. Goliath, İngilizler’in anavatan filosundan getirdikleri, 18 Mart 1915 deniz savaşından beri tanınan, en kudretli ve modern zırhlılardan biri idi.
Komutanlığının emrini alan gemi komutanı Ahmed Bey ve irtibat subayı Alman Yüzbaşı Firle Bey, müstahkem mevki komutanını ziyaret ettiler, oradan Kilitbahir’e geçerek düşman gemisinin yerini ve harekâtını izlediler. Karadan Morto Limanı’na kadar gidip geldiler.
Muâvenet-i Milliyye muhribi torpido subayı Ali Haydar Bey’in anlattığına göre komutan ve efradının endişesi asla ölüm değildi. Torpidolarla emniyet altına alınmış bir zırhlıyı batıracak bir muhribin dönüşüne ihtimal verilmiyor, görevi yaparken batırılmaları halinde sağ ve salim olarak yüzerek karaya çıkabileceği düşünülüyordu. Bekâr olanlarda daha bir başka korku vardı! O da sağ kurtulduktan sonra çamaşır ve elbise nereden ve nasıl bulunacaktıxi”.
Elbise ve çamaşır bulma endişesi evli olanlarda da uyanmıştı. Geminin ikinci kaptanı çamaşır ve elbiselerini İstanbul’a gönderince diğer subay ve erler de bütün ağırlıklarını İstanbul’daki akrabalarına ve bildikleri adreslere gönderdiler.
Muâvenet-i Milliyye muhribi, 12/13 Mayıs gecesi Ayasofyalı Yüzbaşı Ahmed komutasında Çanakkale’den hareketle, mayınlı bölgeyi geçtikten sonra gece yarısı Seddülbahir cephesinde Morto koyu açıklarına ulaştı. Hedef, bu koyda sahilden 100 metre uzaklıkta demirlemiş Goliath zırhlısıydı. Zırhlıları koruyan destroyerler arasından görünmeden sızıp Goliath’a yaklaşan Muâvenet-i Milliyye, Goliath kule nöbetçisinin megafonla parolayı soran görevlisini, anlaşılmaz bazı İngilizce sözlerle oyalayarak, hedefine peş peşe üç torpil gönderdi. Goliath, gece yarısı saat 01.15’te kumandan köprüsü hizasından, ortasından ve gerisinden aldığı üç isabet neticesinde üç dakikada gemi komutanı başta olmak üzere 570 kişilik mürettebatıyla birlikte sulara gömülmüştür. Hızla oradan uzaklaşan ve sonra bacasını kapatarak Gelibolu kıyılarına sokulup ağır ağır yol alan Muâvenet-i Milliyye de ışıldaklarını yakarak onu arayan düşman destroyerlerinden kaçmayı başarmıştı. Böylece, bir bakıma tarih tekerrür etmiş, “Koca Goliath (Calût) ufak Davud’a bir kere daha mağlup olmuştu”. Goliath’ın battığını İngiltere Bahriye Nâzırı Avam Kamarası’ndan beyan ettixii.
Bu kazanılan başarıdan dolayı Bahriye Nâzırı Vekili Nuri Bey tarafından Sadâret’e gönderilen 31 Mayıs 1915 tarihli arzda söz konusu gemilerin mürettebatına çeşitli madalyalar verilmesi teklif edildixiii. Bu konudaki çıkan irâdede iki geminin mürettebatının listesi önemle durularak kendilerine madalyası verilmesi kararı çıkmıştır. Sunulan mürettebat listesine göre 157 kişiye altın ve gümüş muharebe, gümüş imtiyaz muharebe, altın liyâkat muharebe, gümüş liyâkat muharebe madalyaları verilmiştir (3 Haziran 1915)xiv. Bunlar içersinden 24’ü Muâvenet-i Milliyye, 7’si Sultanhisar zabiti, 4’ü Alman zabiti olmak üzere rütbeli asker olarak 35 kişi; erat olarak da Muâvenet-i Milliyye’den 74, Sultanhisar’dan 25 ve Alman erat 23 kişi yer alıyorduxv. Efrat listelerine bakıldığında dikkati çeken husus bunların çoğunun Marmara ve Karadeniz sahillerindeki şehir ve kasabalara mensup olduklarıdır. Bunlara nispetle Ege kıyıları ve Akdeniz kıyılarından çok az sayıda erat mevcuttur. Öte yandan bu gemilerde Alman subay ve eratın da bulunduğu söz konusu belgelerden anlaşılmaktadır. Bunların savaş sırasındaki rolleri hakkında bilgi bulunmamakla birlikte, gemilerde Alman subaylarının bulunmadığı veya bütünüyle Alman mürettebattan oluştuğu yolundaki iki görüşün bu kaynakların ışığında tam olarak doğru olmadığı söylenebilirxvi.
Çanakkale savaşlarında Osmanlı Donanmasının faaliyetleri Nusret mayın gemisinin dışında kara harekâtının gölgesi altında kalmıştır. Halbuki, donanma son derece isabetli bir şekilde direkt bir savaşa girme yerine arkada Marmara denizinde bir müdafaa hattı oluşturmuş gözükmektedir. Bu arada yukarıda belirtilen son derece önemli harekâtı da gerçekleştirmiştir. Bunda hiç şüphesiz Osmanlı denizcilerinin önemli payı vardır. Mürettebatın seçiminin, yetiştirilmesinin, sevk ve idaresinin de yine büyük payı olduğu anlaşılmaktadır. Subay ve erler teknik donanım olarak yetersiz bile olsa, bunların denizcilikteki yetenekleri sayesinde bu önemli başarı kazanılmış görünmektedir.
Mu‘âvenet-i Milliyye Muhrib-i Hümâyûnu Zâbitânı
Αtâ buyrulan madalyanın nev‘i: Altun ve gümüş imtiyâz muharebe madalyası | |||
Salnâme numarası 192 | Süvari | Korvet Kapudanı | Ayasofyalı Ahmed b. Safvet Efendi, Kapudan |
Αtâ buyrulan madalyanın nev‘i: Gümüş imtiyâz muharebe madalyası | |||
108 | Kılavuz Kapudan | Kd. Yzb. | Yeniköylü Hâfız Nazmî b. İbrahim Efendi |
667 | Süvârî-i sânî | Yzb. | İzmirli Rızâ b. Kerîm Efendi |
819 | Torpidocu | Yzb. | Gelibolulu Ali Haydar b. Esad Efendi |
961 | Topçu ve Bölük zâbiti | Mülâzım-ı evvel | Yenişehirli Alâeddin b. Cemal Efendi |
1163 | Güverte | Mühendis | Kasımpaşalı Ahmed Kenân b. İbrahim Efendi |
1353 | Serçarkçı | Kd. Yzb. | Piyâleli Nazmî b. Mehmed Efendi |
1531 | İkinci çarkçı | Kd. Yzb. | Kasımpaşalı Zenci Ali b. Yahya Efendi |
1765 | Çarkçı | Yzb. | Tekfurdağlı [Tekirdağ] Hacı Hasan b. Ahmed Efendi |
1643 | “ | “ | Edremidli Mehmed b. Hüseyin Efendi |
1715 | “ | “ | Bursalı Mustafa b. Sâlih Efendi |
1948 | “ | “ | Tekfurdağlı İbrahim b. İsmail Efendi |
2112 | “ | “ | Seddülbahirli Abdullâh b. İzzet Efendi |
2054 | “ | Mülâzım-ı evvel | Kasımpaşalı Ahmed Cemil b. Mehmed Emin Efendi |
2539 | “ | “ | Kal‘a-i Sultâniyyeli [Çanakkale] İsmail Hakkı b. Ahmed Efendi |
2549 | “ | “ | Kartallı Arif b. Mehmed Efendi |
2161 | “ | “ | Midillili Mehmed b. Veysel Efendi |
2650 | “ | “ | Küçük Mustafa Paşalı İbrahim Edhem b. İsmail Hakkı Efendi |
2672 | “ | “ | Giridli Mehmed b. Süleyman Efendi |
2205 | “ | “ | Eğinli [Kemaliye] Mehmed b. İbrahim Efendi |
2529 | “ | “ | Galatalı Mehmed Midhat b. Abdullah Efendi |
2276 | “ | “ | sitâneli [İstanbul] Mehmed Bahaeddîn b. Mehmed İzzet Efendi |
2228 | “ | “ | sitâneli Sa’îd İbrahim b. Hilmi Efendi |
2787 | “ | Beşinci sınıf cerrah | Kasımpaşalı İsmail b. Sâlih Efendi |
Sultanhisar Torpido[yı] Hümâyûn Zâbitânı
Αtâ buyrulan madalyanın nev‘i: Altun liyâkat muharebe madalyası | |||
529 | Süvâri | Kd. Yzb. | Beşiktaşlı Ali Rıza b. Mehmed Efendi |
Αtâ buyrulan madalyanın nev‘i: Gümüş imtiyâz muharebe madalyası | |||
969 | Süvâri-i sânî | Mülâzım-ı evvel | Çeşmeli Mehmed Dâniş b. Rıza Efendi |
1572 | Ser çarkçı | Kd. Yzb. | Gelibolulu Ahmed Muhtar b. Galib Efendi |
1868 | İkinci çarkçı | Yzb. | Çengelköylü Hüseyin b. Ahmed Efendi |
2544 | Çarkçı | Mülâzım-ı evvel | Zağferanbolulu [Safranbolulu] Hakkı b. Osman Efendi |
2304 | “ | “ | Üsküdarlı Mahmud b. Hasan Efendi |
2677 | “ | “ | Kasımpaşalı Ahmed Necmî b. Ömer Efendi |
Alman Zâbitân ve Efrâdı
Aded | Rütbesi | İsmi | Hidmeti | Taltîf olunacağı madalya |
1 | Korvet Kapudanı | Pfeifer Bey | Filotilla komodoru | Altun ve gümüş imtiyâz muharebe madalyası |
Mu‘âvenet-i Milliyye’de
2 | Kd. Yzb. | Firle Bey | Nısf filotilla komodoru | Altun ve gümüş imtiyâz muharebe madalyası |
3 | Yzb. | Zeppelin | Topçu zâbiti | Gümüş imtiyâz muharebe madalyası |
4 | Mülâzım | Andre | “ | “ |
5 | Torpido Bçvş. | Benoburg | Makine | Gümüş liyâkat muharebe madalyası |
6 | “ | Matig | “ | “ |
7 | “ | Beif | “ | “ |
8 | Porsun | Stamm | “ | “ |
9 | “ | Poskul | “ | “ |
10 | “ | Hase | “ | “ |
11 | Onbaşı | Schwatman | Vardabandıra | “ |
12 | “ | Zims | Torpidocu | “ |
13 | “ | Weinberg | “ | “ |
14 | “ | Akerman | “ | “ |
15 | “ | Krebs | “ | “ |
16 | “ | Kreksa | “ | “ |
17 | “ | Kiranki | “ | “ |
18 | “ | Heiberg | Ateşçi | “ |
19 | “ | Firnis | “ | “ |
20 | “ | Dornfell | “ | “ |
21 | “ | Walter | Telsiz-telgrafçı | “ |
Sultanhisâr’da
1 | Onbaşı | Lampireihard | Torpidocu | Gümüş imtiyâz muharebe madalyası |
2 | Bçvş. | Kopfstadt | “ | Gümüş liyâkat muharebe madalyası |
3 | Nefer | Henren | Makine | “ |
4 | Onbaşı | Gude | “ | “ |
5 | “ | Karlowins | “ | “ |
6 | “ | Schmapring | “ | “ |
Mu‘âvenet-i Milliye Muhrib-i Hümâyûnu Efrâd-ı Mürettebâtı
Αtâ olunacak madalya: Gümüş liyâkat muharebe madalyası | |||
Tertîb numarası | İsmi | Rütbesi | Hidmeti |
325/2474 | Bandırmalı Mustafa oğlu Hakkı | Bşvş. | İşaretçi |
İhtiyat/24 | Trabzonlu Abdullah oğlu Halil İbrahim | Çvş. | Topçu |
326/883 | Gemlikli Osman oğlu Bahrî | “ | Porsun |
326/796 | Yalovalı Receb oğlu İsmail | “ | Serdümen |
326/1853 | Bayramiçli Ali oğlu Mü’min | “ | Topçu |
325/2645 | Bodrumlu Ahmed oğlu İbrahim | “ | Torpidocu |
325/1870 | Çarşanbalı Abdurrahman oğlu Ali | “ | “ |
326/761 | Karamürselli Hüsnî oğlu Celâleddin | “ | Güverte |
327/45 | Giresunlu Hüseyin oğlu Mehmed | “ | Telsiz-telgrafçı |
326/1004 | Yalovalı Ahmed oğlu Ali | Onbaşı | Topçu |
326/2158 | İpsalalı Mehmed oğlu Hüseyin | “ | “ |
326/2165 | İpsalalı İbrahim oğlu Tahsin | “ | “ |
326/2254 | İpsalalı Ahmed oğlu Mehmed | “ | “ |
326/1863 | Bayramiçli Ahmed oğlu Hüseyin | “ | Güverte |
326/4325 | Ereğlili Ahmed oğlu Mustafa | “ | Topçu |
326/2005 | İnebolulu Sâlih oğlu Ömer | “ | Güverte |
327/432 | Karakuşlu [Akkuş] Bektaş oğlu Azmî | “ | Torpidocu |
328/358 | Mudanyalı Mesud oğlu Abdullah | “ | Yazıcı |
328/882 | Lâpsekili Abdullah oğlu Süleyman | Nefer | Porsun |
328/394 | Şileli Ahmed oğlu Abdullah | Onbaşı | Güverte |
328/1362 | İzmirli Ahmed oğlu Tevfîk | “ | Telsiz-telgrafçı |
326/1072 | Akçaâbâdlı Süleyman oğlu Osman | Nefer | Torpidocu |
326/453 | Erdekli İsmail oğlu Süleyman | “ | Güverte |
328/2213 | Samsunlu Necîb oğlu Satılmış | “ | Topçu |
327/2738 | Gemlikli Ömer oğlu Süleyman | “ | Torpidocu |
328/2243 | Çarşanbalı Mehmed oğlu Hüseyin | “ | “ |
328/1441 | Ordulu Ahmed oğlu Mehmed | “ | Güverte |
329/869 | Dersaâdetli [İstanbul] Safa oğlu Murad | “ | Torpidocu |
329/51 | İzmirli Hasan oğlu Mehmed Ali | “ | Güverte |
329/924 | İzmirli Hüseyin oğlu Ali | “ | İşaretçi |
329/643 | Cideli İsmail oğlu Ali | “ | Topçu |
329/291 | Divrikli Mehmed oğlu Hüseyin | “ | “ |
330/3065 | Rizeli Arif oğlu Hüseyin | “ | Güverte |
325/1167 | Urlalı İbrahim oğlu Mustafa | Bşvş. | Makine |
327/801 | Çatalcalı İsmail oğlu Muharrem | Çvş. | “ |
325/3948 | Marmarisli Mehmed oğlu Ali | Onb. | “ |
325/3885 | Bafralı Raşid oğlu Halîm | “ | “ |
325/3887 | Bafralı Canbolad oğlu İdris | “ | “ |
326/1899 | Edremidli Ahmed oğlu Ali | “ | “ |
326/2646 | Cideli Mustafa oğlu Abdurrahman | “ | “ |
326/2154 | İpsalalı Mehmed oğlu Ahmed | “ | “ |
326/409 | Bandırmalı Mehmed oğlu Adem | “ | “ |
326/409 | Şileli Halil oğlu Hüseyin | “ | “ |
327/670 | Marmarisli Mehmed oğlu Hüseyin | “ | “ |
327/2497 | Edremidli Mehmed oğlu İbrahim | “ | “ |
328/595 | Ayancıklı Hüseyin oğlu Yakub | “ | “ |
327/612 | Ayancıklı Hüseyin oğlu Rıza | “ | “ |
329/364 | Trabzonlu Mustafa oğlu Hâfız | “ | “ |
325/2958 | Ereğlili Mustafa oğlu Mustafa | Nefer | “ |
325/707 | Fatsalı Şâkir oğlu Hüseyin | “ | “ |
327/976 | Ayancıklı Hasan oğlu Hüseyin | “ | “ |
328/1805 | Kal‘a-i Sultâniyyeli Receb oğlu Mehmed | “ | “ |
328/836 | Ordulu İbrahim oğlu İbrahim | “ | “ |
328/2413 | Beşiktaşlı Eyüb oğlu Saîd | “ | “ |
328/1701 | Ereğlili Mehmed oğlu Mustafa | “ | “ |
328/1999 | Nifli [İzmir Kemalpaşa] Mehmed oğlu Bekir | “ | “ |
328/1359 | Hopalı Ali oğlu Hasan | “ | “ |
329/1712 | Ereğlili Hakkı oğlu Mustafa | “ | “ |
329/381 | Ordulu Şâkir oğlu Hüseyin | “ | “ |
329/432 | Çanakkaleli Hasan oğlu Yahya | “ | “ |
329/411 | Mersinli Ali oğlu Halil | “ | “ |
329/881 | Göreleli Mustafa oğlu Mehmed | “ | “ |
329/368 | Ordulu Halil oğlu Mustafa | “ | “ |
329/540 | Rizeli Mahmud oğlu Hüseyinxvii | “ | “ |
329/368 | Ordulu Hasan oğlu Cemal | “ | “ |
329/331 | Sinoblu Ali oğlu Tevfik | “ | “ |
İhtiyat/1166 | Adanalı Mehmed oğlu Mustafa | “ | “ |
330/3296 | İzmirli Süleyman oğlu Ahmed | “ | Güverte |
330/3308 | Düzceli Abdurrahman oğlu Ahmed | “ | “ |
330/2937 | Rizeli Mustafa oğlu Mehmed | “ | “ |
330/3319 | Rizeli Osman oğlu Hüseyin | “ | “ |
326/2078 | Menemenli Mahmud oğlu Halil | Onb. | “ |
322/969 | Çanakkaleli İbrahim oğlu Muhiddin | “ | “ |
328/27 | Karamürselli İsa oğlu Hüsnü | “ | Nefer |
Sultanhisar Torpido[yı] Hümâyûnu Efrâd-ı Mürettebâtı
Αtâ olunacak madalyanın nev‘i: Gümüş liyâkat muharebe madalyası | |||
Tertîb numarası | İsmi | Rütbesi | Hidmeti |
325/3911 | Yalovalı İbrahim oğlu Hamza | Onb. | Güverte |
326/2840 | Edremidli Ahmed oğlu Nûri | “ | Yazıcı |
328/944 | Akçaâbâdlı Yusuf oğlu Ahmed Can | “ | Güverte |
326/1674 | Karamürselli Sâlim oğlu Râsim | Nefer | Torpidocu |
326/2631 | Cideli Mustafa oğlu Hasan | “ | Serdümen |
327/3068 | Kal‘a-i Sultaniyyeli Halil oğlu Hasib | “ | Güverte |
327/2658 | Bartınlı İsmail oğlu Kâmil | Onb. | “ |
327/3421 | Ordulu Tufan oğlu Mehmed | Nefer | Torpidocu |
327/2225 | Samsunlu Abdullah oğlu Mehmed | “ | Güverte |
328/1636 | Edremidli Kadir oğlu Ömerxviii | “ | Nişancı |
328/106 | İzmirli Musa oğlu Ali | “ | Güverte |
329/762 | Sinoblu Mustafa oğlu Rıza | “ | Torpidocu |
329/624 | Sinoblu Hamdullah oğlu Sâlim | “ | “ |
İhtiyat/413 | Giresunlu Ömer oğlu Dursun | “ | Makine |
326/2638 | Cideli Osman oğlu Receb | Onb. | “ |
326/407 | Bandırmalı Halil oğlu Şevki | “ | “ |
327/97 | Ordulu Osman oğlu Osman | “ | “ |
328/1857 | Şileli Osman oğlu Mustafa | Nefer | “ |
327/2052 | Cideli Mehmed oğlu Eşref | “ | “ |
328/1724 | İzmirli Mehmed oğlu Ahmed | Onb. | “ |
329/231 | Tirebolulu Azîz oğlu Hamid | Nefer | “ |
327/3286 | Mersinli Mehmed oğlu Veli | “ | “ |
328/1020 | Sivrihisarlı Hasan oğlu İsmail | “ | “ |
329/533 | Cideli Bilal oğlu Bilal | “ | “ |
330/1230 | Dersaâdetli Faruk oğlu Kâmil | “ | “ |
Mu‘âvenet zâbıtânı | 24 | |
Sultanhisar zâbıtânı | 7 | |
Alman zâbıtânı | 4 | |
35 | 35 | |
Mu‘âvenet-i Milliyye efrâdı | 74 | |
Sultanhisar efrâdı | 25 | |
Alman mürettebât | 23 | |
122 | 122 | |
(Yalnız yüz elli yedidir) | 157 |
i Çanakkale Muharebeleri ve bibliyografya için bk. Zekeriya Kurşun, “Çanakkale Muharebeleri”, DİA, VIII, 206.
ii Sultanhisar, 97 tonluk küçük bir torpido istimbotuydu. İki torpidosu, ayrıca iki de 37’lik topu vardı.
iii Muâvenet-i Milliye, Meşrutiyetten sonra Osmanlı Donanma Cemiyeti tarafından Almanya’da yaptırılmış dört muhripten biridir. 1909’da denize indirildi. Mart 1910’da Osmanlı donanmasına satıldı. 17 Ağustos 1910’da Çanakkale’de teslim edilen gemi 626 tonluk, 72 metre uzunluğunda, saatte 35 mil hız yapan küçük bir tekneydi. Silahları 2 tane 7.5’luk, 2 tane 5.7’lik topla, 3 adet 45’lik torpido kovanından ibaretti. Muâvenet-i Milliye, Balkan Savaşı’nda ve Birinci Dünya Savaşı’nda da pek çok harekete katıldı. 1923’de hurdaya çıktı.
iv Hamidiye kruvazörü, Yavuz zırhlısı, Nusret mayın gemisi ve Alemdar tahliye gemisi destanlaşan gemiler olarak nitelendirilmiş ve bu bakışla yapılan bir çalışma yayımlanmıştır (Erol Mütercimler, Destanlaşan Gemiler, İstanbul 1987).
v Nejat Gülen, Dünden Bugüne Bahriyemiz, İstanbul 1988, s. 304.
vi “Sultanhisar Destanı”, (Anlatan: Sultanhisar Süvarisi Ali Rıza Kaptan), Yıllarboyu Tarih Dergisi, VIII/4 (Nisan 1982), s. 59-64; a.d., VIII/5 (Mayıs 1982), s. 59-64.
vii “Sultanhisar Destanı”, a.d., VIII/4 (Nisan 1982), s. 63-64; Gülen, a.g.e., s. 303-306.
viii Sultanhisar torpidobotuna dair yapılan yeni bir çalışma için bk. Nurcan Bal (hzl.), Marmara’da Denizaltı Avı: Sultanhisar ve Stoker’in Denizatlısı AE 2, İstanbul 2006.
ix Goliath, 1898’de denize indirilmiş, 15 yaşında, 13.500 tonluk bir İngiliz zırhlısıydı. 119 m. uzunluğundaydı. 18 mil hızı vardı. Mürettebatı 700 kişiydi. Goliath, 4 tane 30,5 cm, 12 tane 15,2 cm, 10 tane 7,6 cm, 2 küçük top ve 2 makineli tüfek ile donatılmıştı. Ayrıca, su altında konuşlandırılmış 45,7 cm çapında 4 torpido kovanı vardı.
x Gülen, a.g.e., 303-306.
xi Rekta Ragıb Önen, “Muâvenet-i Milliye Muhribinin Torpido Subayı Ali Haydar Bey’in Anıları: Goliath’ı Ben Batırdım”, Yıllarboyu Tarih Dergisi, VIII/4 (Nisan 1982), s. 5.
xii Osmanlı Belgelerinde Çanakkale Muharebeleri (yay. Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Daire Başkanlığı), I, Ankara 2005, s. 102. İngiliz General Ian Hamilton’un günlüğüne Muavenet-i Milliyye muhribinin bu başarısı “Dün gece yoğun sis esnasında bir Türk torpidobotu Çanakkale Boğazı’ndan sızıp Goliath zırhlısını torpidoladı. Bu hususta henüz fazla bir bilgi almış değiliz. Düşman madalyayı hak etti” şeklinde yansıdı (Ersan Baş-Nurcan Bal [hzl.], Muavenet-i Milliye ve Goliath’ın Batırılışı, Ankara 2007, s. 88).
xiii BOA, İ. TAL, nr. 505/1333 Z-017, lef: 1.
xiv BOA, İ. TAL, nr. 505/1333 Z-017, lef: 2.
xv Bunların isimleri ekte verilmiştir.
xvi Mesela en son bk. Hasan Ersel, “Yavuz Geliyor Yavuz…”, Toplumsal Tarih, sayı: 76 (Nisan 2000), s. 39.
xvii Burada Rizeli olarak gösterilen Mahmûd oğlu Hüseyin’in Tirebolulu olduğu bilinmektedir. Bizzat kendisinden yıllar önce Muâvenet-i Milliye’nin bu başarısını dinledim. Mahmûd oğlu Hüseyin (Hüseyin Cevizoğlu) Tirebolu’da 1893’te doğmuş, 8 Temmuz 1973’te yine aynı yerde vefat etmiştir. Bk. Ayhan Yüksel, Tirebolu’dan Simalar: Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Değerlerimiz, İstanbul 2005, s. 57-58.
xviii Edremidli Ömer’den gemi komutanı Ali Rıza Bey de hatıralarında bahsediyor. a.g.d., s. 64.