GELİBOLU’YU ANLAMAK

Teröre Lanet… Sağduyuya Çağrı ( Tuncay Yılmazer )

Türkiye yine 15 güzide evladını şehit verdi. 1992 yılından bu yana defalarca basılmış , onlarca  şehit verilmiş bir karakola 350 kişi olduğu belirtilen ağır silahlara sahip terörist grubu güpegündüz saldırdı. Hava kararana kadar süren çatışmada 15 fidanımız Hakk’a yürüdü.  Yine Türkiye’nin dört bir yanına ateş düşecek, hamasi konuşmalar yapılacak, bu acıları istismar etmek isteyenler olacak. PKK’lılar da ellerini ovuşturarak tam da istediklerinin gerçekleşmesinin keyfini yaşayacak. Ama hayır! Şehitlerimizin yüreklerini teröristleri sevindirerek daha da sızlatmayalım. Onlar aslında bize ne yapmamız gerektiğini gösterdiler. Baksanıza.  Kırklareli’nden Diyarbakır’a, Kastamonu’dan Siirt’e  olmak üzere hepsi Türkiye’min dört bir köşesinden… Çanakkale’nin minik bir kopyası gibi adeta.


 


Jandarma Astsubay Çavuş Hasan Önal (Eskişehir)
Piyade Uzman Çavuş Cahit Yıldırım (Erzurum)
Piyade Uzman Çavuş Selçuk Can (Osmaniye)
Jandarma Uzman Çavuş Hasan Aygör (Kırıkkale)
Jandarma Uzman Çavuş Egemen Yıldız (İzmir)
Jandarma Uzman Çavuş Ozan Onur İlgen (Adana)
Jandarma Uzman Onbaşı Rasim Eser (Mersin)
Piyade Çavuş İlhan Küçüksolak (Kastamonu)
Piyade Er Halil İbrahim Aralık (Denizli-Kale)
Piyade Er Muhammet Aydemir (Artvin)
Piyade Er Davut İlbaş (Siirt)
Piyade Er Ramazan Yeşil (Antalya-Serik)
Jandarma Er Oktay Karakelle (Bayburt)
Jandarma Er Hakkı Aran (Diyarbakır)
Jandarma Er Çağlar Mengü (Ordu)


 


Devlet tabiî ki güvenlik tedbirlerini almalı . Ancak  soruna sadece askeri açıdan bakmanın çözüm olmadığı ortada. Bu konuda hükümete ve muhalefete büyük görevler düşüyor… Türkiye büyük bir medeniyetin yükünü omuzlarında taşıyor. Hepimiz bunun sorumluluğuyla hareket etmeliyiz.  Terörün çaresi daha fazla militarizasyon değil tam tersi demokrasi, insan hakları kavramının daha da ön plana çıkarılması, ırkçılığa hiçbir şekilde prim verilmemesidir. Soğukkanlılık, sağduyu, gerçek vatanseverlik işte tam bu günlerde belli olur. Hatırlayın “Arabın Arap olmayana üstünlüğü yoktur” diyerek etnik ayrımcılığı reddeden Hz. Peygamber(S.A.V)’i…  Ve yine hatırlayın ; etnik-dini çatışmalarda yakınlarını kaybetmiş bir Hindu arkadaşına annesi babası öldürülmüş bir Müslüman çocuk bulmasını ve onu Müslüman geleneklerine göre yetiştirmesini öğütleyen Gandhi’nin o eşsiz cevabını. Onların acılarını paylaşmanın mümkün olmadığını da bilsem de  15 Şehidimize Cenab-ı Allah’tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı diliyorum. Yaralı askerlerimize de Allah acil şifalar versin. Bu kahraman şehit ve gazilerimize çok şey borçluyuz.


 


 


 


…………………….


 


Not: Daha önce de Dağlıca çatışması vesilesiyle bir yazı yazmıştım. Umarım bir daha böyle acı olaylar yaşamayız.

11.452 okunma

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir