GELİBOLU’YU ANLAMAK

Çanakkale Cephesinden Anzac Günlükleri ( M. Onur Yurdal )

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinin en göze topluluklarından biri olan ve adı gibi Çanakkale’ye ait olan “Çanakkale Savaşları Araştırma ve Tanıtma Topluluğu”nun ilk kitabı olan “Çanakkale Cephesinden Anzac Günlükleri” adlı kitap yayımlandı. Üniversitede bir ilki gerçekleştiren bu topluluk, Çanakkale Savaşlarına dair birçok katkı sağlamayı hedeflemekte.


 


    Kitap; Çanakkale Muharebelerine şahit olmuş, orada savaşmış, savaşı politik, siyasi yönleriyle ele alan , kısacası savaşı yakından takip eden Anzacların günlüklerinden oluşmaktadır. Orijinal metinlerden Türkçeye çevrilerek, topluluğun Akademik Danışmanı Niyazi SEZEN ve Yönetim Kurulu üyesi İsmail SEZGİN’in editörlüğünde yayına hazır hale getirilen kitap “Çatı Kitaplar” tarafından basıldı. Günlüklerin içerikleri savaşa ait kimi noktalarda bazı soru işaretlerine bir soru işareti daha katarken çoğunlukla orijinal bilgileri ve özgün oluşuyla zenginliğini ve farkını ortaya koyuyor.


 


Kitapta bulunan bazı günlüklerin içerikleri şu şekilde;


 


Avustralya İmparatorluk Kuvveti adına savaşa gelen Er A.J. Mcnaughton’un Mısır’da Anzacların Lejyonerlik eğitimi aldığı kamplardan biri olan Mena Kampındaki öyküsüne tanıklık edeceksiniz.  Mcnaughton 25 Nisanda Anzacların karaya çıkışına şahit  askerlerden biri olarak o günü “Bu şekilde, bir daha asla böyle bir güne şahit olmak zorunda kalmamam için Tanrı’ya dua ettiğim gün bitti” sözleriyle tanımlıyor.


 


 Avustralyalıların denizaltısı olan ve 25 Nisanda karadan geçemeyen müttefiklerin yerine gizlice ve derinden boğazı aşıp Marmara açıklarına varan AE-2 mürettebatından Albert Edward Knaggs’ın hikayesi ise tam bir macera. AE-2 ile ilgili aydınlanamayan bir nokta olan AE-2’in Çanakkale boğazını geçtikten sonra bir kaç Türk gemisine saldırıda bulunduğu ve bunlardan birini batırdığı, denizaltının kaptanı Stoker’ı doğrular nitelikte anlatılmış. AE-2 denizaltısının 25 Nisan’da boğazı geçmesi  harekatın kalıcılığı için etkili olmuştur. Öyle ki müttefik kuvvetleri 25 Nisan’ın üstün Türk direnişiyle gölgelenmesi ve diğer zorluklar dolayısıyla geri çekilmeyi düşünmüştü. Ancak  AE-2’nin boğazı geçmesiyle “Haydi Avustralyalı AE-2 başardı sen neden başarmayasın?” gibi milliyetçilik ve kışkırtıcı ifadeler içeren sözlerle Avustralyalılara savaş coşkusu ve cesaret aşılanmıştı.


   


Amerikalı bir gazeteci olan Arthur Ruhl ise savaşı önceleri İstanbul’dan takip edip daha sonraları cepheye gelerek Akbaş limanından, Soğanlıdereye kadar birçok noktayı savaş esnasında görme imkânı bulduğu ve duyduğu her şeyi kaleme almış. Ayrıca Alman subaylarının bulunduğu bölgelerde yaptığı izlenimleri de yazmayı ihmal etmemiş.


 


Kitapta yer alan bir diğer bölüm ise;  Britanya Krallığında yayınlanan “Denizaltı Mücadelesi” adlı derginin kıdemli editörü Edward C. Whitman’ın boğaza hareket getiren İngiliz denizaltılarını anlattığı “Çanakkale Boğazına Meydan Okuma” başlıklı günlüğü. İngilizlerin E sınıfı denizaltılarının Marmara’ya ulaşma çabalarına değinen Whitman, özellikle boğazı geçerek Marmara’da Osmanlı donanmasına ait 4 büyük zırhlıyı batıran ve nitelikli keşifler yapan E-11’den çokça söz ediyor. E-11′ in hemen hemen bütün hikayesini anlatan Whitman diğer bir E sınıfı denizaltı olan Avustralyalıların AE2 denizaltısının 25 Nisandaki Boğazı geçişine de değinmiş, AE2 nin boğazı geçmesinin Gelibolu harekâtına etkilerini ise şu cümlede özetlemiştir: “Stoker’ın raporu Gelibolu harekatını yöneten İngiliz General Sir Ian Hamilton için çok uygun bir zamanda geldi. Avustralya-Yeni Zelanda Kolordusu’nu  daha sonra Anzac koyu olarak adlandırılan yere olan çıkarmaları iyi gitmedi ve orada bulunan kumandanlar acil bir tahliyeyi öneriyorlardı. Hamilton’un niyetini zorlaştıran ve onu Anzac gücüne siper kazarak mevzi almasını ve sebat etmesini emretmeye iten sadece AE2’nin Boğazlara girdiği haberiydi.”


   


Avustralya İmparatorluk güçlerinden 6. Tugaya bağlı bir asker olan Onbaşı Edgar Sydney Worrall’ın günlüğü ise savaşın başka yönlerine ışık tutuyor. Gelibolu’ya son çıkan askerlerden biri olan Worrall 11 Ekim 1915’te karaya çıkışının ardından özellikle merak edilen Gelibolu harekatındaki kış şartlarını yaşamıyla tanıklık ederek anlatmış. İlk karın düşüşünden yattıkları “sıcacık” yeraltı sığınaklarını anlatmış. Onbaşı Worrall Kuzey bölgesinin tahliye hazırlıkları ve geri çekilme sürecinde Anzac sektöründeki depoların nasıl boşaltıldığı konusunda izlenimleriyle Kuzey’in Tahliyesi ile ilgili olarak da bizi aydınlatıyor.


   


12 Mayıs’ta karaya çıkan bir asker… 3. Auckland Mounted Rifles’a bağlı New Zealand Expeditionary Force (Yeni Zelanda Keşif Kuvveti)’nde görev alan Fredrick Dill’in günlüğü heyecan verici. Gelibolu Harekatı için dönüm sayılan ve “En Uzun Beş Gün” olarak adlandırılan 6-10 Ağustos muhaberelerini gözlemleyen Fredrick savaşın bu önemli sürecini ve sonrasını bizlere anlatıyor. Fredrick Dill Gelibolu harekâtından sonra aynı birlikle beraber Sina çölünde yine Türklere karşı savaşmış. Tam Kudüs’e girerken göğsünden yaralanan Dill 95 yaşına kadar yaşamıştır.


   


Bir başka günlük de Çavuş John Wainwright günlüğü… John Türk Kuvvetlerinin büyük kayıplar verdiği 19 Mayıs taarruzunu gözlemlemiştir. Quinn’s Post (Bombasırtı) bölgesindeki 6- 10 Ağustos saldırılarını da irdeleyen John, Gelibolu yarımadasının tahliyesinden de bahsetmektedir.


 


Kitapta ayrıca Avustralyalı savaş muhabiri ve Avustralya savaş tarihini yazan C.E.W. Bean’in 17 Aralık 1915’e dair bir günlüğü ve Çavuş John Wainwright’ın eşi Lady Nig’e tahliyeden önce yazdığı mektup not halinde sunulmuş.


 


Anzac askerlerinin günlüklerinden oluşan bu güzel ve içeriği zengin eseri okuduğunuzda Çanakkale Savaşlarına dair farklı pencereden bakacaksınız. Bu kitabı okumak isteyenler topluluğun resmi sitesi olan www.canakkalesavaslari.net web adresinden temin edilebilirler.


 


 


Çanakkale Cephesinden Anzac Günlükleri


Ed. Niyazi Sezen-İsmail Sezgin


ÇATI kitapları-İstanbul Temmuz 2008


204 sayfa

14.112 okunma

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir