GELİBOLU’YU ANLAMAK

Çanakkale Kara Muharebelerinde Ağıl Dere (Şaban Murat Armutak)

Koordinat:

Kaynak:                                40° 15´ 10.19″ K – 26° 18´ 09.37″ D

Orta bölüm:                          40° 15´ 42.09″ K – 26° 17´ 32.11″ D

Denize döküldüğü nokta:  40° 15´ 42.27″ K – 26° 16´ 19.74″ D

 

Sarıbayır silsilesinin (Kocaçimen Tepe – Besim Tepeler – Conk Bayırı ve güneye uzanımı) batıya doğru alçalan yamaçlarını küçük sırtlara ayıracak şekilde parçalayan dereler güneyden kuzeye; Sazlı Dere – Çatlak Dere – Ağıl Dere – Kayacık Dere – Asma Dere‘dir.  Ağıl Dere; anılan dereler içinde 6 km² havzası ile en geniş olanı olup, ana kolu 3600 metre uzunluğundaki yolculuğuna Şahin Sırtı kuzeyinden başlayıp kuzeybatıya doğru akar. Bedford Sırtıkuzeybatısında doğudan gelen ve en büyük kolu olan Karaağıl Dere ile birleşip yoluna devam eder. İkiyüz metre devamında Sarp Dere ve bundan 400 metre sonra da Çukur Dere’yi bünyesine katarak batıya doğru döner, Arpaören Mevkii batısından Ege Denizi’ne kavuşur.

 

 

Uydu Görünümü

 

Osmanlı Tahkimat haritasında Ağıl Dere

 

Akdeniz Seferi Kuvvetleri Komutanı General Ian Hamilton’ın mayıs ortalarında siper savaşına dönüşen harekâtı geliştirmek ve hedefine ulaşmak için hamle yapmayı düşündüğü Anzac bölgesi kuzeyinden kuşatma ile Kocaçimen Tepe’ye ulaşma planının uygulama alanında Ağıl Dere önemli noktaya sahipti. Ağıl Dere ve kollarının ana sırt olan Sarı Bayır’a batıdan ulaşmak için doğal yaklaşma istikameti teşkil etmesi bunun en önemli nedeniydi.

 Conk Bayırı‘ndan Ağıl Dere

 

6 Ağustos gecesi Anzac Bölgesinden kuzeye doğru ilerleyecek sol taarruz kolu, Damakçılık Bayırı güneyinde Ağıl Dere’ye varıp bu dere içinde yaklaşık 1200 metre ilerleyip Ağıldere – Sarp Dere kavşağında ikiye ayrılacaktı. Birinci Kol (4’üncü Avustralya Tugayı) Sarp Dere’yi takip ederek Asma Dereye ilerleyecek, buradan Abdurrahman Bayırıüzerinden Kocaçimen Tepe’ye gidecekti. İkinci Kol (29’uncu Hint Tugayı) Karaağıl Dere içinde yürüyerek, Bedford Sırtı kuzeyinden devamla Çamcık Pınarı istikametinde hareketle Besim Tepelere taarruz edecek ve gün doğmadan tepe ele geçirilecekti. Harekât başladığında Ağıl Dere’nin nasıl bir yer olduğunu görmüşlerdi. Gecenin karanlığında daha önce keşfi yapılmamış, bugün bile bütün teknolojik imkânlara rağmen gündüz ilerlerken dahi yürüyenin yolunu kaybettiği bir arazide ilerlemeye kalkmışlardı. Arazinin bitki örtüsü gündüz bile ilerlemede zor anlar yaşatmaktaydı. Bütün bunların üstüne Türklerin mukavemeti de eklenmişti

Bedford Sırtı’ndan Ağıl Dere orta bölümü

 

Bu olumsuzluklar yüzünden 9 Ağustos sabahına kadar Ağıl Derenin kolları içinde dağılıp kaybolan ve düzenden çıkan 29’uncu Hint Tugayı’ndan ancak bir bölük o sabah Besim Tepeye ulaşabilmiş, onlar da kısa süre sonra üzerlerine oturan topçu ateşi ve Türk taarruzu ile geri çekilmek zorunda kalmışlardı. 10 Ağustos’ta Conkbayırı’ndaki süngü taarruzuyla geri atılan Anzac birlikleri ile aynı hatta tutunmak için geriye çekilerek Ağıl Derenin karmaşık tepe ve vadilerinde yeni hat oluşturmuşlardı. Tahliyeye kadar Ağıl Dere ve kollarının kaynak kısımları Türklerin elinde, aşağı bölümleri İtilaf kuvvetleri işgalinde kalmıştı.

Ağıl Dere içinden Sarı Bayır’ın görünümü

 

 

Ağıl Mevkii’nden batıya doğru Ağıl Dere ( sağ altta 1919 yılında aynı noktaya yakın bir yerden çekilmiş fotoğrafta muhtemelen İngiliz’lere ait kemikler)

 

Cheshire Sırtı üzerinden Ağıl Dere(1915)

 

Ağıl Dere ve kollarının birleştiği noktanın hava fotoğrafı (1915)

 
Bu makale ilk olarak www.canakkalemuharebeleri1915.com sitesinde yayınlanmış, site editörünün ve yazarının izniyle sitemize konulmuştur.
 
 

7.075 okunma

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir