Müttefik kuvvetleri, Seddülbahir ve Arıburnu’na çıkarma gününü 25 Nisan 1915 gününü seçmişti. Birdwood komutasındaki Anzac Kolordusu’nun çıkarma planı baskın esasına dayanıyordu. Hedefi Türk birliklerin kuzey ve güneyle olan irtibatını kesmek ve Kabatepe’nin 1,5 km. kuzeyinden Şarapnel Vadisi’ne kadar olan alana çıkarma yapmaktı. Sol cenahı ise emniyet altına aldıktan sonra Maydos’ a doğru doğu istikametinde yürümekti.
Çıkarma planına göre gün ağarmadan kıyıya çıkacak hücum dalgasının ilk grubu olan 3. Tugay’ın birinci dalgasının, saat 2.35 sıralarında filikalara yerleştirilmesi tamamlandı. Askerler sessizce filikalara bindirildi. Gece ay battıktan sonra şafak sökmesine kadar sadece bir saat karanlık kalıyordu. Ay kaybolunca gemiler filikaları hızla çekmeye başladı. Saat 3.30’da kıyıdan iki buçuk mil kadar açıkta filikalara ilerle emri verildi. Çıkarma kafilesi on iki filikadan oluşmaktaydı. Anzak birliği kuzeye doğru gitmeye başladı. Saat 4 olduğunda Arıburnu önlerine geldiler.
Anzakların bu ilerleyişi sırasında Arıburnu mıntıkasında Türk tarafında durum nasıldı? Çıkarma fark edildi mi? Çıkarma ilk saatlerinde birliklerin Arıburnu’a intikali nasıl oldu? Bu sorulara cevap aramaya çalışacağız.
Çıkarma gemilerini saat 2.00 civarında 27. Alay 8. Bölük neferlerinden Bigalı İdris ve Gelibolulu Cemil görmüş1 Bölük Komutanı Yüzbaşı Faik Efendi bu haberi derhal telefonla Kabatepe’deki 2. Tabur komutanlığına bildirmiştir. İhtiyatlar da derhal silah başı yaptı. Daha sonra 2 buçuk civarında gemilerin kalabalıklaştığını görünce derhal tümene haber verildi. Dolayısıyla saat 2 buçuktan itibaren 9. Tümen ve tüm alayları, çıkarma olacağından haberdardır. Arıburnu’ndan sorumlu 9. Tümen komutanı Albay Halil Sami Bey, çıkarma başladıktan 1 saat sonra çıkarma haberini 5.30’da 19. Tümen komutanlığı’na şu raporuyla birlikte haber vermiştir: “ Düşman Arıburnu ile Kabatepe arasında birçok sefaini harbiyye ve vesait-i nakliyesiyle takarrüble ihraç teşebbüsüne başladığı ve şimdi Arıburnu’na asker çıkardığı haber alındı. Beray-i malumat tebliğ olunur.” 19. Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal, harp ceridesinde bu raporu görmediğini belirtmiştir. Görmemesine imkan olmamakla birlikte o saatlerde tümeni ile birlikte Bigalı’da bulunmamaktadır. Zira Arıburnu Muharebeleri raporu kitabında çıkarmadan şu şekilde haberdar olduğunu da doğrulamaktadır: “Maltepe’deki 77’nci Alay da telefonla düşman donanmasının Kabatepe sahillerini bombardımana tuttuğunu ve Kabatepe’nin kuzeyinden piyade ateşi duyulduğu bildirilmişti. Bunu takiben 9’uncu Tümen Komutanlığının saat 05.30’da yazılan şu raporu gelmişti” 2
19. Tümen Kurmay Başkanı İzzettin Çalışlar, çıkarma haberinin nasıl geldiğini Harp Akademilerinde verdiği konferansta şöyle anlatıyor: “...Çadırımda gece yarılarını geçen saatlere kadar devam eden mesainin verdiği yorgunluk içinde derin derin uyumakta iken, Tümen yaveri Süvari Teğmeni Vahid Efendi beni uyandırdı ve elime bir kâğıt verdi. Bu kâğıt Eceabat’ta 9’uncu Tümen Komutanı Albay Halil Sami Bey tarafından 19’uncu Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal Bey’e saat 5.10’da yazılan, Seddülbahir ve Arıburnu sahilinde birçok düşman harp ve nakliye gemilerinin yanaştığını ve ihraç hareketine başladıklarını bildirir rapor idi. Derhal yavere Komutan Bey tarafından görülüp görülmediğini sordum. “ Evet, gördü kendisi de yatağından kalkıp giyindiler” cevabını verdi ve sizi istiyor dedi. Acele ile kalkıp giyindim ve derhal Komutanın yanına gittim. Arıburnu ve Kabatepe tarafından işitilen tüfek sesleri vaziyetin ciddiyet ve ehemmiyetini gösteriyordu. 3
Bu rapor geldikten 20 dakika sonra Mustafa Kemal 3. Kolordu Komutanı Esat Paşa’ya saat 05.50 telefonla ulaşmış, 9. Tümen’den gelen Arıburnu çıkarması haberini vermiştir. Arıburnu ve Seddülbahir çıkarmasını ilk haber veren kişi 9. Tümen komutanı Albay Halil Sami değil 19. Tümen Komutanı Mustafa Kemal idi. Esat Paşa, karargâhının yakınında kiralık bir evde kalıyordu. 24-25 Nisan gece yarısı saat 05.50’de Esat Paşa hatıralarında bu anı şöyle bahsediyordu:
“…Gelibolu’da kirada oturduğum evde karyolanın başı ucunda daima bir telefon bulundururdum.11-12 Nisan’da [24-25 Nisan] 5.50 de telefonum acı acı zilini çalmağa başladı, mismaı kulağıma koydum. Maydos’da bulunan Ondokuzuncu Fırka Kumandanı Mustafa Kemal Bey; Zırhlı kruvazörlerin himayesi altında birçok nakliye gemilerinin Seddülbahir, Arıburnu’na ve Saros’a doğru yürümekte olduklarını haber veriyordu.”4
Telefonu kapatan Esat Paşa, doğruca karargâhına gelir ve tekrar telefon gelir ve arayan Yarbay Mustafa Kemal’dir. Seddülbahir mıntıkasındaki çıkarmanın detaylarını verir, kendisinin de bir alayla düşmanı karşılamaya gideceğini belirtir: “Hemen kalktım ve karargâhıma gittim yerime oturur oturmaz Mustafa Kemal Bey yine telefonla: Düşmanın Arıburnu civarına, Seddülbahir cihetinde Zığındere’ye asker çıkarmaya başladığı ve Teke Burnunu işgal ettiğini ve düşmanı karşılamak üzere Fırkasının bir alayı ilse Maydos’tan Arıburnu istikamete gideceğini söyledi.”
Bu görüşmeyi Mustafa Kemal Arıburnu Raporları hatıratında Esat Paşa’nın henüz gelişmelerle ilgili tam olarak bilgi alamamış olduğunu aktarmıştır. Mustafa Kemal’in Halil Sami’den önce Esat Paşa’yı birkaç defa araması önemli bir ayrıntıdır. Zira savaş gidişatını iyi okumuştur.
Öte yandan çıkarma saatlerinde Maydos’ta bulunan 27’nci Alay Komutanı Yarbay Şefik, ilk çıkarma haberleri üzerine bir an önce çıkarma yerlerine yetişmek istiyordu. Üçüncü kez tekrarladığı izni saat 05.45’te gelmiş, Alay hemen Arıburnu’na hareket etmiştir. Bu durum gösteriyor ki 9. Tümen Komutanlığı durumun vahametini ve büyüklüğünü ancak saat 5.30 gibi kavramıştır.
Saat 6.30 olduğunda 9.Tümen Komutanı Albay Halil Sami 19.Tümene bir rapor yazarak bir taburluk destek kuvvet istemiştir;
“Kabatepe’de Tabur Komutanlığından şimdi alınan raporda; düşmanın Arıburnu sırtlarından Kabatepe’nin gerilerindeki sırtları kuşatmakta olduğu bildiriliyor. En yakın olması nedeniyle Maltepe’deki kuvvetinizden bir taburu Kabatepe’nin kuzeyindeki Arıburnu’na karşı olan sırtlara süratle sevkle sonucunun bildirilmesi rica olunur.”
Mustafa Kemal bu yardıma bir taburla değil bir alay, bir cebel bataryası ve bir sıhhiye bölüğü ile desteğe gitmiştir. Fazla kuvvetle cepheye yardıma gidilmesi savaşın seyrini etkilemiştir.
19. Tümen Komutanı Mustafa Kemal, Halil Sami’ye cevap yazdı ve harekete geçmeden önce Gelibolu’daki 3’üncü Kolordu Komutanlığına saat 07.00’de şu raporu yazdırdı: “Kabatepe ile Arıburnu arasında karaya çıktığı öğrenilen düşmanın kuvveti henüz anlaşılamadı. Düşmanın Kocadere batısındaki sırtları işgal etmesine meydan vermemek için 57’nci Alay ve bir dağ bataryasını şimdi o tarafa hareket ettiriyorum. Düşmanın kuvvet ve durumunu anlamak, ona göre gerekli tedbirleri almak üzere tümen kurmay başkanını karargâhta bırakarak bizzat oraya gidiyorum. Tümen büyük kısmının kullanılmasını gerektirecek bir durum olunca tümenin başına geleceğimi arz ederim.”5
Bu raporun ardından 19. Tümen Bigalı’dan saat 07.39’da ayrılmıştır. Arıburnu’ndaki durumda ise 27. Alay, saat 07.55’te birinci ve üçüncü taburuyla birlikte muharebeye tutuşmuştur.
27.Alay çarpışırken Kabatepe mıntıkasında keşif raporları zaman zaman 19. Tümen’e bilgi vermiştir. Kabatepe İki Numaralı Zabit Keşif Kolundan 19. tümen Kumandanlığına 7.30’da şu rapor gönderilmiştir. Bu raporun ulaşması 9.30 olarak ceridede yer almaktadır.
“Düşman Ağıldere ve Arıburunu cihetinden ciddi ihracat yapmıştır ve yapmakda devam ediyor. Müteaddid naklıyye gemiler, beş zırhlı ve kruvazör müşahede edilmektedir.
Kabatepe, Dokuzuncu Fırkanın Yirmi Yedinci Alay, İkinci Taburu tarafından işgal edilmiştir. Kocaçimen Dağı üzerinde düşman ile muharebe edilmektedir.
İhtiyat Zabit Nâmzedi Hasan Reşîd”6
Mustafa Kemal bu raporu almadığını belirtmiştir fakat 9.45’da 3. Kolordu komutanlığına telefonla yazdırılan raporda Zabit Keşif Kolundan alınan bilgi aynen yazılmıştır.
“…Fırka süvârisinden Kabatepe’ye gönderilen zabit keşif kolunun 7.30’da yazdığı raporunda da düşmanın Ağıldere ve Anburunu cihetinden ciddi ihracat yptığı vet yapmakta devam ettiği mütaaddid gemilerin … müşahede edildiği ve Kabatepe’nin 27. Alay 2. Tabur tarafından işgal ve Kocaçimen Dağı üzerinden düşmanla muharebe edildiği bildirilmiştir.”
Saat 8.10 geçe Süvari Mülâzım-ı evveli Mehmed Salih’ten gelen rapor kendisine ulaşmıştır. Raporda düşmanın Arıburnu ve Kocader mailesi sırtlarının işgal edildiğini belirtmiştir. Muharebe sürerken süvari subaylar büyük vazife görmüşler ve sürekli raporları ile cephedeki durumu çeşitli Kumanlıklara iletmişlerdir. Bilhassa süvari subay raporlarının açıklanıp üzerine araştırmalar yapılmalıdır.
Saat 09.40 civarında Conkbayırı’na ulaşan Mustafa Kemal Bey bir grup askerle karşılaşır.Meşhur, iyi bilinen konuşmasında askerlere neden kaçtıklarını sorar. Süngü taktırıp mevzi aldırır. Tuncay Yılmazer bu sitede daha önce yayınlanan makalesinde , Mustafa Kemal Bey’in anlatımının aksine bu askerlerin kaçmadıklarını, İbradalı İbrahim Hayrettin’in 27.Alay’dan aldığı takviyelerle birlikte kurduğu savunmanın bir parçası olduğunu belirtir. 7
Conkbayırına ulaşan birliklerin muharebeye başlaması 10.30 civarındadır. Tümen komutanı Mustafa Kemal 10.24’de “ 3. Kolordu Komutanlığına yazdığı şu raporda muharebeye başladığını bildirmiştir:
“Düşmanın karaya çıkmış bulunan piyadesi Anburnu ile Kabatepe arasında bir buçuk kilometre kadar bir cephedeki sırtları işgal etmiştir. Yirmi Yedinci Alay düşmanı şark cephesinde 800 metre mesafeden işgal ediyor. Düşmanın tamamen sol cenahında 600 metre mesafeden taarruza başladım. Yalnız Piyadeden İbaret olan düşmanı yalnız bir Alay piyadeden ibaret olduğunu tahmin ediyorum On dokuzuncu Fırka Kumandanı Kaymakam”
Saat 10.30’da Mustafa Kemal’in yanında bulunan ve komutan tarafından sevilen süvari subayı Mehmet Salih 10.30’da 9. Tümen yazdığı rapor:
“9. Fırka Kumandanlığına 19. Fırka Kumandanı da dâhil olduğu hâlde bir piyade âlâyı ve bir cebel bataryası şimdi Kocaçimentepe’ye vâsıl oldu. Ve düşmanın sol cenahına taarruz edeceğini Kumandan-ı mûmâ-ileyh bizzât bendenize söyledi. 27. Âlây kumandanına da arz-ı ma’lûmât eyledim.
Süvari Mülâzım-ı evveli Mehmed Salih”8
Bu sırada 9’uncu Tümene mensup süvari subaylarından Üsteğmen Mehmet Salih, Conkbayırı’nda yanıma geldi.
Sonuç
Bu makalede 25 Nisan 1915 Gelibolu Yarımadası Arıburnu Çıkarmasının ilk saatleri değerlendirilmiştir. Anzakların çıkarmasına karşı daha önceden bilhassa kolordu Komutanlığı’nın iki cepheye yakın yer olan Eceabat’ta bulunmalıydı. Eceabat’ta 9. ve 19. Tümen komutanlıklarını yönetecek başka bir birim olmayışı ilk saatlerdeki sevk idareyi geciktirmiş, Türk komuta heyetinde ciddi bir koordinasyonsuzluk yaşanmıştır. Yarımadada geniş bir alandan sorumlu olan karargahı Sarafim Çiftliği’nde bulunan 9. Tümen hızlı hareket edememiştir. İhtiyat tümeni 19. Tümen savaşa hemen dahil olması önemliydi. Çok daha erken müdahale edebilse çıkarmanın seyri değişebilirdi. Bu konuda yeni çalışmalar gerektiği açıktır.
1 Aker Askeri Mecmua ,1935 Sayı:39 . 21.
2 M. Kemal Arıburnu Raporu s. 14.
3 İzzetttin Çalışlar, Askeri Mecmua sayı 12 yıl 1920, s.2.
4 Esat Paşa Hatıraları s. 518.
5 Birinci Dünya Harbinde Türk Harbi , Genelkurmay Başk. Çanakkale Cephesi 3. Kitap s. 72
6 Genelkurmay Başk. ATESE Yayınları 19. Tümen ceridesi Cilt 2. S. 22
7 Tuncay Yılmazer, Niçin Kaçıyorsunuz? Düşmandan Kaçılmaz, Popüler Resmi Tarih 25 Nisan 1915 Anlatımı Üzerine Eleştiriler http://www.geliboluyuanlamak.com/492_Nicin-Kaciyorsunuz–Dusmandan-Kacilmaz!-%E2%80%93-Populer-Resmi-tarih%E2%80%99in-25-Nisan-1915-Anlatimi-Uzerine-Elestiriler-(-Tuncay-Yilmazer-).html
8 19. Tümen ceridesi S22