GELİBOLU’YU ANLAMAK

Kur. Yb. Mehmet Nihat Bey’in Cenaze Törenin Ardından (Ahmet Yurttakal)

14 Temmuz 1928 günü  saat 21.00 sularında meydana gelen olay sonucu hemen dönemin İzmir valisi Kazım Dirik haber edilir, vali beraberindeki erkân ile birlikte olay yerine gelir. Tahkikatlar yapılır ve jandarma eri Yusuf gerekli cezaya çarptırılır. Şehitlerin naaşları Karantina semtindeki (Küçükyalı) Askeri Hastane’ye getirilir. Cenazeler 15 Temmuz 1928 günü devlet erkânının yanı sıra yaklaşık bin kişinin katılımıyla Altındağ Kokluca mezarlığına kaldırılmıştır. Kabirlerin başında bir konuşma yapan Tümgeneral Fuat Erden şunları söylemiştir: “Dün bu saatlerde bir tepe üzerinde beraber çalışıyorduk. Orada bu kıymetli arkadaşlarımızın zekâlarından, kıymetli tecrübelerinden vatan uğruna yararlanıyorduk. Okuldan çıktıkları bugüne kadar hemen hemen her cephede her sahada kıymetli hizmetler ifa etmiş olan bu iki arkadaş Serhat Kalesi’nde (İzmir) biri Piyade Tugay Komutanlığını, diğeri de Kurmay Başkanlığını ifa ediyorlardı. Vazifeden dönerken hatır ve hayale gelmeyen basit bir sebeple, önemsiz bir kaza ile şehit olmalarından dolayı üzüntümüz çok büyüktür.”[1]

                
Kur. Yb Mehmet Nihat Bey           Binbaşı Çobanoğlu Zeki Bey


Cenaze töreninden bir gün sonra Ahenk ve Anadolu Gazetesi olay hakkında bir haber yapmışlar ve olayı detaylarını bu gazete küpürlerinden öğrenmekteyiz. Olayın hemen ardından uzmanlar tarafından ayrıntılı tahkikat ve  ölçümlerin yapıldığı görülmektedir. Şoförün verdiği ifadeye göre düdüğü duyduğunu hatta düdüğü çalan askerin ağzında düdüğünü de gördüğünü söylemesi çok ilginçtir. Aşağıda yer alan gazete nüshalarına bakacak olursak;

Ahenk Gazetesi Haberi:

Müessif Hadis

Tahkikatı dün yapıldı. Jandarma Yusuf tevkif edilmiştir.
Kıymetli erkân-ı askeriyemizden Nihad ve Çobanoğlu Zeki Beylerin hazîn ve acıklı ufûlünü intac eden hadise-i müessife hakkında tahkikâtta bulunmak üzere dün bir heyet i‘zam edilmiştir.
Tahkik heyeti, vaka mahallinde uzun uzadıya tahkikat yapmış kurşunu atan jandarmanın bulunduğu mevki ile hadiseyi müteakip otomobilin tevakkuf eylediği mesafeyi ölçmüş ve lâzım gelen tedkikat-ı saireyi bi’l-ifa raporunu tanzim ve makama takdim etmiştir.
İstihbaratımıza nazaran jandarma neferi tevkif edilmiştir. Buna nazaran vakanın safahatı mahkemeden geçecek ve bu suretle neferin kabahati olup olmadığı anlaşılacaktır. Ancak bu meselenin Divan-ı Harpte mi yoksa mehakim-i adliyede mi muhakeme edileceği henüz ta‘ayyün etmemiştir.
Mevcut kavanine göre jandarma neferi memurîn-i mülkiyeden ma‘dûd olduğu için bu bâbda evvela jandarmaca tahkikât fezlekesi tanzim ve bu fezlekenin ale’l-usul vilayet idare heyetine verilmesi iktifa etmektedir.
Hadiseyi müteakip gerek jandarma neferi ve gerek şoför isticvab (sorguya çekilme) edilmişlerdir.
Şoför verdiği ifadede, jandarma neferinin düdüğünü işittiğini ve hatta düdüğü neferin ağzında iken fark eylediğini söylemektedir.

 
                   Ahenk ve Anadolu Gazete nüshaları

Anadolu Gazetesi Haberi:

Feci bir hata ordumuza iki kıymetli uzvunu kaybettirdi.Erkân-ı Harp Kaymakamlarından Çobanoğlu Zeki ve Nihad Beyler hepimizi ağlatan bir kaza kurşununa kurban olarak terk-i hayat ettiler.

Kilizman Şehitliği Anıtı

 

İzmir’de Urla istikametine Giderken Güzelbahçe sahilinin yolun sağında durağın hemen yanındaki göreceğimiz anıt Kilizman Şehitliğidir. Şehit olan subaylarımızın anısına, 15 Kasım 1973 tarihinde İstihkam Okul ve Eğitim Merkez Komutanlığı tarafından yapılmıştır.  Demir çitle çevrilmiş anıt etrafında ağaçlar dikilmiş ve bakımlı görülmektedir.

Günümüzde bakımını Maltepe Askeri Lisesi üstlenmektedir.

 

 

Mehmet Nihat Bey ve Zeki Bey’in Mezarlıkları

 

 

Kurmay Yarbay Mehmet Nihat Bey ve Binbaşı Zeki Bey cenaze törenin ardından naaşları askeri törenle İzmir Bornova Altındağ semtinde bulunan Kokluca Mezarlığına defnedilmiştir.

Kokluca Mezarlığı  girildiğinde 50 metre sonra solda ikinci sokak köşede demir çitlerle çevrili ve bayrak dikili; resimde görülen şehitlik bulunmaktadır. Mehmet Nihat Bey ve Zeki Bey yan yana defnedilmiştir. Mezarlığın üstünde iki adet taş kitabenin üzerlerinde şunlar yazılıdır. 

 

Mehmet Nihat Bey’in mezar taşı;

 

“Burada  Türk ordusunun değerli Kumandanlarından İzmir Müstahkem Mevki Piyade Livası Kumandanı Erkanı Harp Kaymakamı Mehmet Nihat Bey yatıyor. 4 Temmuz 1928’de

Vazifeden dönerken bir kaza kurşunu ile 43 yaşında vefat eden bu mümtaz askeri hörmet ve rahmetle anmadan geçme”

 

Zeki Bey’in mezar taşı;

“Burada  Türk ordusunun değerli Kumandanlarından İzmir Müstahkem Mevki Erkanı Harbiye Reisi Kaymakam Çoban oğlu Zeki Bey yatıyor. 4 Temmuz 1928’de

 Vazifeden dönerken bir kaza kurşunu ile 36 yaşında vefat eden bu mümtaz askeri hörmet ve rahmetle anmadan geçme”


Sonuç olarak bu iki kahramanımızın adları İzmir’de kışlaya isimleri verilerek hatırası yaşatılmalıdır. Ayrıca ATASE yetkilileri Yarbay Mehmet Nihat Bey’in hakkında ayrıntılı bir çalışma yapması, ölümü hakkında bilgileri kamuoyuyla paylaşması bizce yerinde olacaktır.


[1] Serhan Kemal SAYGI, “Güzelbahçe Şehitler Anıtı’nın Hikâyesi”

 

24.254 okunma

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir