Çanakkale ziyaretleri çok sayıda eğitim kurumunun, belediyenin , sivil toplum örgütlerinin özellikle Mart- Haziran ayları arasında icra etmeyi planladıkları önemli bir etkinlik…Yolunuz şu günlerde Gelibolu yarımadasına düşerse , özellikle hafta sonları Türkiye’nin dört bir yanından gelmiş yüzlerce otobüsü , Alçıtepe’den Seddülbahir’e ya da Eceabat’tan Arıburnu’na giden daracık yollarda görebilirsiniz.
Bu manzara tabiî ki bir çok açıdan sevindirici. Hangi görüşten olursa olsun binlerce insanın Çanakkale Muharebelerinin gerçekleştiği alanlarda buluşabilmeleri gerçekten etkileyici bir görüntü oluşturuyor. Ancak bu ziyaretlerde göze çarpan en önemli husus yorgunluk ve zaman kısıtlılığı hiç kuşkusuz. Ziyaretler genellikle günübirlik yapılıyor. Bir önceki geceden yolculuğa çıkanlar yarı uykulu vaziyette sabahın erken saatlerinde gezilerine başlıyorlar. Yüzlerce otobüs nisbeten sıkışık trafikte yavaş yavaş yol alırken görülmesi gereken bir çok yerin görülemediği de gerçek. ( Zaten durulan yerlerde onca kişinin otobüsünden inip , rehberini dinleyip yeniden binmek bir hayli zaman alıyor. ) Hele öğle molası verildikten sonra üzerinize çöken ağırlık geceden kalan yorgunluğunuzla birleşince gezinizin ikinci bölümünün çok verimli olmadığını anlıyorsunuz.
Çanakkale Muharebe alanlarını şöyle bir ziyaret etmek amacıyla gidenler için yukarıda söylediklerimin çok önemi olmayabilir. Ancak bu mücadeleyi daha ayrıntılı anlamak için gidenlerin böyle bir geziden tatmin oldukları pek söylenemez herhalde . Böyle düşünenler için rehber bir kitabın olması gerekli.
Çok sayıda savaş alanları gezi rehberi adıyla kitap ya da kitapçık var. Ancak bunların arasında şu ana kadar yayınlanmışların en iyisi ise hiç kuşkusuz Gürsel Göncü ve Şahin Aldoğan’ın hazırladıkları , “Çanakkale Muharebe Alanları Gezi Rehberi” …Hem Türkçe hem İngilizce olarak yazılan bu çalışma her sayfasını ayrı bir anıt ya da mezarlığın tanıtımına ayırmış . Son derece güzel fotoğraflarla dolu bu çalışmaya , ( bu tip kitapların olmazsa olmazı ) bölge haritalarının da eklendiğini de belirtelim.
Batıda “Battlefield Guide” kitaplarının Türkiye’deki ilk örneği olan “Çanakkale Muharebe Alanları Gezi Rehberi” herhangi bir anıtın ya da mezarlığın durumu hakkında bilgi verirken,dikilme nedenini, bulunduğu mevkiinin savaş sırasındaki rolünü de anlatıyor. Yabancı mezarlıklar hakkında ayrıntılı verdiği bilgiler de oldukça önemli. Kitap özellikle 2004 yılından itibaren yarımadada “Şehitlikleri İhya “ projesi kapsamında düzenlenen yeni Türk şehitlikleri hakkında da bilgi veriyor.
Biz okuyucular için en önemli olanı ise anıtlarda ve kitabelerdeki bilgi hatalarına da değinmesi. Zığındere Sargı yeri kitabesinde bulunan “bir düşman gemisinin sahra hastanesini bombalamasıyla ölen binlerce yaralı Türk askeri” ya da Kanlısırt’a çıkan yol üzerinde bulunan Mehmetçiğe Saygı Anıtı’nın kitabesindeki “ yaralı Anzak askerini kucağına alıp karşı siperlere bırakan Türk askeri” vs. gibi bilgilerin doğru olmadığını da öğreniyorsunuz. Conkbayırı’nda Mustafa KemalBey’in göğsüne şarapnel parçası çarptığı yerin aslında daha geride bir yerde olduğunu yine bu kitaptan öğreniyoruz.
Kitabın önsözünde yazarların bölgeye gelecek ziyaretçiler için bir ricası da var:
“Çanakkale muharebe alanları özellikle son yıllarda artan ziyaretçi sayısına bağlı olarak , taşıyabileceği yükün çok üzerinde bir motorlu araç trafiğine maruz kalmış; bu süreci iyi yönetemeyen yetkililer de gerek yeni karayolları yaparak, gerekse varolan yolları genişleterek , bu hassas alanların tarihi ve coğrafi dokusuna , geri dönüşü olmayan zararlar vermişlerdir. Kitabın yazarları , ziyaretçilerden mümkün mertebe özel araç ve ya bulundukları otobüslerden ; Alçıtepe, Seddülbahir ve Kabatepe’de inmelerini ve ziyaret noktalarına yürüyerek ulaşmalarını rica ederler. Bu aynı zamanda , Çanakkale Savaşı’nın bizzat yaşandığı coğrafyayla iç içe olma imkânı sağlayacak, sadece belirli ziyaret noktalarına gitmenin çok ötesinde , kişinin savaş arazisini tanımasına ve yaşananları hissetmesinde çok önemli bir katkıda bulunacaktır.” ( önsözden)
Gazeteci Gürsel Göncü, özellikle Çanakkale Muharebeleri konusunda yaptığı çalışmalarla öne çıkan bir isim. Yakın zamana kadar editörü olduğu ATLAS dergisinin “En Uzun Yıl:
Çanakkale muharebeleri ve muharebe arazileri konusunda Türkiye’de en önde gelen kişi ise tartışmasız Şahin Aldoğan. Yıllarını bu konuya vermiş, gecesini gündüzünü muharebe arazisi çalışmalarına ayırmış Şahin Aldoğan , Çanakkale’ye gönül verenlerin günün birinde yollarının mutlaka kesişeceği biri. ( Şahsen ben, Çanakkale Savaşı konusundaki bilgilerimin çok önemli bir kısmını kendisine borçlu olduğumu rahatlıkla söyleyebilirim.)
İkilinin birlikte hazırladıkları “Siperin Ardı Vatan” adlı kitaplarını da önümüzdeki haftalarda değerlendireceğiz.
Çanakkale Muharebe Alanları Gezi Rehberi
Gürsel Göncü – Şahin Aldoğan
MB Yayınevi, İstanbul-2006