GELİBOLU’YU ANLAMAK

Fransız Binbaşı M. Larcher’in Bir Kısmı Dilimize Çevrilen Kitabı Üzerine Notlar ( Tuncay Yılmazer )

 


-Bir Kısım 1. Dünya Savaşı-


Maurice Larcher’nin 1926’da basılan çok kapsamlı ve önemli eserinin sadece Kafkasya Harekâtı bölümü yayımlandı. Oysa ki kitabın tamamı 1928’de Mehmet Nihat Bey tarafından zengin dipnotlarıyla çevrilmişti.


 


Modern savaşların anası sayılan 1. Dünya Savaşı’nın sosyal, kültürel, ekonomik ve askerî yönlerini inceleyen yeni çalışmalar dünya literatürüne hâlâ katılmakta iken, bizdeki kayıtsızlık dikkati çekici. Ülkemizin bugün karşı karşıya kaldığı bir çok sorunun ana kaynaklarından biri olan Harb-i Umumi’yi, “Sarıkamış’ta donarak şehit olan 90 bin asker” romantizmiyle, “Çanakkale Geçilmez” sloganları ile “Araplar bizi arkadan vurdu, Almanlar yenildiği için biz de yenilmiş sayıldık” gibi cehalet ürünü klişelerle hatırlıyoruz. Aradan neredeyse bir asır geçmesine rağmen etkileri devam eden; dünyanın yeniden şekillendiği, sonrasında ülkeler arasında karşılıklı nefret politikaları doğuran böylesine önemli bir süreci bu ifadelere kurban etmemeliyiz.


Bu nedenlerden dolayı, raflarda Maurice Larcher ismini görmek 1. Dünya Savaşı ile ilgilenenleri heyecanlandırabilir. Fransız genelkurmayında görevli olan, Türkçe’yi iyi derece bilen, mütareke sonrası Osmanlı arşivlerinde araştırma yapma imkanı bulan Fransız binbaşı Maurice Larcher’nin 1926’da yayınlanan La Guerre Turque dans la Guerre Mondiale (Dünya Savaşında Türk Savaşı) adlı eseri, konuyla ilgili bugün dahi önemini koruyan çok önemli bir başvuru kitabı; 1930’lu yılların Cyrill Falls, Liddle Hart gibi ünlü askerî tarih yazarlarından, günümüzde Prof. Hew Strachan’a kadar 1. Dünya Savaşı tarihi konusunda otorite kabul edilen birçok ismin Osmanlı Devleti’nin bu savaştaki performansı konusunda atıf yaptıkları başlıca kaynak hüviyetini taşıyor (Amerikalı Yarbay Edward Erickson’ın yakın zamanda yayımlanan Ordered To Die-Size Ölmeyi EmrediyorumBirinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Ordusu adlı eseri, şimdilik Larcher’den sonra yabancı literatürde uzun bir aradan sonra yayınlanmış ve tüm cephelerdeki askerî performansı değerlendiren ilk çalışma kabul edilebilir)


Larcher’nin kitabı, 1928’de genç Türkiye Cumhuriyeti’nin genelkurmayı tarafından hemen Türkçe’ye çevrilmişti. Bu eseri çeviren ve aynı zamanda şerh eden; her bölüme düştüğü uzun notlarla eleştiren ve bazı noktalara açıklık getiren; savaşın birçok cephesinde de bizzat bulunmuş, modern Türk harp tarihçiliğinin kurucusu Bursalı Mehmet Nihat Bey’den başkası değildi (Bkz. NTV Tarih sayı:15).


Yazımıza konu olan ve Kafkas Harekâtı ismiyle yayınlanan kitap, işte Maurice Larcher’nin bu önemli eserinin bir bölümü. Peki böylesine önemli bir çalışmayı parça parça okuyucuya sunmak, genel bağlamından koparılmış, 2. cildin 5. faslını yayınlamak ne derece doğru ve faydalıdır?


Ayrıca böyle bir eserin dipnotlandırılmasının da titizlikle yapılması gerekirdi. Belirttiğimiz gibi rahmetli Mehmet Nihat Bey’in bu eseri çevirdiği, ayrıntılı bir şekilde büyük bir bölümünü notlandırdığı bilinirken; kitabı yayına hazırlayanların nedendir bilinmez böylesine önemli bir hazineyi es geçmelerini anlamak mümkün değil. Kitaba çevirmen tarafından düşülen dipnotlar ise, ne yazık ki eserin ağırlığıyla orantılı değil (Sarıkamış Harekâtı’nın anlatıldığı bölümün dipnotu, Genelkurmay’ın resmî tarihi ya da Fevzi Çakmak’ın dev eseri dururken; hadi onları da bırakalım W.E.D. Allen’in P. Muratoff  birlikte yazdığı çalışmaları varken, A. Müderrisoğlu’nun kitabı olabilir mi hiç?) Kitapta adının aksine sadece Kafkas Harekâtı ile ilgili değil Mondros Mütarekesi ve sonrası durumla ilgili, İslam dünyasının genel durumuyla ilgili makaleler de var. Bunların bazıları ise bütünden koparıldığı için oldukça iğreti duruyor (Ek-26, Ek-27 vs. var. Ama Ek-1, Ek-2 vs. nerede?)


Larcher’nin ünlü eserinin Kafkas Harekâtı adıyla yayımlanan bu bölümü, olsa olsa yazarın makalelerinin ağırlıkta olduğu bir seçki kabul edilebilir. Dönemin Türk Tarih Kurumu başkanı Yusuf Akçura’nın, Bursalı Mehmet Nihat Bey’e bu eseri yayına hazırlamasıyla ilgili düşüncelerini içeren tarihi mektubu; mütarekeden sonra İstanbul’a giren müttefik ordusunun başkumandanı D’Esperey’in yazdığı önsöz; Prof. Zafer Toprak’ın Larcher’nin bu eserinin önemini anlattığı makalesi; tüm eksiklerine rağmen kitabı değerli kılıyor. Larcher’nin kendi yazdığı bölümlerde, savaşın bitiminde Fransa hükümetinin kırgınlığının genel yansıması olarak da görülebilecek türden İngilizlere karşı eleştiriler de, Fransız Devrimi’nden örnekler verilerek yeni Türkiye Cumhuriyeti’ne duyulan sempati de görülebiliyor. Maurice Larcher’nin ünlü eseri La Guerre Turque dans la Guerre Mondiale ise Mehmed Nihad Bey’in notlandırılmış çevirisi dikkate alınarak tekrar yayımlanmayı bekliyor.


 


Kafkas Harekâtı


Maurice Larcher


Çeviren: Can Kapyalı


Yayına Hazırlayan: Prof. Dr. Bingür Sönmez


Omnia Yayınları, 226 Sayfa, 15 TL


 

21.738 okunma

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir