Sanayi İnkılâbı’nı gerçekleştirerek ekonomik alanda güçlenen Avrupalı devletler, süratli bir şekilde egemenlik alanlarını genişletebilmek arzusuna kapılarak, kendi aralarında yarışa girmişlerdir. Uzun süre devam eden bu yarış, telafisi mümkün olmayan uçurumlar yaratarak, devletlerarası rekabete dönüşmüştür.
Bu bağlamda coğrafî olarak geniş bir alana sahip olan Osmanlı Devleti’nin toprakları hem hammadde ve hem de pazar açısından sömürgeci politika takip eden devletlerin dikkatini çekmiştir. Bu dikkat, büyük devletlerin zıt menfaatlerini karşı karşıya getirmiştir. Çatışan bu menfaatler, Osmanlı İmparatorluğu’nun ömrünün bir müddet uzamasına neden olmuş, ama sonuçta ülkeyi yarı sömürge haline getirmiştir.
Buna bağlı olarak Avrupalı büyük devletler, menfaatlerine uygun bir şekilde hareket ederek bloklaşmışlar ve bunun sonucu da Birinci Dünya Savaşı’nın ortaya çıkmasına neden olmuştur. Biz bu çalışmamızda Birinci Dünya Savaşı’nın sonunda, Filistin Cephesi’nde Mustafa Kemal Paşa’nın 7. Ordu ve Yıldırım Orduları Grup Komutanı olarak yapmış olduğu faaliyetleri ele alarak incelemiş bulunmaktayız.
Bu bağlamda konuyu üç bölümde incelemeyi uygun gördüm. Birinci bölümde, Mustafa Kemal Paşa’nın 7. Ordu Komutanı olarak Filistin Cephesi’ne atanması ve Yıldırım Orduları Grup Komutanı Erich von Falkenhein’ın Mustafa Kemal Paşa’ya rüşvet niteliğinde altın sandıklar göndermesi ve Mustafa Kemal Paşa’nın bunu kabul etmemesi, daha sonra cephedeki ordunun durumunu iyi görmemesi üzerine Erkan-ı Harp Dairesine, Sadaret ve İstanbul’daki yetkililere göndermek üzere 20 Eylül 1917 tarihli raporu hazırlaması, 7. Ordu Komutanlığın’dan da ayrılması konusu üzerinde durulmuştur.
İkinci bölümde; Mustafa Kemal Paşa’nın 7. Ordu Komutanlığı’na ikinci kez atanması üzerinde durulmuştur. Ayrıca İngiliz taarruzu ve Nablus Meydan Muharebesi ele alınarak 7. Ordu’nun Halep’e çekilişi işlenmiştir. Bu bölümde son olarak Mustafa Kemal Paşa’da Kuvâ-yi Millîye ruhunun ve Misak-ı Millî düşüncesinin ortaya çıkışı ve şekillenmesi incelenerek bir değerlendirme yapılmıştır.
Üçüncü bölümde ise; Mondros Mütarekesi’ne bağlı olarak Mustafa Kemal Paşa’nın Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığı’na atanması ve Halep’ten ayrılarak Adana’ya gelmesi üzerinde durulmuştur. Ayrıca Mustafa Kemal Paşa Adana’da kaldığı süre içerisindeki faaliyetleri ve Millî Mücadele fikrinin doğuşu ile Adana’dan ayrılarak İstanbul’a hareketinin bir değerlendirilmesi yapılmıştır. Bu gelişmelere bağlı olarak bölgede Millî Mücadele’nin ilk kurşununun atılması konusu da işlenmiştir.
Bu araştırmamızda görülecek eksikliklerimizin hoş karşılanacağını ümit ediyoruz. Okuyanların eleştiri ve temennileri doğrultusunda bizim en doğru ve en güzeli bulmamızda yardımcı olacaklarını ifadede fayda görüyoruz. Bu çalışmamızda Birinci Dünya Savaşı’nın sonunda Mustafa Kemal Paşa’nın Filistin Cephesi’ndeki faaliyetleri ve Türk Bağımsızlık Savaşı’nın başlaması açısından da yapmış olduğu hazırlık çalışmaları konusunda açıklık getirebildik ise kendimizi mutlu sayacağız. Bu eserin bilgisayarda yazımında yardımcı olan Yüksek Lisans öğrencilerim Meryem ASİLAZMAZ, Sibel ORHAN ve Mustafa TARIM’a, ayrıca lisans öğrencilerim Cennet HİLOOÐLU ve Mikail KOLUTEK’e teşekkür etmeyi bir borç bilirim. Eserimizin yazımı esnasında manevî desteklerini gördüğüm hayat arkadaşım Makbule HATİPOÐLU’na da şükranlarımı arz ederim.
Yrd. Doç. Dr. Süleyman HATİPOÐLU
Antakya 2008