1. Giriş:
Karadeniz’de tıkanıp kalan Ruslara Birinci Dünya Savaşı’nı daha kısa bir zamanda bitirmeyi gerçekleştirmek üzere yardım götürmek maksadıyla ve yeni bir cephe açarak doğu cephesine Türk takviyesini önlemek için Çanakkale Boğazı tarihte bir kez daha zorlanacaktı. Düşman gemilerinin Çanakkale Boğazı’ndan geçişini engellemek maksadıyla mayın dökümü yapılmış ve mayın hatları top bataryalarıyla desteklenmişti.
2. Mayın silahının önemi ve tarihçesi:
Eski ağaç gemileri tahrip etmek maksadıyla su altında patlayan imha edici düzeneği düşman gemilerine kadar gizlice götürüp su altında patlatma araştırmalarından bugünkü mayın ve torpido silahları doğdu. Başlangıçta yapılan çalışmalarda silaha sadece torpido ismi verilmişti. Ancak daha sonra sabit ve hareket edenleri yapılınca bunları birbirinden ayırmak için sabit olanına mayın hareket edenine de torpido ismi verilmiştir. Mayın silahı daima sürpriz etkisiyle ve ucuz maliyetiyle düşmanı oldukça tedirgin ederek harekâtını kısıtlar ve kayıplar verdirebilir.
3. 1914 Çanakkale’si ve sefer teşkilatı/ kuruluşu:
Bağımsız ve müstahkem mevki olan Çanakkale Boğazı gittikçe daha çok ehemmiyet kazanıyor, düşman bombardımanı ve saldırı ihtimali çoğalıyordu. Başkomutanlığın 05 ağustos 1914/ 04 Şubat 1915 tarihleri arasında verilen emirleriyle birkaç kere kuruluş değişikliği yapılmıştı. Müstahkem Mevkii Komutanı Cevat Bey (Çobanlı), Kurmay Başkanı Yarbay Selahattin Adil idi.
Çanakkale ve Karadeniz Boğazları’nın başkomutanı Alman Amiral Von Uzedum, Çanakkale Boğazı su üstü keşif gözetleme ve mayın hizmetleri sorumlusu Merten Paşa idi. Çanakkale Boğazı’nı savunacak silahlı kuvvetlerimizin yüksek komutası Almanlara verilmiş oluyordu. Mayın grubu, müstahkem mevki komutanlığına bağlı idi.
4. Çanakkale Boğazı’nın coğrafik özellikleri:
Çanakkale Boğazı’nın içi doğal yapı bakımından denizden yapılacak taarruzlara karşı savunmaya çok elverişlidir. Kuvvetli topçuyla donatılmış ve mayın engeliyle takviye edilmiş olan Çanakkale Boğazı’ndan güçlü bir filonun kara kuvvetiyle işbirliği yapmaksızın geçebilmesi pek mümkün görülmemektedir.
Özellikle Marmara’dan Boğaz’ın çıkışına doğru olan akıntı, yüzen ve serseri mayınların kullanılmasını kolaylaştırır. Akıntı hızı arttığında mayın dökülmesi ve mayın arama-tarama işleri güçleşir. Alt akıntı ise denizaltı hareketlerini etkiler.
5. Müstahkem Mevki Komutanlığı’nın hazırlıkları ve mayın hatlarının takviyesi:
Almanya, 1 Ağustos’ta Rusya’ya; 3 Ağustos’ta da Fransa’ya savaş ilan etti. 13-14 Ağustos’tan itibaren üç İngiliz kruvazörünün Çanakkale Boğazı önlerinde görülmeleri dikkatleri Boğaz savunması üzerine çekti.
Çanakkale müstahkem mevkii, seferberlik hazırlıklarına başladığı esnada Boğaz’ın mayınlar ile müdafaası hususu nazari dikkate alındı. Çanakkale mayın müfrezesinin ihtiyacı olan, mayın hatlarının tesisi için icap eden mayın, mayın döken vapurlar, mayın çıkarmaya mahsus motorbotlar vb. araç-gereçler Bahriye Nezareti tarafından tertip ve tedarik ediliyordu.
Gerektiği takdirde Çanakkale Boğazı’nın ne şekilde mayın dökülerek kapatılacağını tespit eden planları ne gariptir ki İngiliz Bahriye Heyeti’ne mensup Halifax adlı bir subay hazırlamıştı. İlk önce Havuzlar-Kepez hattı ile bunun biraz kuzeyinde ikinci bir hat mayınlanacaktı. 4 Ağustos 1914’te, Selanik romörkörü 40 dk. gibi kısa bir zaman zarfında 22 mayını dökerek demir yerine döndü. Mayınlar deniz yüzeyinden 4.5 mt. aşağıda olmak üzere ayar edilmişti ve her mayının üzerine yağlı boya ile sıra numarası konulmuş ve mayınlar birbirine halat ile bağlanmak suretiyle icabında kolayca çıkartılması nazari dikkate alınmıştı. Gemilerin geçişi için Rumeli yakasında bir boşluk bırakılmış ve geçit bir şamandıra ile işaretlenmişti.
6 Ağustos 1914’te, Selanik romörkörü tarafından birinci hattın kuzeyine 26 mayın döşendi. Halifax planı, üçüncü bir hattın yerini göstermiyordu. 9 ağustos 1914’te Goeben ve Breslau’nın geçişi üzerine İngiliz filosunun onların peşinden içeri girmesine engel olmak üzere, 15 ağustos 1914’te Soğanlıdere-Kepez Feneri arasına üçüncü hat olarak İntibah romörkörü tarafından 40 mayın döküldü.
Başkumandanlığın emri üzerine mevcut olan üç mayın hattından başka yeni mayın hatları döküldüğü zannını hâsıl etmek üzere de tertibat alındı. İntibah romörkörü yeniden mayın döküyor gibi hareket etti ve bazı mahallere şamandıralar attı.
24 Eylül 1914’te üçüncü hattın güneyine dördüncü hat olarak İntibah romörkörü tarafından 29 mayın döküldü.
1 Ekim 1914’te İntibah romörkörü tarafından Anadolu ve Rumeli tabyaları arasına beşinci hat olarak 29 mayın döküldü.
Ekim ayının son günlerinde müstahkem mevkiinin bağlı olduğu başkumandanlıktan ticaret gemilerinin de Boğaz’dan girip çıkmasının yasaklandığı ve mayın hattında bırakılan gediğin de kapatılması bildirilmişti.
9 Kasım 1914’te İntibah romörkörü tarafından üçüncü hattın kuzeyi Anadolu tarafına altıncı hat olarak 16 mayın döküldü.
17 Aralık 1914’te Nusrat gemisi tarafından Kepez-Havuzlar güneyi arasında yedinci hat olarak 50 mayın döküldü.
17 Aralık 1914’te Samsun gemisi tarafından beşinci hattın güneyinde sekizinci hat olarak 28 mayın döküldü.
30 Aralık 1914’te Nusrat gemisi tarafından iki ve sekizinci mayın hatları arasında dokuzuncu hat olarak 39 mayın döküldü.
Dokuzuncu mayın hattından sonra böylece 19 Şubat 1915 muharebesinde Birleşik Filo’nun Çanakkale Boğazı’na yönelik saldırıyı başlattığı zaman Boğaz’da dokuz mayın hattının kurulması gerçekleştirilmiş bulunuyordu.
27 Şubat 1915’te Nusrat gemisi tarafından Çimenlik – Değirmen Burnu arasında onuncu hat olarak 53 mayın döküldü.
8 Mart 1915 pazartesi günü Nusrat gemisi tarafından Erenköy Koyu’nda (poyraz-lodos yönünde) on birinci hat olarak 26 mayın döküldü. Düşman bunu hiç hissetmedi.
18 Mart günü Nusrat mayın gemisi 40 mayınla merkez grubu istihkâmlarının düşmesi halinde daha gerilere mayın dökmek üzere emre hazır bulunuyordu. Hatların geçitlerini kapamak üzere, muhtelif zamanlarda ilave 45 mayın daha dökülmek suretiyle 18 Mart 1915 büyük deniz taarruzuna kadar 403 mayın kullanılmış oldu.
Büyük Deniz Taarruzu’nu takiben 28 Mart 1915’te Tengerdere- Domuzdere arasında 9 ve 31 Mart 1915’te de Tengerdere önünde 10 mayınlık birer hat Sivrihisar torpido botu tarafından tesis edildi. Bundan sonra, Mart 1917’ye kadar esaslı bir mayın faaliyetine şahit olamıyoruz. Saros Körfezi’nde yapılması muhtemel bir çıkarmaya karşı körfeze muhtelif tarihlerde dökülen mayınların yekünü 128 olup, 30’u Fransız, kalanı da Rus mayınıdır.
Mayın hatları oluşturulurken ateş alan, su yüzüne çıkan, karaya vuran, patlayan, kopan, denize düşen, Marmara veya Ege’ye doğru akıntıya kapılan mayınlarla ilgili pek çok sorunun çözümü için büyük gayretler sarf edilmiştir.
6. Mayınların tedariki:
Boğaza dökülmüş mayınlara gelince bunlar çok daha karışık bir koleksiyon meydana getirmekteydi. Alman mayınlarının yanı sıra aralarında Trabzon sahillerinden toplama Rus yapısı mayınlar olduğu gibi İzmir sularında yakalanmış Fransız mayınları, hatta Balkan Harbi’nden kalma Bulgar mayınları da vardı.
Bunlar Türk denizcileri tarafından bin bir tehlikeyi göze alarak toplanmıştı.
Mayının denize bırakılışı…
7. Müttefiklerin harekâtı:
19-25 Şubat 1915 tarihlerinde muhriplerin himayesinde yapılan mayın tarama harekâtına devam ettiler.
26 Şubat-17 Mart 1915 tarihlerinde yapılan mayın arama-tarama harekâtlarından da ciddi bir sonuç alınamadı.
Amiral Carden en çok mayın hatlarının taranmasına önem veriyordu. Fakat meselenin çözümü pek basit değildi. Bataryalar susturulmadan Boğaz mayınlarını toplamak mümkün olmuyor, mayınlar temizlenmeden de donanmaya ait sınırlı ve geçici atışlarla bataryaların susturulması mümkün olmuyordu.
Müteakip günlerde müttefikler tarafından yeni keşif uçuşları ve mayın tarama çalışmaları yapılmıştı. Her nasılsa bu 26 sürpriz mayın kendilerini saklamayı başarmıştı. Daha önce Bozcaada’da yapılan denemelere göre elverişli bir havada mayınların 5.5 kulaç bir derinlikte görülebileceği sonucuna varılmıştı. Erenköy Koyu üzerinde uçan bir düşman uçağı da Büyük Taarruz’dan önce hiçbir mayın görmemiş ve temiz raporu vermişti.
8. Mayınlar neden temizlenemedi:
Bataryaların ateş yağmuru, tarama gemilerinin sivil personelle donatılması, zaman zaman mayın infilakları, şiddetli rüzgâr ve fırtınalar, kuvvetli akıntılar icra edilen arama-tarama harekâtının başarısızlık sebepleridir.
Nusrat gemisinin döktüğü mayınların bulunamamasının nedenleri ise; hava keşiflerinin oşinografik şartlara bağlı olarak etkinliğinin azalması, mayın döküş harekâtının Boğaz’a dik yapılacağının beklentisi, Nusrat gemisinin devamlı karakol yapılan bir bölgede mayın döküş harekatı yapamayacağına dair kanaat ve eldeki son mayınların fırtınadan kopan veya taranan mayınların takviyesinde kullanılacağının zannedilmesidir.
9. Sonuç:
Büyük Taarruz’dan sonra 10 mayın hattı sağlamdı ve Boğaz’ın geçilmesinin başarılı bir mayın arama-tarama harekâtına bağlı olduğu anlaşılmıştı.
M. Haluk Çağlar
Em. Dz. Alb.
Önümüzdeki hafta yayınlanacak 2.Bölüm: Nusrat Mayın Gemisi
KAYNAKÇA
Nazmi AKPINAR Çanakkale Deniz Savaşları 1914–1922 Çanakkale Deniz Müzesi Yayınları
Hermann LOREY Türk sularında Deniz Hareketleri II. Cilt Mayın Harekâtı
Birinci Dünya Harbi’nde Türk Harbi Çanakkale Cephesi Harekâtı V.Cilt
1.Kitap Ankara
Fevzi KURTOÐLU, Çanakkale ve 18 Mart 1915, İstanbul 1935
Fikret GÜNESEN, Çanakkale Savaşları Kastaş Yayınları İstanbul 1986
E. Gv. Alb. M. Şakir TUNÇÇAPA, Çanakkale Hatıraları
Şemsettin BARGUT, Birinci Dünya Harbi’nde ve Kurtuluş Savaşında Türk
Deniz Harekâtı