GELİBOLU’YU ANLAMAK

Kûtulamâre Kuşatması’ndan Esarete Yüzbaşı Sandes’in Hatıraları – Çev. Tuncay Yılmazer

Yüzbaşı Edward Sandes, 6. Hint Tümeninde köprü istihkâm birliğinin komutanıdır. Görevi Dicle nehri üzerinde sallar, tombazlar, yerel bellum, müheyla gibi nehir taşıma kullanarak yaya ve taşıma araçlarının trafiğine uygun yüzer köprü inşa etmek, emir geldiğinde de bunları söküp çatanaların yedeğinde karadan ilerleyen orduyu takip ederek her an göreve hazır bir şekilde beklemektir. Dicle nehrinin genişliğinin yer yer 400-500 metreye çıktığı, sıcaklığın 45-50 derecelere ulaştığı göz önüne alındığında zamana karşı yarışan Sandes’in görevinin ne kadar zor olduğu ortadadır.Kuşatmanın ve Esaretin Adı Kûtulamare , 6. Hint Tümeni’nde görevli bir İngiliz subayının, Irak cephesinin ilk günlerinden itibaren, başlangıçta zaferler sonrasında hayal kırıklıklarıyla dolu tanıklığını konu alıyor. Yüzbaşı Sandes, 6. Tümenin ardarda zaferlerden Bağdat önünde sona eren Dicle nehri boyunca gerçekleştirdiği harekâtını, Kût kuşatmasını ve esir oluşlarını anlatırken kitabın yayınlanmayan sonraki bölümleri ise Musul’dan Anadolu içlerine Yozgat’a uzanan ve sonrasındaki esaret günlerini anlatıyor. Tamamen farklı bir  konuyu anlatan bu bölümler daha sonra yayınlanabilir. (T.Y.)

İzmir-Bayındır İlçesinden Çanakkale Harbine Katılanlar (Necat Çetin)

Askerlik şubesi kayıtlarının yanı sıra, mahallî Nüfus Müdürlükleri Arşivlerinde bulunan “Vefâyâta Mahsus Vukûat Defterleri”  Birinci Dünya Savaşı esnasında silahaltındayken şehitler, askerde kalanlar konusunda fevkalâde kıymetli ve sağlıklı bilgileri içeren önemli bir kaynaktır.  Özellikle, Balkan Savaşları’ndan Millî Mücadele’ye uzanan tarih diliminde “şehitler ve askerde kalanlar” konusunun yanı sıra pek çok sosyal tarih konuları için de bize bazı kıymetli ipuçları sunan il ve veya ilçe nüfus müdürlükleri arşivlerinde bulunan “Vefâyâta Mahsus Vukûat Defterleri”, yakın dönem tarih araştırmalarında henüz yeterince araştırma yapılmayan kaynaklar arasındadır.Söz konusu defterler, 76 x 54 ebatında büyük boy olup, vefat eden hakkında çeşitli bilgilerin yazıldığı matbu sütunlardan oluşmaktadır. Her sayfada, sırasıyla; “müteselsil numarası”, “kayıt tarihi”, “kaza”, “mahalle veya karyesi”, “sokağı”, “mesken numarası”, “ilm ü haber ve tarihi”, “isim ve şöhreti sanat ve sınıfı”, “peder ve validesi ismiyle: Pederi, Validesi”, “mahall ve tarih-i velâdeti”,  “milleti”, “Müteehhil (evli) ise kimin zevci veya zevcesi olduğu”,  “mahall-i vefatı”, “tarih-i vefatı”, “sebeb-i vefatı”, “esasen nüfustaki mahall-i kaydı”, matbu ifadelerinin yazıldığı sütunlar bulunmaktadır.  Ölen kişi hakkındaki bu bilgiler her bir sütuna sıra ile yazılmıştır. Savaş sırasında ölenlerin “Sebeb-i vefatı” yazan sütuna  “Şehiden”, “Harpte”, “Gaip” veya “Askerde” ifadesi düşülmüştür. (N.Ç.)

Kûtulamâre Zaferi 1916(Muzaffer Albayrak,Vahdettin Engin)

1916 yılında Irak cephesinde kazanılan Kûtulamâre Zaferi, Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’nda Türk tarihinin en şanlı sayfalarının yazıldığı Çanakkale Zaferi’nden sonra kazanmış olduğu ikinci büyük ve anlamlı zaferdir. Irak Cephesi’nde 4,5 aylık bir kuşatma sonucunda, 29 Nisan 1916’da Kûtulamâre’de bulunan 5’i general 481 subay ve 13.300 kişilik İngiliz ordusu esir alınmıştı.
Önemi ve büyüklüğü şüphesiz olmakla birlikte Kûtülamâre’de kazanılan zafer, aradan geçen 100 yıl boyunca maalesef tarihin tozlu sayfaları arasında unutulup gitmiştir.
Bu kitap, tarih kitaplarında birkaç satırla geçiştirilen bu önemli tarihi olayı, bütün yönleriyle ayrıntılı olarak ele alınarak, Kûtulamâre kahramanlarını lâyık olduğu şekilde hatırlatmak gayesiyle hazırlanmıştır. (M.A.-V.E.)

Türk Ordusu’nda Künye Uygulamasına İlişkin İlk Girişimler ve İlk Künyelerle İlgili Kısa Bilgiler (The First Attempts On The Use Of Identity Tags In Turkish Army And Information About The Early Identity Tags) (Burhan SAYILIR)

Çanakkale Savaşı’nın başında bir başka uygulamanın, künye sisteminin ilk halinin, yaygın olmasa da, kullanılmaya başlandığı görülmektedir. Genelde deri veya kumaş üzerine basılan künye bilgileri askerlerin ceketlerinin iç kısmına dikilmesi suretiyle, herhangi bir durumda askerin kimliğinin tespitinin kolaylaştırılması düşünülmüştü. Ancak şehit olan askerlerin elbiselerinin diğer askerler tarafından alınması ile elbiselere dikili olan künyelerin sağa sola atıldığı veya ortadan kaybedildiği görülmüştü. Ayrıca özellikle bulaşıcı hastalıklar nedeniyle hastanelere gelen askerlerin elbiselerinin yakılması söz konu idi. Bu yakılma işlemi sırasında elbiselerle birlikte deri veya kumaş künyeler de yanıp gidiyordu. Bu nedenle 3. Kolordu Komutanlığı konuyla ilgili şikâyetlerini başkomutanlığa bildirmişti. Bunun üzerine Başkomutanlık tarafından günümüz Türk ordusundaki künyelere yakın bir tasarım ile metal bir künye tasarlanarak tüm askeri birliklere bu örnekler gönderilmişti. Hazırlanan künye, yabancı ordularda uygulanmaya başlanan metal künyeler örnek alınarak yapılmıştı.(B.S.) [Bu makale ilk olarak Turkish Studies Dergisi’nde yayınlanmıştır. (TurkishStudies-International Periodical For Th e Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, Volume 8/7 Summer 2013, p. 551-561, ANKARA-TURKEY)]

Çanakkale Savaşı, Kara Savunması İçin Müstahkem Mevkii Top Desteği (Bayram Akgün)

25 Nisan kara çıkarmaları başladıktan kısa bir süre sonra Alman denizaltılarının Çanakkale’ye gelmesi Birleşik Filo’ya bağlı gemileri korkutur. Bununla birlikte bu filonun Boğaz’a karşı ciddi bir girişimde bulunamayacağı neredeyse kesinleşmiş olur. Bu yüzden Müstahkem Mevkii’ye bağlı bazı topların kara savunması için kara birliklerine verilmesi düşünülür ve bu yavaş yavaş uygulanmaya başlanır. Tabi ki bu uygulama devam ederken aynı zamanda Müstahkem Mevkii’nin gücünün zayıflatılmamasına da dikkat edilir.18 Mart 1915’ten sonra Boğaz’a karşı ciddi bir saldırı olmaz. Nitekim  Birleşik Filo’ya bağlı bazı savaş gemileri ara sıra Boğaz’dan içeri girerek kıyıdaki istihkamlara atışlar gerçekleştirir. (B.A.)

Çanakkale Muharebelerinde İdari ve Lojistik Faaliyetler (Ayhan Candan)

Birinci Dünya Savaşı başlamadan önce hazırlıklarını tüm ayrıntılarıyla planlayan devletler için en önemli kısım askerlerin sağlık, beslenme, giyecek ve sevkiyat durumudur.
5. Ordunun oluşmasının ardından Alman General Liman Von Sanders’in göreve getirilmesinin ardından 27 Mart 1915 tarihinde Ordu Menzil müfettişliği oluşturulmuştur. Çanakkale Cephesinde diğer cephelere göre idari ve lojistik anlamında sıkıntıların yaşanmamasının sebebi olarak kara ve deniz yollarının bölgeye yakın olması büyük bir üstünlük sağlamaktadır. Ordunun lojistik desteği ne kadar güçlü olursa; cephede savaşan askerlerin giyinmesinden yeme –içmesine ve sağlıklı bir yapıda olması onları kuvvetli ve başarılı kılar. Bunun içindir ki idari kontrol ve hazırlıklar son derece mücadeleye tesir eder. (A.C.)

Resmi Belgelere (Nüfus Ölüm-Genelkurmay-Kayıtsız Ölüm Defterleri) Göre İzmir – Beydağ Şehitleri (Necat Çetin-A.Levent Ertekin)

Şehitler konusu ülkemizde kaynakların yetersizliği nedeniyle hala çözülememiş bir konudur. Çünkü bu konuda sadece Milli Savunma Bakanlığı’nın yayını dışında başka yayınlanan kaynak bulunmamaktadır. Hâlbuki bu konuda il ve ilçe nüfus müdürlükleri arşivinde bulunan vefiyata mahsus defterler ve 1934 yılında yapılan nüfus taraması sırasında tutulan kayıtsız ölüm defterleri şehitler için önemli kaynaklardır. Buna göre İzmir’in Beydağ ilçesinde Genelkurmay arşiv belgelerine göre 10, ölüm defterine göre de 50,Nüfus kayıtsız ölüm defterine göre 536 şehit bulunmaktadır. İzmir’in Beydağ ilçesinin merkez dahil toplam 19 yerleşim biriminde yer alan şehitlerin dağılımında Küre/Adaküre köyü 121 Şehit ile Nüfus ölüm defterinde ilk sırada yer almaktadır. Yeniyurt köyü ise 7 şehitle en az şehidi olan köy durumundadır. Yeniyurt aynı zamanda toplam 7 şehidin 4 ‘ü aynı haneden şehit olmalarıyla oldukça çarpıcı. 2 şehit veren 65 hane,3 şehit veren 16 hane,4 şehit veren 4 aile bulunmaktadır. Ancak araştırmacıları zorlayacak husus bu defterler bu gün Nüfus ve vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü arşivine alınmıştır. Çalışmada vefata mahsus defterlerin ve 1934 yılı tarama kayıtsız ölüm defterlerinin nasıl bir metotla inceleneceği üzerinde açıklamalar yapılacaktır. (N.Ç-A.L.E.)

Çanakkale nin Şehit Kalemleri (İsmail Sabah)

Yok olduğu düşünülen bir devletin yeniden dirildiği ve bir milletin kendine yeniden güven duymasını sağlayan Çanakkale Cephesi, Kurtuluş Savaşı’mızın da ön hazırlığı niteli­ğindedir. Bu cephede nice komutanlar yetişmiş ve bunlar Türk Kurtuluş Savaşı’nı başarıya ulaştırmıştır. Böylesine öneme sahip bir savaşın sosyal hayata olan etkilerinin bilinmesi ve gelecek kuşaklara aktarılması “önemli bir mesele” olarak karşımızda durmaktaydı. Elinizde tut­tuğunuz eser, Çanakkale Muharebeleri ve eğitim arasındaki ilişkiyi irdelemesi açısından önemlidir. Çünkü binlerce öğretmen, mülkiyeli ve tıp öğrencisinin, Harbiyelinin, aydın ve eğitim görmüş insanın Çanakkale’de yitirildiği bir gerçektir. Yaklaşık 8,5 ayı kara çarpış­maları olarak geçen Çanakkale Muharebelerinde her iki taraf büyük kayıplar vermiştir. Verilen bu kayıplar içinde araştırmaya konu olan öğretmen ve öğrenciler de vardır. Cep­heye giden yetişmiş neslin kaybı, yıllar süren savaşlar nedeniyle zaten olumsuz durumda bulunan eğitim-öğretim faaliyetlerini daha da olumsuz bir hâle sokmuştur. Bu çalışma ile Çanakkale Muharebelerinin Türk eğitim sistemine olan etkileri ayrıntılı bir şekilde incelenmiş ve ortaya konmuştur. (İ.S.)

Çanakkale Müstahkem Mevkii’ye Bağlı Top Mermisi Çeşitleri (Bayram Akgün)

Toplar icat edildikten sonra atmış oldukları mermiler taştan ve demirden yapılan tahrip gücü olan güllelerden oluşmaktaydı. Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte güllelerin (mermi) şekli ve amaçları da değişir. Yeni yapılan mermiler daha uzun mesafelere gidebilmekte ve etkisi daha fazla olmaktadır.
Mermi; Arapça, atma, fırlatma anlamına gelen remi-remy sözcüğünden türeyen bu deyim topçuda cephaneyi anlatır. Topçuda kullanılan silindir şeklinde ve ucu sivri mermiler bu sözcükle anlatılır. Eskiden “mermiyat” denilince topçu mermileri anlaşılırdı. “Mermi yolu”, “Mermi çukuru” da bu kökten türemiştir. Topçu mermileri çelik veya çelik dökme bir zarf -kılıf- ile bunun içindeki imla –doldurma- hakkından oluşur ve bunu infilak ettirecek mekanizmayı kapsar. (B.A.)