Neden hedef Sarıkamış? Sarıkamış, Erzurum’dan Kars’a uzanan en büyük koridorun kilit noktasıdır denebilir. Rakımı yüksek bu mevki (Çanakkale’nin Kilitbahir’i gibi) bir nevî Kilid-ül Şark’tır. Ele geçirildiği takdirde, Osmanlı Ordusunun ilk zaferi olacak ve Almanların Tannenberg zaferi gibi propagandası yapılacaktır. Bu küçük hedef; Kars, Ardahan ve Batum’u ele geçirmede arazi şartları açısından önemli bir hattın aşılmasını sağlarken aynı zamanda Enver Paşanın zihnindeki Türkistan hedefinin de ilk adımı olacaktır.Mevsim Aralık ayı ve askerî bir harekât için en kötü zamandır. Yüzyıllardır bu coğrafyada savaşan ordular, kış aylarını düşük profilde geçirmişlerdir. Diğer bir deyişle, muhasım taraflar yeterli emniyet tedbirlerini aldığı sessiz bir anlaşma içerisine girerler. Erzurum’da 3.Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa ve Kolordu Komutanları da kış şartlarının bu çetin arazideki etkisini dikkate alarak harekâtın baharda yapılmasına taraftardır. Ancak Köprüköy’de Ruslara taarruz etmesi gerekirken geri çekilen ve savunmacı bir yaklaşım gösteren Hasan İzzet Paşaya Harbiye Nezaretinin bakışı olumsuzdur. (B.Ö)
Elveda Zeytindağı – 100.Yıl Dönümü’nde Kudüs’ün Kaybını Yeniden Değerlendirmek (Tuncay Yılmazer)
Birinci Dünya Savaşı Filistin Cephesi’nde Kasım 1917’den Kudüs’ün düştüğü 9 Aralık 1917’ye kadar olan süreç daha önce Batı Cephesinde bulunmuş iki komutanın; önce Genelkurmay Başkanı sonra Verdun’daki Alman ordularının komutanı Erich von Falkenhayn ile daha önce Mons ve Arras cephelerinde bulunmuş Edmund Allenby’nin mücadelesiydi bir açıdan da. Her iki general Batı cephesi tecrübelerini Filistin’de tatbik etmeye çalıştılar. En büyük fark Allenby’inin birliklerini çok iyi tanırken Falkenhayn’ın Osmanlı ordusunu tanımamasıydı. Birçok açıdan avantajlı olan (siyasi olarak da gerekli desteği alan ) İngilizler Kudüs hedefini elde edeceklerdi. (T.Y.)
Bu makale ilk olarak Atlas Tarih dergisi Aralık 2017 sayısında yayınlanmış olup editörün izni ile konulmuştur.
Kaptan-ı Derya Halil Paşa ve Damat Öküz Mehmet Paşa Çeşmeleri Üzerine Bazı Tespit ve Değerlendirmeler (İsmail Sabah)
Bu çalışma, tarihi Gelibolu Yarımadasında Kilitbahir Köyü sınırları içerisinde bulunan Kaptan-ı Derya Halil Paşa ve Damat Öküz Mehmet Paşa Çeşmeleri üzerine bazı tespit ve değerlendirmeler içermesi bakımından analitik bir araştırmadır. Araştırmada veri toplamak için literatür taraması yapılmış ve Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü arasındaki işbirliği protokolü kapsamında ilgili kurumların arşivinden faydalanılmıştır. Ulaşılan Osmanlı Türkçesi ile yazılmış belgeler araştırmacı tarafından günümüz Türkçesine aktarılmıştır. Kaptan-ı Derya Halil Paşa Çeşmesi‟nin yapım yılının 1637-38 olduğu ve bulunduğu Havuzlar mevkiinin yapıldığı dönemdeki isminin Piyale Paşa Bahçesi olduğu tespit edilmiştir. Kilitbahir Köyü Çarşı Caddesi eski muhtarlık binasının önünde bulunan ve “Damat İbrahim Paşa Çeşmesi” olarak tescillenmiş çeşmenin ise Damat Öküz Mehmet Paşa tarafından 1614-15 yıllarında yaptırıldığı tespitedilmiştir. (İ.S.)
Bu makale Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi’nin 15. Sayısının 2. Cildinde yayınlanmıştır.
Karargâh Umumi Fotoğrafçısı Burhan Felek ve Çanakkale (Mustafa Onur Yurdal)
Birçoğumuz Burhan Felek’i gazeteci kimliğiyle tanırız. Oysa kendisi esasen Hukuk Mezunu olup, 1. Dünya Harbi esnasında Başkomutanlık Vekaleti Karargahı’nın fotoğrafçısı olarak görev yapmıştır. Çanakkale Muharebeleri biter bitmez yani Müttefikler Yarımada’yı tahliye eder etme Gelibolu Yarımadası’na gelmiş, harp sahasını fotoğraflamıştır. Yani aslında bugün TSK arşivinde bulunan Çanakkale Fotoğrafları ile “Harb-i Umumi Panoraması” adı ile Osmanlı sınırlarında Müdafaa-i Milliye Cemiyeti yararına satılan fotoğraf albümündeki, tahliye sonrasını gösteren resimleri Burhan Felek “Karargâh Umumi Fotoğrafçısı” sıfatıyla bizatihi kendisi çekmiştir. Bu albümlerin; 10, 11, 13,14 ve 15 numaralı olanları Çanakkale Cephesi fotoğraflarıyla hazırlanmıştı ve hepsi tahliye sonrası çekilen fotoğrafları içeriyordu. Albümler Almanya’da ve diğer İtilaf Devletlerinde daha çok satılmıştır. Bu fotoğrafların nasıl çekildiğini Burhan Felek yine kendisi anlatmıştır. (M.O.Y.)
Troya Müzesinde Bir Çanakkale Şehidi’nin Mezar Taşı (Ahmet Yurttakal)
Muharebelerin öne çıkan kahramanları ve olguları hep ola gelmiştir. 18 Mart 1915’de de öne çıkan kişilerinden biri Dardanos Bataryasında 18 Mart günü şehit olan Zabit Namzedi İzmirli Halim Efendi’dir. Hafta sonu yeni açılan Troya Müzesi’ni ziyaret etmiştim. Camekan içerisinde ye alan mezar taşı Zabit Namzedi Halim Efendi’ye aittir. (A.Y.)
Mustafa Kemal Atatürk ve Enver Paşa (İsmail Pehlivan)
Enver Paşa’nın ve Mustafa Kemal Paşa’nın çocukluk ve öğretim hayatları incelendiğinde kişiliklerini etkileyecek bazı ince ayrıntılarla karşılaşırız. Enver Paşa çocukluğunu ailesiyle beraber geçirirken, Mustafa Kemal Paşa öksüz kalmış ve öğretimine ara vermişti. Enver Paşa asker bir ailenin çocuğu olarak Askeri Rüştiye’ye dahil olmuş. Mustafa Kemal Paşa ise annesinin tüm karşı çıkmalarına rağmen Askeri Rüştiye’ye girmiştir. Eğitimlerini tamamladıktan sonra her ikisi de kurmay yüzbaşı olarak Harp Akademisi’nden mezun oldular. Ancak Mustafa Kemal Paşa’nın Harp Okulu’ndan mezun olduğu tarihte, Enver Paşa kurmaylığa yükselmişti. Bu da Enver Paşa’nın meslek hayatında Mustafa Kemal Paşa’dan bir adım önde olduğunu gösterir. Lakin mesleğe başlandığında liderlik karakterini nasıl oluşturacaklarını hep beraber inceleyelim. (İ.P.)
Çanakkale Savaşı Sonrasında Mezarlıklar İle İlgili Ortaya Çıkan Sorunlar Ve Yapılan Tartışmalar (Burhan Sayılır)
Bu çalışmada, Çanakkale Savaşı’nda hayatını kaybeden binlerce Türk, İngiliz ve Fransız askerinin mezarlıklarıyla ilgili tartışmalar, kararlar ve uygulamalarla ilgili tartışmalara değinilmiştir.
Britanya Savaş Mezarları Komisyonu “Commonwealth War Graves Commission”, İtilâf devletleri savaş mezarları üzerinde 1918’de imzalanan Mondros Mütarekesi sonrasında çalışmalara başlamıştı. Gelibolu’ya gelen uzmanlar savaş bölgesini adım adım dolaşarak, savaş koşulları içinde rastgele gömülmüş olan ölülerin yerlerini belirlemişlerdi. 24 Temmuz 1923’te Lozan Barış Antlaşması imzalandığında, Britanya Savaş Mezarları Komisyonu, Arıbumu-Conkbayırı (Anzak) alanında 4300 mezar içeren 29 mezarlık, Seddülbahir (Helles) alanında 5900 mezar içeren yedi mezarlık; Suvla’da 4300 mezar içeren dört mezarlık ve Yarbay Doughty-VVylie’ye ait ayrı bir mezar ile, Cape Helles ve Conkbayırı anıtlarını tamamlamıştı. (B.S.)
Arşiv Belgelerinde Lâpseki (1915 – 1922) (Hüseyin Arabacı)
Lâpseki ilçesi Çanakkale savaşlarında cephe gerisi durumunda; muharebe sahasına muharebe alanına sağlanan desteğin kaynak noktası halindedir. İlçe bu özelliği yüzünden İtilaf güçlerinin saldırılarına maruz kalmış ve bu saldırılarla cepheye yardımın kırılması hedeflenmiştir. Müteakip dönem olan Millî Mücadelede ise ilçe halkı çektiği eza ve cefaya rağmen birlik olmayı başarmış ve vatan savunmasında üzerlerine düşeni yapmışlardır. Bu dönemde de ilçeden hareket alan faaliyetler olup bunlar yalnız Millî Mücadele’de değil uluslararası boyutta dönüm noktası olmuştur. (H.A.)
Balkan Savaşları’nda Seferberlik ve Seferberliğin Uygulanabilirliği (İsmail Pehlivan)
Seferberlik anlam itibariyle bir devletin bütün maddi ve manevi imkanlarını, kaynaklarını savaşın doğrultusunda kullanmasıdır. İyi tatbik edilen seferberlik planları savaşın masa başında kazanılmasını bile sağlayabilir. Fakat Balkan Savaşları’nda gerçekleşen seferberlik planı savaşın bir nevi daha masa başında kaybedilmesine sebep oldu.
TAZIYE – Şehitler Abidesi Mimarı Doğan Erginbaş Vefat etti
Çanakkale Şehitler Abidesi mimarı, Prof. Dr. Doğan Erginbaş hayatını kaybetti.
Çanakkale Muharebeleri’nde şehit düşen tüm askerlerimizi simgelemek ve onların anısını yaşatmak amacıyla 1944 yılında Milli Savunma Bakanlığı’nın açmış olduğu proje yarışması sonucunda 37 proje arasından Doğan Erginbaş, İsmail Utkular ve Feridun tarafından hazırlanan “Şehitler Abidesi” projesi seçilmişti.
GeliboluyuAnlamak.com ailesi olarak merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz.