“Hatıratın Aziz Bey’e ait olmadığını düşünüyorum. Bir kere Aziz Bey’in hatırata konu olan tarihte bölgede olmayışı, kitapta dönemin Osmanlı idari yapısına ilişkin fahiş hatalar yapılması, Teşkilat-ı Mahsusa’dan bahsedilmemesi, mütercim Fuad Meydânî etrafındaki şüpheler, kitapta yapılan intihaller, yer yer kurmaca bir Aziz Bey karakteriyle karşılaşmamız, Cevat Rifat Atilhan’ın metnin yazar(lar)ıyla muhtemel bağlantısı ve elbette hatıratın aslının şu ana kadar gün yüzüne çıkmamış olması gibi hususlar bu yönde ciddi deliller sunuyor.”
Başta Teşkilat-ı Mahsusa olmak üzere Osmanlı son dönem istihbarat tarihi üzerine çalışan tarihçi Polat Safi ile Kronik Yayınlarından çıkan “İstihbarat Savaşları: Birinci Dünya Savaşı’nda Suriye ve Lübnan’da Casusluk Faaliyetleri” hakkında konuştuk. Kitabı yayına hazırlayan Safi , 1930’lu yıllarda Lübnan’ın popüler bir gazetesinde tefrika olarak neşredilen İttihatçı Emniyet Müdürü Hüseyin Aziz Akyürek’e atfedilen anıları içeren eserin yazılış amacını, o dönemki Lübnan siyasetinde oynadığı rolü, Birinci Dünya Savaşı’nın Ortadoğu cephesinin farklı yansımalarını GeliboluyuAnlamak okurlarıyla paylaştı.
“Osmanlılardan İngilizlere Kudüs” kitabının yazarı Roberto Mazza ile söyleşi (Tuncay Yılmazer )
Kudüs‘te milletinden, dininden bağımsız bir tür “Pax-Ottomana” var mıydı? Allenby’nin kampanyası 31 Ekim 1917’de başladığında Kudüs’teki genel hava nasıldı? Kudüs’ün düşmesine Alman ve Avusturyaların tepkisi ne olmuştu? “Osmanlılardan İngilizlere Kudüs” kitabının yazarı Roberto Mazza ile konuştuk. Umarım bu güzel çalışma Türkçe’ye çevrilir. (T.Y)
Çanakkale Savaşı Belgeselleri Yapımcısı Gökhan Tarkan Karaman ile söyleşi (Tuncay Yılmazer)
Gökhan Tarkan Karaman’ı Çanakkale Savaşı ile ilgili yaptığı belgesellerden ve özellikle drone ile çektiği harika Gelibolu Yarımadası muharebe alanları fotoğraflarından tanıyoruz. Karaman ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Çanakkale muharebelerinin gerçekleştiği topraklarda yaşamanın anlamını konuştuk, ileri dönük planlarını sorduk. Yakın zamanda 32.Gün programında 1. Dünya Savaşı Batı cephesinden Somme belgeseli yayınlanan Gökhan T. Karaman için 2017 yılı da bir hayli hareketli geçeceğe benziyor. Kendisine kolay gelsin diyor, yeni yapımlarını da merakla bekliyoruz. (T:Y)
Birinci Dünya Savaşında Osmanlı İmparatorluğunda Futbol – Melih Şabanoğlu ile Söyleşi 2 .Bölüm – (Tuncay Yılmazer)
İlk bölümü bir hayli ilgi gören Melih Şabanoğlu söyleşimizin ikinci bölümünü sizlere sunuyoruz. Balkan Savaşı kulüplerin hedeflerini nasıl değiştirdi? Hangi kulüp, oyuncularının Harb-i Umumide askerlikten muaf olmasının avantajıyla, rakiplerini kolayca yenerek şampiyon olmuştu? Birinci Dünya Savaşı döneminde ligler nasıl devam etti? Hafta sonu maç oynayıp hafta içi Çanakkale’de savaşa katılma doğru mu? Beşiktaş, İstanbulspor gibi takımların siyah rengi nereden geliyor? Mütareke döneminde işgal kuvvetleri ile oynanan maçlar ne anlam ifade ediyordu? Mustafa Kemal Atatürk’ün futbol ile ilişkisi neydi ve hangi takımı tutuyordu? Şehzade Ömer Faruk’un, Fenerbahçe ve Milli Mücadele’deki rolü ile ilgili bilinmeyen detaylar. Daha bir çok ilginç sorunun yanıtını bu söyleşide bulacaksınız. (T.Y)
Birinci Dünya Savaşında Osmanlı İmparatorluğunda Futbol – Melih Şabanoğlu ile Söyleşi 1.Bölüm – (Tuncay Yılmazer)
GeliboluyuAnlamak sizlere çok önemli bir söyleşiyi sunuyor. Ülkemizde 1. Dünya Savaşı dönemi ile ilgili çalışmalar daha çok askeri ağırlıklı iken “Home Front” adıyla da bilinen savaşın gerisinde neler yaşandığına dair araştırmalar çok azdır. Biz de cephe gerisinde yaşanılan hayatın önemli bir parçası olan spor, daha özel de futbol üzerinde durmak istedik. Bu konulardaki otorite isim Melih Şabanoğlu ile bir söyleşi gerçekleştirdik. Kendisinin Atlas Tarih Dergisi Spor Tarihi özel sayısındaki aydınlatıcı makalesi temel çıkış noktamız oldu.( Atlas Tarih’in bu özel sayısını konuyla ilgilenen herkese öneririm) Futbolun ülkemize nasıl geldiği, üç büyüklerin kuruluşları konusundaki mitler ve her yönüyle yıpratıcı bir savaş dönemde spor faaliyetlerinin nasıl yürütüldüğü konularında son derece önemli ve ilginç bilgilerin dikkatinizi çekeceğini düşünüyorum. “Eski” bir Fenerbahçe taraftarı olarak zamanında fanatiği olduğum takımımın tarihi hakkında ne kadar az şey biliyormuşum! İki bölüm halinde yayınlayacağımız bu söyleşi için Melih Şabanoğlu’na teşekkür ederim. (T.Y)
Çanakkale Savaşları ve Harp Tarihi Araştırmaları Derneği Başkanı Kenan Çelik ile Söyleşi (İsmail Sabah)
Çanakkale Savaşları ve Harp Tarihi Araştırmaları Derneği’nin kuruluş öyküsünü, felsefesini ve amaçlarını öğrenmek amacıyla dernek başkanı E. Öğr. Gör. Kenan Çelik ile yani en yetkili kişiyle bir röportaj gerçekleştirdik. Uluslararası arenada tanınan bir kimliğe sahip ÇELİK, uzun yıllardır profesyonel rehberlik yapmakta ve bugüne değin devlet başkanları da dahil olmak üzere birçok kişiye başta Çanakkale Savaş alanları olmak üzere Assos ve Truva’yı gezdirmiş bir insan. Bu sebeple öncelikle bizlere vakit ayırdığı için kendisine teşekkür ederek başlıyoruz sohbetimize… (İ.S.)
Avustralya SBS Radyosu Türkçe Bölümünde 18 Mart Çanakkale Zaferi Nedeniyle Yayınlanan Röportaj
Avustralya SBS Radyosu Türkçe Bölümünden İsmail Kayhan’ın benimle 18 Mart Çanakkale Zaferi nedeniyle yaptığı röportajı sizlere sunuyoruz.
Winston Churchill, İslam Dünyası, Türkler, Çanakkale Savaşı , Atatürk – Cambdrige Üniversitesinden Tarihçi Warren Dockter ile Söyleşi (Tuncay Yılmazer)
Gelibolu’yu Anlamak ölümünün 50. yıldönümünde, geçtiğimiz yüzyıla damga vuran en ünlü şahsiyetlerden biri olan İngiliz devlet adamı Winston Churchill’in İslam Dünyası, Ortadoğu, Çanakkale Savaşı , Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili görüşlerini masaya yatırıyor, Cambridge Üniversitesi’nden tarihçi Dr. Warren Dockter söyleşisini sizlere sunuyor.Winston Churchill hangi savaşa Türk tarafında çarpışmak için katılmak istemişti? İslam’a karşı meyli var mıydı? Çanakkale Savaşı siyasi hayatını nasıl etkiledi? Türklere karşı zehirli gaz kullanılmasını istediği doğru mu? Mustafa Kemal Atatürk hakkında ne düşünüyordu? Siyasi rakipleri İslam Dünyası ile ilişkilerini, Çanakkale başarısızlığını nasıl kullandılar?Dr Warren Dockter’in Churchill’in İslam Dünyası ve Ortadoğu’ya yaklaşımını inceleyen yeni kitabı bu ay çıkacak. Warren Dockter’in bu yılın başında aynı konu ile ilgili yaptığı açıklamalar başta BBC olmak üzere İngiliz medyasında bir hayli ses getirmişti.Çeviriyi yapan kardeşim Mustafa Onur Yurdal’a da çok teşekkür ederim. ( T.Y.)
“Cihan Harbi içerik ve kapsam açısından çok farklı bir savaştır” Birinci Dünya Savaşında Osmanlı Seferberliği Üzerine Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Mehmet Beşikçi ile söyleşi ( Tuncay Yılmazer )
Gelibolu’yu Anlamak yine son derece önemli bir söyleşiyi dikkatinize sunuyor. Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı İmparatorluğu ‘nu cephe gerisini (Home Front) inceleyen (Ahmet Emin Yalman’ın 1930’da yayınladığı henüz daha Türkçeye çevrilmemiş eserini saymazsak) derli toplu irdeleyen kaynak bir eser şimdiye kadar yazılmamıştı. Şu ana kadar yazılanlar ağırlıklı olarak askeri tarih çok daha az sayıda edebiyat ve ekonomisiyle ilgiliydi. Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı İmparatorluğu’nun insan gücü seferberliği başta olmak üzere , savaşın yönetimini şekillendiren çeşitli olayları yeni askeri tarih perspektifiyle değerlendiren Mehmet Beşikçi’nin “Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Seferberliği” adlı çalışması kesinlikle gözden kaçmamalı. Kitabı okuyup çeşitli notlar aldıktan sonra böylesine önemli bir eserin yazarı ile Gelibolu’yu Anlamak sitesi adına bizzat söyleşi yapmayı düşündüm. Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Mehmet Beşikçi sağolsun bizi kırmadı.Bu söyleşide Mehmet Beşikçi öncelikle “Yeni Askeri Tarih” kavramını açıklığa kavuşturuyor. Birinci Dünya Savaşı’nın Balkan Harbi ya da Milli Mücadele ile kıyaslandığında içerik ve kapsam açısından çok farklı bir savaş ve bu fark gözden kaçırılmaması gerektiğinin altını çizen Beşikçi, Ankara merkezli Milli Mücadele seferberliğinin, Cihan Harbi yıllarındaki altyapı yakından bağlantılı olduğunu savunuyor. 100. Yıl anmaları için iseşu ana değin yapılan etkinliklerinin içeriğinden rahatsız olduğunu belirtiyor. “Bizde siyasetçiler hamaseti pek sevdiği için (ve akademik kurumlar da çok eleştirel olamadığı için), bu etkinlikler bir nevi “şehitleri anma etkinlikleri”ne indirgeniyor…. Cihan Harbi hem Avrupa tarihi hem de bizim yakın tarihimiz açısından her yönüyle bir felaketti ve biz de 100. yılında, hayırlı bir olayın değil bir felaketin yeniden değerlendirmesini yapıyor olduğumuzu unutmamalıyız.”
Gelibolu-Askeri felaketler bakımından 1. Cihan Harbindeki En Trajik İngiliz cephesi- Çanakkale Savaşı Araştırmacısı Stephen Chambers ile Söyleşi ( M.Onur Yurdal- Tuncay Yılmazer )
Gelibolu’yu Anlamak önde gelen Çanakkale Savaşı araştırmacılarından Stephen Chambers söyleşisini sunuyor. Chambers’in Çanakkale Savaşı’nın önemli bölümlerini gerçekleştiği araziyle birlikte değerlendiren çok sayıda kitabı mevcut. İki kitabı Türk okurlarla buluşan Chambers sık sık Çanakkale muharebe alanlarını ziyaret ediyor.Chambers Çanakkale Savaşı’na yaklaşımını şöyle özetliyor: Bugün Peter Hart ve Les Carlyon gibi yazarların hazırladığı çok iyi tek ciltlik Gelibolu kitapları mevcut fakat ben zaten halihazırda yazılmış çok iyileri varken tekrar yazmak istemedim. Benim yaklaşımımdaki farklılık; Gelibolu Yarımadası gibi küçük bir kara parçasına yoğunlaşarak, resmi kaynaklar ve iki taraftan da birincil kaynaklarını kullanarak, bölgeyi gezmek isteyen birçok insana bir savaş alanı rehberi sağlayarak onun hikayesini anlatmak .
Söyleşisinde Çanakkale’nin önemli bir cephe olmakla birlikte, Batı Cephesinde Almanlara karşı verilen mücadele ana cepheyi oluşturduğundan İngilizler için ikinci derece önemde olduğunun altını çizen Chambers, 100. Yıl için “Biz Gelibolu için atalarımıza borçluyuz ve bu borcu; nesillere Gelibolu’nun gerçek hikayesini anlatarak ödeyebiliriz ki Gelibolu’nun gerçeği kurgudan çok daha dramatiktir!’diyor