Önsöz
Genel Tarih kaynaklarında yerele dair bilgilere ancak tarihsel vakalara mekân olmuşlarsa değinilir. Bunun dışında önceki yaşanmışlıklar her daim merak konusu olmuştur. Bu anlamda mikro tarih olarak da nitelendirilen yerel tarih çalışmaları son yıllarda belgeye erişim koşullarının iyileştirilmesiyle ilgi odağı haline gelmiştir.
Bu sayede derleme eserlerden ziyade belgeye dayalı araştırma eserler ortaya çıkmaya başlamış ve yerelde tarih bilincinin oluşmasının önü açılmıştır. Biz de bu minvalde çalışmamızda Lâpseki’nin İşgal ve Millî Mücadele dönemindeki durumunu inceledik. Zira döneme dair Çanakkale ve çevresi hakkında bilgi veren eserler bulunmasına karşın Lâpseki ile ilgili bilgi tabii olarak pek azdır.
Bu nedenle çalışmada ilçenin durumunu belgeye dayalı olarak ortaya koymayı ve de yeni bilimsel çalışmalara ışık tutmayı hedefledik. Çalışmada nitel araştırma yöntemleri kullanılmış; Arşiv belgelerinden yararlanılmıştır.
Mahalli kurum ya da kuruluşların arşivlerinin bulunmaması araştırmada yaşanılan zorlukların en önemlisiydi. Elde edilen verilerin saha çalışmasıyla neticelendirildiği kitabı hazırlarken gözden kaçan eksikliklerin hoş görüyle karşılanmasını ümit ediyor yoğun çalışmaların sebebiyle isteklerini ertelemek zorunda kalan ve bana sabırla katlanan eşim Arzu ve oğlum Ali Berk’e sonsuz teşekkürü borç biliyorum.
***
Bu kitapta; Çanakkale Savaşında ve müteakiben yaşanan İşgal ve buna karşı girişilen kurtuluş mücadelesinde bölgede yaşanan tarihî olgular merkeze Lapseki ilçesi ele alınarak incelenmiştir. Osmanlı Ordusu’nun tahliyesi, Çanakkale Müstahkem Mevkii Komutanı Albay Selehattin Adil’in yaşadığı zorluklar, Anadolu ve Rumeli İlga Komisyonları ve Çanakkale’de lagıv edilen birliklere dair detayların yanın da Akbaş hadiselerinin Umurbey’den hareket almasına dair yaşananlar arşiv belgeleriyle ortaya konmuştur. Bunun yanın da Çanakkale Savaşları sırasında (23 Eylül 1915) Çanakkale Mevki Müstahkem Baştabip Vekili Kemal Salih Bey’in Bergos (Umurbey) Hafif Yaralı Hastanesi Baştabibi Abdurrahman Bey’in refakatiyle Çanakkale’den Kara Biga’ya kadar olan alan da hastane ve sıhhî tesis olarak kullanılan barakları dolaşarak hazırladığı raporun da okuyucuya sunuldu