“Bu memleketin topraklarında kanlarını döken kahramanlar!
Burada, dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerleyan yana koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızıdindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve rahat uyuyacaklardır. Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.”
Atatürk, 1934
Giriş
Çanakkale Savaşı’nın 100.yılı ülkemizde çeşitli etkinliklerle kutlanacak ve orada hayatlarını kaybeden vatan evlatları bir kez daha anılacak.Kuşkusuz bu savaşın pek çok yönü var.Bunların başında her iki taraftan evlerini barklarını,eşlerini,çocuklarını terkederek Çanakkale’de savaşmaya gelmiş askerlerin insan hikayeleri gelir. Her biri 20’li yaşlarında olan bu gençlerin binlercesi, geride bıraktıklarını bir daha göremediler. Silahların namlusu sustuğunda ortada savaş makinasının büyük bir iştahla yuttuğu genç ölüler kaldı.Gelibolu Savaşlarının bizim açımızdan bir vatan savunması olduğu muhakkaktır ancak aynı zamanda Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün belirttiği gibi bir “Dar’ül Fünûn’un” gömüldüğü yerdi.Üstelik başta Çanakkale olmak üzere diğer tüm cephelerde ülkemizin insan kaynağı olan okumuş-yazmış kesimi değil sadece; işçisi, çiftçisi, esnafı-zanaatkârı da yok olmuştur.Ve savaşın ardından yaşanan insan kaynağı yokluğu, maalesef Cumhuriyet’in uzun yıllarını almıştır.
Peki tüm bunlar yeni kuşaklar tarafından ne kadar bilinmekte? Geçen 100 yılın muhasebesini yaptığımızda tablonun hiçte iç açıcı olmadığı ortada.Yazık ki Cumhuriyetin yeni kuşakları Gelibolu topraklarında yaşananlardan habersizler ve insan hikayelerine yabancılar. Dileriz ki 100.yıl dolayısıyla Çanakkale Savaşı yeni kuşakların Çanakkale kahramanlarını bildiği, öğrendiği ve sahip çıktığı bir dönemin açılmasına vesile olur.Siperin ardındaki vatanın evlatları, atalarının mirasına sahip çıkarlar ve onu daha yakından tanırlar.
Bir Proje Hikayesi
Biz TED Mersin Koleji olarak yeni kuşakların Çanakkale’yi yakından tanıması ve insan hikayelerinin iki tarafını da bilmesi amacıyla 100.yıl anısına bir proje gerçekleştirdik. Projemizin ayrıntılarını ve çalışmalarımızı burada sizlerle de paylaşmak, böylece “Gelibolu Ruhu”na ufak da olsa bir katkı sunmak istiyoruz. İşte size bir Çanakkale projesi hikayesi.
A- Projemizin Adı:
- Projemize “İKİ SİPER BİR MEKTUP” ismini verdik.Bildiğiniz gibi 1915 yılında Çanakkale’de iki ayrı siper ve iki ayrı dünya bulunuyordu.Bir yanda vatanını savunmak için ülkesinin farklı diyarlarından gelmiş gencecik Mehmetçikler, öte yanda neredeyse tamamı gönüllü olarak askere yazılan ve Büyük Britanya İmparatorluğu adına savaşmaya and içmiş olan Anzak (Australian and New Zealand Army Corp)askerleri.. İki siper aynı zamanda iki ayrı insan hikayesi oluşturmaktaydı.Biz de bu insan hikayelerinden yola çıkarak ve Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün 1934 yılında yaptığı konuşmayı projemizin ana referansı kabul edip yola çıktık.Ve projemizin adını “İKİ SİPER BİR MEKTUP” koyduk.100 yıl sonra savaşın coğrafyasından yazılan mektuplar iki siperin evlatlarına ulaşacak ve böylelikle hayatını kaybedenler proje ile yadedilmiş olacaktı.
B- Projemizin Amacı:
Projemize başlarken amaçlarımızı da belirledik. Bu projeyi yürüteceğimiz gençlerde aynı zamanda bir “tarih bilinci”de oluşturmamız gerekiyordu.Bu nedenle projemiz için şu amaçları belirledik:
1- Türkiye ve Avusturalya gençleri arasında barış ve kardeşlik köprüsü kurmak.
2- 100 yıl sonra Çanakkale şehitlerimizi ve Çanakkale’de hayatlarını kaybeden Anzak evlatlarını saygıyla anmak.
3- Mustafa Kemal ATATÜRK’ün evlatlarının 1934 yılında söylediği sözlere bugün ve gelecekte sadık kalacaklarını hatırlatmak.
4- Öğrencilerimizi Çanakkale Savaşının sadece bir savaş cephesi olmadığını; aynı zamanda iki taraf içinde can alıcı “insan hikayelerini” barındırdığını göstermek.Bu çerçevede bir “tarih bilinci” uyandırmak.
5- Şehit Teğmen İbrahim Naci, Üstteğmen Saffet (POZANTI) ve Teğmen Penistan James Patterson, Plevne Ryan(Charles S.Ryan),Mehmet Şefik, Hüseyin Avni,gibi tarafların kahramanlarını yeni kuşakların öğrenmesini sağlamak.
C- Proje Tarihi:
Projemize Ocak 2015 tarihinde başladık, Mayıs 2015 tarihinde de bitirme kararı aldık. Böylece hem Çanakkale anmalarını sadece birgüne veya aya sığdırmamış olacak, hem de daha düzenli bir çalışma yürütmüş olacaktık.
D- Proje Hazırlıkları:
- Projeye başlamadan önce Çanakkale Savaşı hakkında öğrencilerimize bilgilendirme çalışması başlattık. Derslerde Çanakkale Savaşını anlattık.Bu çerçevede her iki tarafta yaşanan insan hikayelerinden bahsettik.
- NTV Tarih Dergisi’nin Mart 2013 sayısından faydalanılarak şehit Teğmen İbrahim Naci’nin çarpıcı hayat hikayesinden bahsettik. İbrahim Naci’nin günlüklerinden örnekler verdik.Çanakkale Savaşı üzerine araştırma ödevleri verdik.Böylelikle yeni kuşağı İbrahim Naci ile ve Çanakkale kahramanlarıyla tanıştırdık.
- Russel CROWE’un “SON UMUT” filmini öğrencilerimizin izlemesini sağladık. Film üzerine derslerde tartıştık.
- O dönemin atmosferi, resim, dergi, video ve fotoğraflar sayesinde öğrencilerimizin zihninde oluşturulmaya çalıştık.
- Derslerde Gelibolu’da kahramanlarından, Plevne Ryan(Charles S.Ryan)’dan, 27.Alay’dan, 57.Alay’dan, Saffet POZANTI’dan, 261 rakımlı tepeden ve Çanakkale’ye dair pek çok şeyden bahsettik. Böylece öğrencilerimizden bir fikir altyapısı ve bilinci oluşturduk.
E- Proje Çalışması ve Yapılanlar:
- Proje, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün 1934 yılında söylediği sözlerinden ilham alarak savaşın 100.yılı dolasıyla öğrencilerimizin yazacakları “mektuplar”dan ve yine öğrencilerimizin yaptığı “kartpostal” çalışmasından oluşturuldu.
- Projemizin esasını öğrencilerimizin yazdığı mektuplar oluşturmaktadır. Bu mektuplar iki kısma ayrılarak hazırlanmaya başlandı:
1- Anzak ailelerine ve torunlarına yazılan mektuplar.
2- İbrahim Naci’ye ve tüm şehitlerimiz anısına yazılan mektuplar.
Anzak Ailelerine/Annelerine Yazılacak Mektuplar Ve Kartpostal Çalışması:
- Bu çalışmada öğrencilerimiz Anzak aillerine ve torunlarına hitaben bir mektup yazdılar. Bu mektupların İngilizceye çevrilerek Avusturalya Konsolosluğu aracılığla Anzak ailelerine ulaştırılması planlandı. Bu çerçevede Büyükelçilikle ve diğer iletişim kanallarıyla bağlantıya geçildi.
- Ayrıca yine bu mektupların yanına (Resim zümremizin işbirliği ile) öğrencilerimiz birer “kartpostal” yaptılar. Bu kartpostalların ön yüzününün iki yanında “ANZAK ANITI” ile “57.ALAY ANITI” yapıldı. Kartpostalın ortasında mulaj tekniği ile Türk ve Avusturalya bayrakları yerleştirildi. Bu bayraklarının sapları “zeytin dalı” şeklinde oluşturuldu. Kartpostalların tamamı öğrencilerimiz tarafından yapıldı.
- Yine kartpostalın içinde iki ayrı sayfada “Enveriye” şapkası ile “Anzak” şapkası mulaj tekniği ile konuldu. Bu şapkaların altına Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün yukarıda belirtiğimiz sözü ile Anzak annesinin ona cevabı yazıldı.
İbrahim Naci’ye Mektuplar:
- Projemizin ikinci kısmını ve en anlamlısını Çanakkale şehidi Teğmen İbrahim Naci’ye mektuplar oluşturdu.Bildiğiniz gibi bu ismi Türkiye Seyit Ahmet SILAY’ın sayesinde öğrenmişti.Öğrencilerimize İbrahim Naci’nin hayat hikayesini ve günlüğünü anlattıktan sonra mektup yazmalarını istedik.Öğrencilerimiz İbrahim Naci’den çok etkilendiler ve ona, onun şahsında tüm şehitlerimize hitaben birer mektup kaleme aldılar.12-13 yaşlarındaki çocuklarımızın yazdığı duygu ve tarih bilinci dolu mektuplar tamamlandı. İbrahim Naci mektupları, doğrudan sayın Seyit Ahmet Sılay’ın kurduğu ÇANAKKALE MÜZESİ’ne gönderildi. Seyit Bey bu mektupları orada sergileyecek. Böylelikle hem İbrahim Naci unutulmamış oldu, hem de mektuplar geleceğe intikal etme imkanı buldu.
Projemizi Zenginleştirecek Ek Çalışmalar:
- Bütün bu çalışmalar dışında projemizi zenginleştirmek ve çalışmamızı adeta “Gelibolu Asker Çeyizi” haline getirmek maksadıyla Çanakkale Savaşı 100.Yıl anısına “Anzak-Mehmetçik” simgeli tişört tasarladık.Ve basıma verdik. Bu tişört basımdan geldiğinde tüm öğrencilerimiz tişört üzerine düşüncelerini birer cümle ile belirtecekler ve imzalarını atacaklar. İmzalı tişörtler hem Avusturalya Savaş Müzesi’ne hem de Çanakkale Müzesi’ne gönderilecek.
- Yine Anzak ailelerine ve Avusturalya Savaş Müzesi’ne gönderilmek üzere bir tane “100.Yıl Hatıra Madalyası” tasarladık. Bu madalyanın iki yüzü bulunuyor. Bir yüzünde “Anzak arması” diğer yüzünde “Çanakkale Savaş Madalyası” bulunuyor.
- Tüm bu ana materyaller ile ek materyaller “Asker Çeyizi” gibi Anzak ailelelerine, Avusturalya Savaş Müzesi’ne, Çanakkale Müzesi’ne gönderilecek.
- Proje ile ilgili olarak iletişime geçtiğimiz yazar ve karikatüristlerden “GELİBOLU RUHU”na uygun olarak birer mektup yazmaları ve karikatür çizmeleri istendi. Bu mektup ve karikatürlerden bize ulaşanlar projemize dahil edildi.
- Son olarak TED Mersin Koleji olarak tasarladığımız “Çanakkale logosu”nu, 100.yıl anısına TED okullarımızda resmi yazışmalarda kullanılmasını önerdik.
Sonuç:
Yukarıda ayrıntısı ile anlattığımız mektup/kartpostal çalışması ve diğer materyaller sayesinde, yıllar sonra savaşan iki tarafın evlatları arasında dostluk bağlarının oluşmasına katkıda bulunmak istedik. Tüm bu materyallar ve çalışmalr yıllar sonraya kalır mı bilinmez; ama inanıyoruz ki Anzak gençleri ile Türk gençleri arasında köklü bir dostluğun başlamasına vesile olur ve yeni kuşaklarda Çanakkale ruhunun oluşmasına katkı sağlar. Çünkü şunu asla unutmamak gerekir ki aldığımız her bir nefesi birilerin verdiği son nefese borçluyuz. O nedenle bizim için kanlarını ve canlarını vermiş vatan evlatlarını her daim anmak ve hatırlamak her birimizin boynunun borcudur. Bir yıl değil, her yıl; birgün değil, her nefes alışımızda hatırlamak için.
Saygılarımla.
Not: Bu çalışma ve yazı Çanakkale Savaşı’nda hayatını kaybeden tüm kahramanlara ithaf olunur. Ruhları şa’d olsun.
Celal YILDIRIM/Hatice SOLMUŞ
TED Mersin Koleji
Sosyal Bilgiler Zümresi
TEL: 05373363564
E-POSTA: CelalYILDIRIM:celalyildirim1981@gmail.com/celal.yildirim@tedmersin.k12.tr
Hatice SOLMUŞ: hatice.solmus@tedmersin.k12.tr
ADRES: TED Mersin Koleji.Fatih Mah.Okul Sok.No:1 Çeşmeli-Erdemli 33870-MERSİN
Mektupların İngilizce çevirisini İngilizce öğretmeni Başak ÖNER tarafından yapılmıştır.
****
16.02.2015/Mersin
Genç Teğmen İbrahim Naci;
Ben Sezer ÇELİK. Çanakkale Cephesindeyken yazmış olduğunuz günlüğünüzü okudum. Daha yirmili yaşlarınızda vatan uğruna şehit olmanız, size duyduğum saygımı bir kat daha arttırdı.
Biliyorum ki bu toprakların altında binlerce şehit bulunuyor. Aslında ders kitaplarında da bunu öğreniyoruz. Fakat bu denli duygu dolu bir anlatım, beni çok etkiledi. Bulunduğunuz o zor şartlarda nasıl dayandınız aklım almıyor. Bir yandan da düşmanla savaşmak zorunda kalmak çok zor olsa gerek.
Üzerinde yaşadığım bu topraklar benim için çok değerliydi. Ama artık daha da değerli hale geldi. Siz atalarımızdan kalan bu topraklar artık bizlere emanet. Günlüğünüzde vazgeçmek zorunda kaldığınız sevdiklerinizden bahsetmişsiniz. İnanın böyle zor bir durumda kalsam sizinle aynı şeyi yapardım. Sevdiklerimi –zorda olsa- geride bırakarak ülkemi savunmak için koşarak cepheye giderdim. Son olarak şunu bilmenizi isterim ki, biz yeni kuşakların sizlerden aldığı en büyük miras vatanseverlik ve cesaret duygusudur.
Yaptığınız her şey için sizlere minnettarız. Aziz hatıranız önünde saygıyla eğiliyorum.
Sezer Çelik
TED Mersin Koleji
7.Sınıf Öğrencisi.