Sayın ÇELİK, Çanakkale Savaşları ve Harp Tarihi Araştırmaları Derneği neden kuruldu? Yani neden böle bir derneği kurma ihtiyacı hissedildi?
Öncelikle derneğimizi neden kurduğumuzdan bahsedelim. Çanakkale savaşları başta olmak üzere harp tarihi ile ilgilenen kişiler çok iyi bilmektedir ki, amaçlarımız ve düşüncelerimiz aynı olsa da yıllardır birbirimizden ayrı faaliyet göstermekte idik. Bu alanda gerçekten ciddi başarılara imza atmış (kitap yazmış, tez yazmış gibi) arkadaşlarımızda mevcut, bu işe yeni başlayan ilgi ve merak düzeyi yüksek arkadaşlarımızda mevcut. Yani ortada bir güç ve enerji var ama bu güç ve enerji dağınık bir vaziyette idi. Kurucu yönetim kurulu arkadaşlarımızla uzun süren hazırlık aşamasından sonra “Neden bu dağınık gücü tek bir merkezde toplayıp yani güç birliği yapıp daha büyük işlere birlikte imza atmayalım neden sesimiz daha gür çıkmasın” düşüncesinden hareketle derneği kurmaya karar verdik. Yola çıkış fikrimizde ne kadar haklı olduğumuzu kurulduktan çok kısa bir süre sonra anladık. Meğerki insanlar böyle bir oluşuma hasretmiş. Çok kısa sürede tek başına altından kalkılamayacak proje/etkinlik hazırlıklarına hep beraber hazırlanmaya başladık. Bunlardan sohbetimizin ilerleyen bölümlerinde bahsederiz şimdi birazda derneğimizin amaçlarından bahsetmek isterim.
Elbette Kenan Bey sizi dinliyorum.
Dernek olarak amacımız Çanakkale harbini ülkemizdeki insanlara tanıtmak, özelliklede genç nesile. Çünkü burada büyük fedakârlıklar yapılmış sadece Çanakkale değil tabi ki diğer bütün cephelerde de aynı fedakârlığı görmekteyiz. Ama Çanakkale daha çok ilgi görmektedir. Tabi buraya ilgi duyan tarihe ilgi duymuş olur sonrasında diğer cephelere de ilgi duyar, onları da öğrenmiş olur. Bu Cumhuriyet, sahip olduğumuz Devlet ne gibi zorluklarla kuruldu! Çanakkale muharebelerini ve harp tarihini bilmekle, bugünü değerlendirmek için daha iyi bir değerlendirme yolunu bulmuş oluruz. Türkiye’nin bu hale gelmesinde, Cumhuriyetin kurulmasında bu uğurda savaşan insanlar, aynı kadro daha sonra Türk İstiklal Harbi’nde ve Cumhuriyet kadrolarında görev yapmışlardır. O bakımdan burayı bilen insan Cumhuriyete de günümüze de daha değişik bir açılardan bakıp değerlendirebilir. Tarihi bilmeyince insanların yorumları da ona göre yanlış oluyor. Bilgi sahibi olmayınca fikir sahibi de olunmuyor. İnsanların önce bilgisi sonra fikri olacak işte amacımızda bu. Çünkü Çanakkale’ye sadece ülkemizde değil bütün dünyada büyük önem veriliyor. İngiliz taa oralardan geliyor, ilgi duyuyor, öğrenmeye çalışıyor. Avusturyalıdaki insanlar 17.000 milden geliyor, ilgi duyuyor, bizim insanımızın da bunu öğrenmesi, bilmesi burada savaşan insanların fedakârlıklarını görmesi, nasıl savaştıklarının bilinmesi amacıyla dernek kuruldu. Biz öncülük ettik umarım sonraki nesil bunun devamını getirir.
Bunu yapan dernekler yok muydu? ÇSHTAD’ın diğerlerinden farkı nedir?
Farkı şu; dernek özellikle tarihe daha fazla ilgi duyan insanlardan oluşmakta ve çok güçlü bir kadroya sahip bulunmaktadır. Bu insanlar hiçbir siyasi amaç gütmeden veya menfaat çıkar gözetmeden çalışmakla birlikte, tek ve en büyük ortak noktamız tarihe olan ilgi, bilgi ve donanımdır. İnternet vasıtasıyla (mailler, sosyal paylaşım siteleri ile) insanlar bilgi paylaşımı yapıyor.
Ülkemizde Çanakkale Savaşları konusuyla ilgilenen birçok sivil toplum kuruluşu var. Bizim derneğimiz bu alanda farklı bir pencere açacak, ciddi ve önemli etkinlikler planlamaktadır. Kurucularımızla ve yeni üyelerimizle birlikte güçlü bir kadroyla Çanakkale camiasında farklılık oluşturmayı, özellikle harp tarihi konusunda otorite bir dernek olmayı hedefliyoruz. Ki bu yolda da hızla ilerlemekteyiz. Çanakkale Muharebelerinin yanı sıra Birinci Dünya Harbi’ne dair yapılan çalışmalarımız da olacak. Yapacağımız faaliyetleri ulusal ve uluslararası platformda gerçekleştireceğiz.
Ayrıca derneğin Çanakkale zaferinin 100. yılında kurulmuş olması önemli. Çünkü milletlerin hafızasında böyle önemli olay ve zaferlerin yıldönümleri derin bir yer tutmaktadır. Bu sebeple 100. yıla olan ilgi, bu tarihi anlatma noktasında ki en büyük yardımcımız olmuş durumda. ÇSHTAD’ın Çanakkale’ye, ülkemize ve insanlığa hayırlı olmasını temenni ediyoruz.
Peki, Dernek hedeflerine ulaşmak için neler yapmayı planlıyor? Örneğin şuan basında da geniş yer bulan ve toplum tarafından da yoğun ilgi gören “Çanakkale Söyleşileri” etkinliğiniz var. Bize birazda etkinliklerinizden ve planlarınızdan bahseder misiniz?
İlk olarak sizin de bahsettiğiniz Çanakkale Söyleşileri etkinliğimizden bahsedelim. Dernek olarak Çanakkale Söyleşileri etkinliğimizi belirli bir düzene oturtmayı başardık. Her ay konusunda uzman kişiler tarafından Çanakkale Savaşlarına dair farklı konular bu oturumlarda işlenmektedir. Etkinliğimizin olumlu taraflarından biride, Çanakkale tarihini öğretmenin yanında dinleyicilere soru sorma imkânının da tanınmasıdır. Çünkü biliyorsunuz ki bu tür oturumlarda süre kısıtlı olduğu için konuşmacı sunduğu konunun bazen tüm hatlarına değinemeyebiliyor. Hele ki konu Çanakkale Savaşları olunca çok daha fazla süre gerekiyor. Bizlerde etkinliğimizin daha anlamlı olması adına oturum sonunda dinleyicilerimize mikrofon uzatarak merak ettikleri soruları sorma imkânı tanıyoruz. Yoğun katılımın yaşandığı programlarımıza akademisyenlerden öğrencilere, alan kılavuzlarından kokartlı rehberlere ve Çanakkale halkı gibi birbirinden farklı dinleyici kitlesi katılmaktadır.
Bütün bu etkinlikleri gerçekleştirirken Çanakkale Zaferi’ni tarihimize ve bilime uygun bir şekilde anlatma azmi ve kararlılığı içerisindeyiz. Çünkü 100 yıl öncesinde burada düşman ateşiyle tabyalarda ve siperlerde can veren insanların hatıralarının yaşatılmasını milli bir vazife addediyoruz kendimize. Derneğimiz üyelerimizde bu konuda öyle bir ateş var ki, canla başla çalışıyorlar. Örneğin 6-8 Kasım 2014 tarihlerinde Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde gerçekleşen 100. Yılında I. Dünya Savaşı ve Mirası, Uluslararası Savaş Tarihi Araştırmaları Kongresi’ne iki bildiri ile yönetim kurulu üyelerimizde katıldı. Yönetim Kurulu üyemiz ve basın sözcümüz İsmail SABAH “Çanakkale Savaşı’nın Öğrenciler Üzerine Etkileri” başlıklı bildirisini uzun bir arşiv çalışma süreci sonrasında sunmuştur. Diğer bir Yönetim Kurulu üyemiz ve dernek sekreterimiz Ahmet YURTTAKAL ise “Çanakkale Muharebelerinde Gazilerin Vatan Sevgisi (Yakınları İle Mülakatlar)” başlıklı bildiri ile birbirinden eşsiz hatıraları dinleyicilere aktarmıştır. Diğer bir Yönetim Kurulu üyemiz Mustafa Onur YURDAL ise İngiltere’nin sivil toplum kuruluşlarından Gallipoli Association’ın Çanakkale Muharebelerinin 100. Yılı için geliştirdiği Eğitim Projesi olan “Gallipoli Centenary Education Project”e katkı sağladı. YURDAL öğrencilere kendi bakış açısıyla Gelibolu Harekâtı’nın önemi ve şahsi olarak kendisi için anlamının ne olduğu noktasında öğrencilere bilgi vererek buraya gelen İngiliz öğrencilerin Türkler açısından Çanakkale’nin ne anlam ifade ettiğini anlamaları noktasında projeye katkı sağlamıştır.
Bunlara ilaveten Kasım ayında gerçekleştirilmesi planlanan uluslararası bir akademi için bir firma ile ortaklaşa hazırlık yapmaktayız. Aynı şekilde Mayıs ayı içerisinde gerçekleştirmeyi düşündüğümüz sağlık sempozyumu için hazırlığımız ve birçok şehirde sergi hazırlıklarımız devam etmektedir. Aynı şekilde bende War Memorial’ın daveti üzerine 14 Mart tarihinde Canberra’da yapılacak olan 100. yıl konferansında “Arıburnu Çıkartması” başlıklı bildiriyi sunacağım. Bunlar yakın hedefler. İlerisi için de dergi çıkarmak ve elektronik bir kütüphane oluşturmak gibi fikirlerimiz var. Tabi zamanla başka etkinliklerimizde mutlaka olacak.
100. yıl olduğu için birçok kurum ve kuruluş etkinlik planlıyor. Dernek bu noktada sizden yardım talebinde bulunulduğunda derneğin fonksiyonu ne oluyor?
Bize bu şekilde talep geldiğinde söz konusu kurum veya kuruluşların öncelikle tam olarak ne istediğini anlamaya çalışıyoruz. Eğer bizim destek verebileceğimiz bir konu ise elbette Çanakkale Destanının tanınması amacıyla kendilerine destek veriyoruz. Daha önce bahsettiğim gibi güçlü bir ekibe sahip olduğumuz için çok kısa sürede istenilen desteği verebiliyoruz. Çünkü bizim bu kurum ve kuruluşlardan farkımız harp tarihi konusuna gönüllü oluşumuzdur. Gönüllülük esasına dayanan bir etkinliğin ömrü de daha uzun oluyor. Örneğin Einstein; “eğer bir işi yaparken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsanız o işi yapın” diyor. Yani zorla yapılan şeyden hayır gelmez. Gönüllülük esasında yapılan işlerin ömrü daha uzun oluyor çünkü insanlar bu işle uğraşmaktan zevk alıyor. Bu sebeple destek ve hizmet verme noktasında çok güçlü bir derneğiz.
Birazda dernek yönetiminden bahsedebilir miyiz? Başkanlığını siz yürütüyorsunuz ki, siz zaten uluslararası arenada tanınan bir insansınız. Aynı zamanda güçlü bir ekipten bahsettiniz. Birazda bunları tanıyabilir miyiz? Yani kimler yönetiyor derneği?
Sırasıyla gidecek olursam, Başkan yardımcılığı görevinde E. Dz. Albay M. Haluk ÇAÐLAR ile Başbakanlık Osmanlı Arşivi uzmanlarından ve birçok kitabın yazarı ve editörü Muzaffer ALBAYRAK Bey bulunmaktadır. Bunların yanında, Çanakkale Harbi konusunda yine bir otorite olan Şahin ALDOÐAN arkadaşım, doktor ve aynı zamanda araştırmacı-yazar Tuncay YILMAZER, yine yayımlanmış kitapları bulunan Basri Emin SÜTLÜ ve Tabya ve bataryalar üzerinde çalışmaları bulunan araştırmacı-yazar Bayram AKGÜN, Harp fotoğrafları koleksiyoneri ve araştırmacı-yazar Mustafa Onur YURDAL, araştırmacı-yazar Ahmet YURTTAKAL, Çanakkale Savaşlarının Türk eğitim sistemine etkisi üzerine tez yazmış araştırmacı-yazar İsmail SABAH, Çanakkale Muharebelerinde Tekirdağ isimli eserin sahibi araştırmacı-yazar İslam ÖZDEMİR, koleksiyoner Seyit Ahmet SILAY, Çanakkale Gazisi Halis ATAKSOR’un torunu Serdar ATAKSOR Beyefendi, Gaziantep Hasan Kalyoncu Üniversitesi İngilizce Okutmanı Zekeriya DURMAZ, İngilizce öğretmeni ve Anzak günlükleri kitabının yazarı İsmail SEZGİN, Turizmci ve Alan Kılavuzu Vural ÖZTECİK Beyefendi, Volkan ELDEM Beyefendi gibi isimler kurucu üyelerimizdir.
Bu isimler Çanakkale Savaşları ve harp tarihi konusunda yıllardır uğraşan insanlar. Tabi bizden ziyade arkadan gelen nesil daha önemli. Çünkü bu işi esas devam ettirecek olanlar onlar. Biz bilgi birikimimizi onlara aktararak daha doğru bilgilerle bu konuya eğilmeleri için mücadele ediyoruz.
O zaman derneğin amaçlarından bir diğeri de geçmiş ve gelecek arasında köprü kurmak diye bilir miyiz?
Elbette mümkündür. Şimdi bakınız! Tarih tekerrürden ibarettir derler. İnsanlar aynı hataları yapmasa tarih tekerrür etmez. Bu konuda Yahya Kemal şöyle diyor; kökü mazide olan atiyim. Mazisi olmayan, tarihi olmayan milletler bile kendine bir tarih yaratmaya çalışırken bizim hiç bir şey yapmadan durmamız beklenemez. Çünkü geçmişi olmayanın atiside olmaz. Atatürk’ün de dediği gibi “tarihini bilmeyen milletler yok olmaya mahkûmdur” bu sebeple bizlere de görevler düşmektedir.
Peki, son olarak derneğe kimler üye olabiliyor?
Bu konuya ilgi duyan herkesi üyeliğe kabul ediyoruz. (O zaman bu derneğe üye olmak için tarihe merak önkoşuldur diye bilir miyiz?) Elbette çünkü derneğimiz bu konuya merakı olan insanların bilgi birikimlerini paylaşma imkânı sunma amacıyla da kuruldu.