GELİBOLU’YU ANLAMAK

Ayraç Kitap Dergisi Çanakkale Özel Sayısı

1915’te Çanakkale Boğazını ele geçirmeye, İstanbul’u işgal etmeye ve Rusya’ya yardım götürmeye yönelik İngiliz-Fransız ortak harekatına karşı yürüttüğümüz Çanakkale Savaşı, hem I. Dünya Savaşı’nın hem de tarihimizin en önemli savaşlarından biridir. Ayraç Kitap Dergisi olarak bugüne kadar daha iyisini yapmak için beklediğimiz Çanakkale Dosyası’nı 4. yılımızda yapmış bulunuyoruz.


 


Bu sayı tarihimizin dönüm noktalarımızdan olan Çanakkale Savaşı özel sayısı… Çanakkale bizi biz yapan bir savaştır. Hem Çanakkale’de yaşananları, hem Çanakkale Savaşı sonrası devlet ve millet olarak Çanakkale vefasızlığımızı, hem de Çanakkale’nin son zamanlarda artan popülerliğini araştırdık, konuştuk. Ayrıca Çanakkale’ye dair neler yapılabilir? sorusuna cevaplar aradık.


 


Çanakkale tabi çok çetrefilli bir dosya oldu. Çünkü savaşın akabinden günümüze gelinen süreçte Çanakkale, siyasete malzeme yapılan bir konu. 2000’li yıllardan sonra muhafazakar belediyelerin etkinliğiyle Çanakkale’ye giden sayısı 2.5 milyonlara kadar çıktıysa da son zamanlarda yine bir düşüş söz konusu. Bunun yanında Çanakkale’ye gidenler hakkında laik-muhafazakar çekişmesi de çok tartışıldı. Bu çekişme sonucunda Çanakkale’de yaşananlar yeniden konuşuldu ve herkes kendi tarihini kendisi yazmaya başladı!


 


Bugün Çanakkale, birbirlerini ötekileştirmiş grupların sloganlarına, söylemlerine ve “tarihsel gerçek” dedikleri ispatlarına maruz kaldı. Dergimizde de göreceksiniz bu konuları. Savaşın ne anlama geldiği, ve bu savaşı milletçe sahiplenmemiz gerektiği unutuldu. Çanakkale’yi böyle bir hale getirmenin, geçmişini sahiplenemeyen, sahiplendiğinde de ideolojik fikirleriyle milleti birbirinden ayıran bizler, Çanakkale’yi yeniden fethetmek zorundayız. Eğe Çanakkale’yi yeniden fethedebilirsek, üzerinde yaşadığımız coğrafyanın ve Ortadoğu’nun anlamını yeniden keşfedebiliriz.


 


Dosyamızda birbirinden farklı görüşleri bilerek dile getirdik. İstedik ki Ayraç okurları bu dosyayla Çanakkale’ye yönelsinler ve Çanakkale’deki tarihsel gerçekliği kendileri keşfetsinler. Nelerin yaşandığını bizzat kendileri araştırıp okusunlar. Bu minvalde Çanakkale kitaplarını genişçe incelemeye gayret ettik. Sizler de okudukça her kesimin kendisine has Çanakkale’sini yazdığını farkedeceksiniz.


 


 


– Çanakkale filmleri pastadan pay alma sevdasından öteye neden gidemiyor?


– Çanakkale’de Laik-Muhafazakar çekişmesinin altında yatan sebepler…


– Çanakkale’ye şimdiye kadar neden kayıtsız kaldık?


– Mustafa Kemal’in Çanakkale’deki rolü neydi? Çanakkale’yi neden anlatamadık, neden yazamadık?


 


 


41. Sayımızdan Söyleşiler:


 Başbakanlık Osmanlı Arşivleri Uzmanı Muzaffer Albayrak:


“Çanakkale’den bize yadigar kalan tarihi mirası muhafaza edemedik.”


 


Çanakkale Koleksiyoneri Seyit Ahmet Sılay:


“Çanakkale Savaşı 1915 Aralık’ta bitmedi benim için. Ben 1915 Aralık’tan sonraki günümüze kadar gelinen sürecin mücadelesini veriyorum hâlâ…”


 


Dr. Mehmed Niyazi:


“Çanakkale hakkında 253.000 kitap yazılabilir…”


 


 

8.571 okunma

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir