Seyahatnameler, seyyahların önyargılarını taşımaları sebebiyle eleştirilseler de tarihsel gerçeklerle bütünleşen önemli ayrıntılar da içerirler. Bu kaynaklar, hem “dışarıdan bir bakış açısı” ile yeni bilgilere ulaşmamıza hem de bilgi sahibi olduğumuz konularda “farklı yorumlarla” geniş bir perspektif yakalamamıza yardımcı olurlar. Nihayet seyahatnameler birincil kaynaklardır ve her birincil kaynak gibi tarih araştırmalarında çok büyük önem taşırlar. Biz de arşiv belgelerinin tamamlayıcısı olarak gördüğümüz bu kaynakları kullanarak 1553-1673 döneminde gayrimüslim Osmanlı tebaasının bir tasvirini elde etmeyi amaçladık.
Doğu kültür ve mirası gibi Osmanlı medeniyetinin de Batı’ya aktarılmasında son derece önemli rol oynayan seyyahlar, ziyaret ettikleri İstanbul’u ve ahalisini dikkatle gözlemlemişler ve düşüncelerini kaleme almışlardır. Yazıları dönemin en çok okunanları arasındadır. Onların bu yazıları sayesindedir ki XVI.-XVII. yüzyıl İstanbul’unda yaşayan gayrimüslimlerin sosyal, kültürel ve dinî hayatlarına dair oldukça net bir panorama elde edilebilmektedir. Bu panoramanın en belirgin özelliklerinden biri, hiç kuşkusuz İstanbul’un bir kavşak noktası olmasıdır. Bu kavşakta buluşan seyyahlar ve gayrimüslim Osmanlı tebaası arasında özellikle Rumlar, seyyahlara bilgi, belge, kitap ve diğer değerli eserleri temin ederek Doğu-Batı temasına zemin hazırlamıştır.
Seyyahların İstanbul’un gayrimüslim ahalisi konusunda verdiği bilgilerden, halinden memnun ve kuyumculuktan çok para kazanan bir Rum cemaati; ticaret ve zanaatla meşgul, fiziksel özellikleri Türklere çok benzeyen bir Ermeni topluluğu; diğer cemaatlere kıyasla Osmanlı Sarayı’na daha yakın; iç ve dış ticaretle uğraşan bir Yahudi cemaati ile karşılaşıyoruz. Bunların yanında Türkçe konuşan Hıristiyanlar olarak seyyahların ilgisini çeken Karamanlı Hıristiyan cemaati ile yarı göçebe halde yaşayan Çingeneleri de unutmamak gerekir.
Çalışmamıza seyahatname diye adlandırdığımız kaynak türünün özellikleri ve Osmanlı Tarihi araştırmalarında kullanımı hakkında bir Giriş ile başladık. Bu bölümde aynı zamanda kullanacağımız yöntemi de izah ettik. Özellikle günümüzde gayrimüslimler hakkında yapılan araştırma sayısındaki artışı göz önüne alarak, literatüre dair bir değerlendirme yapmanın, bilinenleri ortaya koymak ve araştırmamızın farkını vurgulamak için gerekli olduğunu düşündük.
Seyyahı tanımak seyahatnamedeki verileri değerlendirmek için son derece önemlidir. Bu düşünceyle ilk bölümü İstanbul’u ziyaret eden seyyahlar ile seyahatnamelerinin tanıtılmasına ayırdık. Bu bölümde, çalışmamızın temel kaynağı olarak ele aldığımız 12 seyyah, önce kısa biyografileri ve meslekî uğraşları ile tanıtıldı, ardından eserleri, farklı baskıları, çeşitli dillere tercümeleri ve hakkında yapılan araştırmaları ile ortaya konuldu.
Asıl konumuz olan seyyahların gayrimüslimlere dair izlenimlerini üç bölümde topladık: Mekân, İnsan, İnanç. Mekân adını taşıyan ikinci bölümünde gayrimüslimlerin dinî hayatlarını ve gündelik yaşamlarını sürdürdükleri yerleri genelden özele doğru bir sıraya dizdik. İstanbul şehri coğrafî sınırınızı oluşturduğundan ve en yoğun gayrimüslim nüfusu barındırdığından ilk olarak Galata’yı ele aldık. Galata, hem Osmanlı tebaası olan gayrimüslimlerin hem geçici bir süre için İstanbul’da ikâmet eden yabancıların hem de yabancı ülke elçililerinin yaşadığı bir dünyadır. Aynı dinî inanca sahip olmalarına rağmen, farklı etnik köken ve mezhebe dayanan Rum ve Ermeni patrikhanelerini ayrı ayrı inceledik. Hıristiyanlık’ta ibadet yeri olan kilisenin yanında, seyyahların zaman zaman Müslüman Türklerin de gittiğini yazdığı ayazma ve meyhaneleri, Yahudi ve Hıristiyanlara ait mezarlıkları, son olarak da gayrimüslimlerin yaşadığı evleri bahse konu ettik.
İnsan adını verdiğimiz üçüncü bölümü cemaatlere, din adamlarına ve bireye tahsis ettik. Cemaatler kısmı Rumlar, Ermeniler, Yahudiler, Karamanlılar ve Çingeneler olarak sınıflandırılmıştır. Hıristiyan din adamlarını anlattığımız ikinci kısımda onların giydikleri tören kıyafetlerinden aldıkları ücretlere kadar ayrıntılı bir anlatım sunduk. Bu bölümün son kısmında ise kendi cemaatleri için önemli şahsiyetler olarak görünen ve seyyahların ismen kaydettiği kişileri sıraladık. Gayrimüslimlerin Cemaat Dışı Toplumsal İmajı adını verdiğimiz kısım, seyyahların gayrimüslimlerin toplumsal görünümü ile ilgili yazdıklarının bir değerlendirmesidir.
İnanç başlığını taşıyan dördüncü bölümde, Hıristiyan inancının temel esaslarını ve dönemin Hıristiyan dünyası için oldukça önemli olan Augsburg İnancası’nı seyyahların dilinden aktardık. Bu kısımda kitabî bilgilerden ziyade, inancın hayata yansımasını vermeye çalıştık. Bu doğrultuda, dinî mekânlarda icra edilen ayin, vaftiz, evlenme ve cenaze gibi dinî törenler ile yortular olabildiğince teferruatlı bir şekilde anlatıldı.
Eserin içeriği hakkında verilen bu bilgilerden sonra, hazırlanışının da bahse konu edilmesi gerekiyor. Bir kitap olarak okuyucuya ulaşan bu çalışma, 2011 yılında tamamlanan “Batılı Seyyahlara Göre İstanbul’un Gayrimüslim Ahalisi (1553-1673)” başlıklı doktora tezinin gözden geçirilmiş halidir. Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı’nda yürütülen tez çalışmasının danışmanlığını Doç. Dr. Rüya Kılıç üstlenmiştir. Kendilerinin özenli takibi beni de titiz davranmaya sevk etti. Emeği için minnettarım. Seyahatname türü birincil kaynaklara karşı akademik ilgimin artması, Prof. Dr. İsmail Aka’nın yönlendirmesi sayesinde olmuştur. Seyahatnamelerle tanışmamı sağlayan Aka’nın verdiği destekle Schuyler’in “Türkistan” adlı seyahatnamesi (İstanbul: Paradigma, 2007, Halil Çetin ile birlikte) Türkçeye kazandırılmıştır. Hocama müteşekkirim ve kendisine sağlıklı uzun ömürler diliyorum. Prof. Dr. Bahaeddin Yediyıldız ve Prof. Dr. A. Nezihi Turan, yaptıkları değerlendirme ve eleştirileriyle araştırmamın yönünü belirlemede bana yardımcı oldular. Kendilerine teşekkürü zevkli bir borç biliyorum. Akademik hayata girişimde ve devamında bana duyduğu güven ile esirgemediği destek için eşim Halil Çetin’e çok teşekkür ediyorum. Gotik Almanca metinlerin tercümesinde benden yardımlarını esirgemeyen Prof. Dr. Battal Arvasi ve Doç. Dr. H. Bayram Soy’a da şükranlarımı sunuyorum. Türkçe dilbilgisi imlasına uygunluğu açısından çalışmamı okuyan kıymetli ağabeyim Vasfi Keser’e de çok şey borçluyum, sağ olsun.
Seyahatnamelere ulaşmamda yardımlarını gördüğüm Prof. Dr. Mehmet Öz, Prof. Dr. A. İbrahim Savaş ve Doç. Dr. Hüseyin Çınar’a da ayrıca teşekkür ederim. TBMM Kütüphanesi’ndeki kitaplara kolayca ulaşmamı sağlayan yeğenim Ali Tezcan’a, tüm üniversite kütüphanelerinden en hızlı şekilde yararlanmamı sağlayan Çankırı Karatekin Üniversitesi Kütüphanesi personeline de yardımları için müteşekkirim.
Çalışmamı yayınlayan Yeditepe Yayınlarına ve yayına girmeden önce kitabımı okuma zahmetine katlanan Ebubekir Keklik’e çok teşekkür ederim. Son olarak doktora tezinin doğasında olan eksiklikler bir yana, karşılaşılan her türlü hatanın sorumluluğu bendenize aittir.
Firdevs Çetin
Aralık, 2011
İstanbullu Gayrimüslimler –Firdevs Çetin
Yeditepe Yatınları
Mayıs 2012- 584 S.