GELİBOLU’YU ANLAMAK

Savaş Lordu Kitchener – Sir George Arthur (Muzaffer Albayrak)

İngiliz ordusunun Birinci Dünya Savaşı’nda liderliğini yapan Lord Kitchener’ın askerlik ve idarecilik kariyerinin başlıca hatlarını anlatan bu kitap biyografik bir eser olmakla beraber; Filistin, Mısır, Sudan, Güney Afrika, Hindistan’daki İngiliz siyasetini ve nihayet I. Dünya Savaşı’nı İngiltere ekseninde anlatması açısından aynı zamanda bir tarih kitabı yerindedir.


Sıradışı bir karaktere sahip olan Kitchener daha bir teğmenken 1870-71 Almanya-Fransa savaşında Fransız ordusunda gönüllü olarak bulundu. Masa başı görevlerden sürekli kaçan Kitchener, İngiltere’nin üzerinde geleceğe yönelik emeller beslediği Filistin ve Sina Yarımadası’nın topografik haritalarının hazırlanmasında görev aldı. Bu sayede Kitchener Arap kültürünü ve Arapçayı öğrendi. 1880’de Kastamonu’da konsolos vekili olarak bulunarak Türkleri ve Osmanlı Devleti’ni yakından tanımak fırsatı buldu.


İngiltere’de Kitchener’ın yıldızının parlayıp büyük bir asker ve komutan olarak tanınması, 1896-98’de Sudan’daki Mehdi hareketini bitirerek Hartum’u işgal etmesi ve 1899-1902 arasında Boer Harbini kazanarak Güney Afrika’yı İngiltere’ye bağlamasıyla olmuştu. Kitchener, görevini yerine getirirken her yola başvurmuş, sert ve acımasız yöntemler uygulamaktan kaçınmamıştı. Sudan’da Mehdi hareketini kırmak için uyguladığı vahşi kıyıma İngiltere bir yana Avrupa’nın hiçbir ülkesinde tepki gösterilmemişken, Güney Afrika’da Boer Savaşı esnasında Boer gerillalarının direnişini sona erdirmek için, onlara destek veren köylülerin tarlalarını yakması, kadın çocuk demeden toplama kamplarına doldurması İngiltere’de bile eleştirilmişti.


I. Dünya Savaşı başlayınca Kitchener, İngiltere Savaş Bakanlığına gerildi. Onun göreve gelmesi İngilizler için bir şanstı. Zira İngilizlerin kuvvetli bir kara ordusu yoktu. Kitchener bütün gayretini sayıca büyük ve iyi donatılmış bir kara ordusunun hazırlanmasına sarf etti. İngiliz halkı nezdinde sahip olduğu karizması, gönüllü asker toplamakta çok etkili oldu ve bu sayede 1914’te 6 tümen olan orduyu 1916 yılı başında 70 tümene çıkardı. Şüphesiz bu hiç kimsenin beklemediği bir başarıydı ve Kitchener’ın cepheye sürdüğü iki milyonluk İngiliz ordusu savaşın kazanılmasında önemli etken oldu.


Kitchener, I. Dünya Savaşı’nın erken biteceğine dair oluşan genel kanaate katılmayarak savaşın en az üç sene süreceğini öngörüp planlarını buna göre yapmıştı. Bir asker olarak, takdire değer bir askeri mekanizma olan Alman ordusu hakkındaki beğenisini gizlemezse de Almanlardan nefret ederdi.


Kitchener için Türklere yapılacak bir taarruz ancak Mısır ve Süveyş Kanalı’nın güvenliğini temin edecekse yapılmalıydı. Bu maksada ulaşmak için onun aklından geçen plan, İskenderun’a yapılacak çıkarma ile Filistin ve Irak’ın demiryolu ulaşım hattını kesmeye yönelikti. Çanakkale’ye bir harekât düzenlenmesine Churchill tarafından ikna edilmişti; ancak uğranılan başarısızlığa rağmen Çanakkale taarruzunun Türklerin zinde kuvvetlerini kırıp zayıflatması açısından ileriye dönük faydaları olduğu kanaatindeydi.


Kitchener, sıfırdan başlayıp hazırladığı ve 1915’ten itibaren cepheye sürdüğü “Kitchener Orduları”nın nihai başarısını göremedi. Resmi görüşme yapmak üzere Rusya’ya giderken 5 Haziran 1916’da içinde bulunduğu Hampshire kruvazörü Orkney Adası açıklarında bir Alman mayınına çarparak battı. Kitchener boğularak öldü.


George Arthur tarafından yazılıp 1920’de basılan Kitchener’ın Hayatı isimli üç ciltlik eser, Fransa’da kısaltılarak Kitchener ve Harp adıyla tek cilt halinde yayımlanmıştır. Fransızca nüsha Miralay (Albay) Sabit tarafından Osmanlıca’ya çevrilmiştir. Elinizdeki kitap, Osmanlıca olan bu çevirinin sadeleştirilerek yeni harflere çevrilmiş hâlidir. Kitabın orijinalindeki dipnotlara ilave olarak tarafımızdan açıklayıcı mahiyette dipnotlar eklenmek suretiyle hazırlanmıştır.

13.579 okunma

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir