İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı – İlber Ortaylı ( Tarık Suat Demren )Tarih: 22/02/2008 / Toplam Yorum 4 / Yazar Adı: / Okunma 25876 ![]() 19.yy Batı karşısında savunma durumuna geçen Osmanlı İmparatorluğu’nda, padişahlarından Bab-ı Âli bürokratlarına, aydınlarına kadar tüm kurumlarıyla dönüşümlerin yaşandığı bir süreçti. Toplumların, milletlerin dönüşümünün sancısız olamayacağı hep söylenir. Bu bakımdan 19 yy. özellikle Tanzimatın ilanı ve sonrasında gelişen olaylarıyla gerçekten de “imparatorluğun en uzun yüzyılı” idi. Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın da yazdığı gibi Tanzimat 11.yy.’dan beri batı ile ilişkide olan, çarpışan bir toplumun iktisadi, sınai Batı uygarlığı karşısındaki direnişiydi. Örnek yoktu, bu alanda da ecdadımız bir öncülük yapmak ve yenidünyanın şartlarına uyum sağlamak uymak zorundaydı. (s. 269) Tarık Suat Demren , İlber Hoca’nın bu kült eserini değerlendirirken Osmanlı tarihi ile ilgilenenlerin , genellikle imparatorluğun en görkemli dönemiyle yani 15 -17. yy’a odaklandığını, bu dönemden sonrası ise alelacele kapatılmak istenen bir hesap gibi kolaylıkla tasviye edilip cumhuriyete geçildiğini belirtiyor. Oysa imparatorluk cumhuriyete birçok kurum bırakmıştır; parlamentarizm, üniversite, eğitim sistemi, maliye sistemi, basın başta olmak üzere. Kitabın arka kapağında da değinildiği gibi, "Günümüz Türkiye'sinin sorunlarını ve dinamiklerini kavramak, ülkenin dünya konjonktüründeki yerini olanca açıklığıyla görebilmek için başvurulabilecek en vazgeçilmez kaynak, 19. Yüzyıl'da Osmanlı İmparatorluğu'nun yaşadığı serüvendir." |
||||||||||||
Bir adam ağır ağır, nazik bir üslupta, yumuşak bir ses tonunda konuşur. Sesinin tonu kendinden o kadar emindir ki, bahsettiği meseleye hâkimiyeti kadar bu ses tonunun güvenilirliğinden de etkilenirsiniz. İlber hoca konuşurken bende bıraktığı etki budur. İlginç olan, İlber hoca yazarken de aynı üslupta yazar. Sanki karşınızdadır, bir yere oturmuş, sohbet ediyorsunuzdur. Her ne kadar bahsedeceğim kitabına yönelik olarak, tarih alanında, özellikle de Tanzimat ve Osmanlı modernleşmesi konularında ön bilgisi olmayanlara ağır geleceği yönünde eleştiriler var ise de ben buna katılmıyorum. "İmparatorluğun En uzun Yüzyılı" ilk olarak 1983 yılında basılmış. 1995'e kadar dar bir çerçevedeki tarih meraklıları haricinde çok ilgi gördüğü söylenemez. İlber hocanın Osmanlının 700 yılı kutlamaları vesilesi ile yaptığı çıkış sonrasında hem genel olarak Osmanlı tarihine hem de İlber hocanın eserlerine yönelik ilgi çok arttığını görüyoruz. 1983'den 1995'e kadar 3 baskı yapmış olan bu kitabın 1999–2006 arası dönemde 21 baskı yapması da bunun ispatı gibi. Osmanlı tarihi ile ilgilenenler genellikle imparatorluğun en görkemli dönemiyle yani 15 -17. yüzyıllarla ilgilenirler, bu dönemden sonrası ise alelacele kapatılmak istenen bir hesap gibi kolaylıkla tasviye edilir ve oradan cumhuriyete geçilir. Oysa imparatorluk cumhuriyete birçok kurum bırakmıştır; parlamentarizm, üniversite, eğitim sistemi, maliye sistemi, basın başta olmak üzere. Dolayısı ile kitabın arka kapağında da değinildiği gibi, "Günümüz Türkiye'sinin sorunlarını ve dinamiklerini kavramak, ülkenin dünya konjonktüründeki yerini olanca açıklığıyla görebilmek için başvurulabilecek en vazgeçilmez kaynak, 19. Yüzyıl'da Osmanlı İmparatorluğu'nun yaşadığı serüvendir." İlber hoca kitabın giriş bölümünde Osmanlı modernleşmesinin Tanzimat devri ile sınırlanamayacağı, daha eskiye uzanan bir olgu olduğunu belirtir. Osmanlı modernleşmesinin Avrupalılar ile ani karşılaşmaktan kaynaklanan bir şok da olmadığını savunan yazar, Osmanlı coğrafyasının tarihi boyunca Avrupa coğrafyası ile siyasi ve iktisadi yönden bir beraberlik içinde olduğunu söyler. Her toplumun zaman akışı içinde değişim geçirdiğini, Osmanlı'nın doğuşu ve yükselişinin ise tarihin hızlandığı bir döneme rastladığını, devletin klasik dönemi diye ifade nitelenen ilk dört yüz yılda bile dil, kültür, din, idari, askeri ve mali yapıda değişmeler olduğunu vurgulayan İlber hoca, Osmanlı modernleşmesinin sadece Osmanlı Türkiyesini değil, "diğer Müslüman toplumları da kapsadığını" ifade eder. İlber Hoca Osmanlı toplumun modernleşmesini modernleşmenin klasik tarifi olan "gelişmiş toplumun özelliklerinin gelişmemiş toplum tarafından alınması" (mimétisme) gibi bir tümce ile anlaşılamayacağını savunur. Hocaya göre modernleşme olgusu kaba bir deyişle var olan değişmenin değişmesidir. Osmanlı ülkesinde modernleşmenin salt değişen dış dünyanın etkisiyle olmadığı söyleyen İlber hoca "yaşamın var olan kalıplarının kırılmasının yalnız buhar medeniyetinin, limanlar, demiryolları ve bankaların eseri değildir. Şark kendi bilincinde de, yaşadığı zaman çizgisinin, değişen çevre ve dünyanın farkına vardı" diyerek daha bütün bir paradigma değişimine vurgu yapar. Bu bağlamda da Osmanlı insanının 18. yüzyıldan beri dil öğrendiğini, zaman ve mekan bilincinin değiştiğini, yani yeni bir tarih bilincinin uyandığını, yeni bir aydın kesiminin oluştuğunu ve bu aydınların da dünya tarihi ve coğrafyasını tanımaya, çevresini değiştirmeye başladığını belirtir. Modernleşme Avrupa ile direk alakalı bir mesele olduğundan İlber hocanın Batı - Batılılaşma ile ilgili görüşleri de çok önem arzediyor. Şöyle diyor İlber hoca: "Batı nedir? Bugün bu soruya Avrupa diye cevap verenlerin yanında Amerika, dahası Japonya diye cevap verenler var. İşe sanayi imparatorluklarının bilânçolarıyla bakınca Japonya Batı'ya girer. Parlamentarizm diye bakınca Sarklığın prototipi diye gözlenen Hindistan niye Batı olmasın ki? Kavram kalıplarını böylesine yaymaya devam edince en sarsılmaz mütearifelerin bile yetmezliği görülür. En yaygın tarif şu: Batı uygarlığı Helen-Hıristiyan bir uygarlıktır. O zaman Ortadoğu'daki Nasturileri ne yapalım? Kendileri Batı'nın en eski Hıristiyanları kadar Hıristiyan olup, Helen dili ve düşünce yöntemiyle de Avrupa'dan çok daha önce temasa geçmişlerdir ve hatta o dilin ardındaki düşünce ve yöntemle de.. Hele yanı başlarındaki Süryaniler için bu keyfiyet hiç tartışma götürmez. [..] Batı uygarlığının Hıristiyan kanadını Protestanlıkla özdeşleştirme yanlıları da var. Ancak bu görüş sahiplerinin talihsizliği şudur: Protestanlık ortaya çıktığında Batı uygarlığı denen şey çoktan tarihin fırınından çıkıp kalıplara dökülmüştür. (s.18) Kitap sonuç kısmıyla birlikte 8 bölümden oluşuyor. Bunlar sırasıyla; "Alemdar Sultan Mahmud ve Kavalalı", "Osmanlı Uluslarının Yeniçağı", "Osmanlı Tarihinde Babıâli Asrı", "Aydın Mutlakıyet ve Merkeziyetçi Reformlar", "Laik Hukuk ve Eğitim Gelişimi", "Reformcuların Çıkmazı", "Tanzimat Adamı ve Tanzimat Toplumu" ve "Sonuç". Rusçuk ayanı Alemdar Mustafa Paşanın reformcu padişah III. Selim'i tekrar tahta geçirme çabası, II. Mahmud'un tahta geçişi ve faaliyetleri, İlber Hoca'nın "Otaokratik Gelişme" dediği, sanayi devrimini gerçekleştiren Batı toplumunun gelişimine yetişme çabası olarak bilinçli ve uyarılmış gelişme faaliyetleri sergilenmesi ve bunların dönemin Rusyasının aynı minvaldeki faaliyetleri ile kıyaslanması, ulusalcılık hareketlerinin analizi, bunların modernleşmeye ve imparatorluğun yıkımına olan etkileri, Hatt-ı Hümayunun okunması ile Babıâli'nin gerçek hükümet döneminin başlaması, Osmanlı'nın geleneksel devlet tipinden, modern merkeziyetçi devlet tipine geçiş süreci ve bu süreçte idareyi güçlendiren yenilikler, değişime uyabilmek için laik hukuk ve eğitim alanında yapılan faaliyetler, reformların ve değişimin ekonomik alandaki olumsuz etkileri ilk bölümlerde öne çıkan konulardan bazıları. Tüm bu süreçler işlerken Osmanlı'nın yönetim felsefesi olarak tebaya bakışına da şu sözlerle vurgu yapıyor İlber hoca: "19 yy.ın otokratik yönetimi sanayi, tarım, ticaret ve eğitimde güdümlü bir gelişme politikası izlemiştir ve tebaya 17.-18. yy monarşileri gibi bir sürü olarak değil, zabturabt altına alınması gerekli, ama kanun ve düzenin güvencesi altında yaşamaya ve daha insanca muameleye hak kazanmış bir halk olarak bakar. Sultan II. Mahmut'un şu sözleri anlamlıdır: 'Saltanatın millet için dehşet ve korku kaynağı değil, destek olmasını isterim.' “ "Reformcuların çıkmazı" başlıklı bölümünde 1854'te ilk dış borçlanma, borçların zamanında ödenememesi, bunun neticesinde Duyun-u Umumiye'nin kurulması ve bunun sonuçlarına değinen Ortaylı, Osmanlı iktisadi yapısına ve bankacılığa değindikten sonra 19. yüzyıl dünyasının gerektirdiği siyasi ve idari yapıyı kurmak için çabalayan reformcuların, çağlarına uygun olmayan bir iktisadi yapı devraldıklarını, bir başka deyişle, dünya görüşleri uygarlık anlayışları ve devlet gelenekleri arasındaki çelişkili yolun, iktisadi engelleri aşamadığını belirtiyor. Hoca'ya göre "Osmanlı modernleşmesinin çıkmazı" da bu oluyor.. "Tanzimat Adamı ve Tanzimat Toplumu" başlığı taşıyan son bölüm ise oldukça önemli. "Modern çağın toplumları artık tarihi yaşamayıp, yapıyorlardı. Tanzimat aydınları da tutucu yöneticisinden muhalif yazarına kadar çağdaş dünyada varolmak için değişmek ve olaylara yön vermek gerektiğini anlamıştı" diyen Ortaylı, Tanzimat aydınlarını yaygın eleştirilerin aksine oldukça iyi hasletlerle değerlendiriyor. Hatta öyle ki cumhuriyetin ilk yıllarında Tanzimat aydınları gibi adamlarımız olsaydı ülkenin bugün çok daha ileri bir konumda olacağını iddia ediyor. (İnsan bazen İlber hocanın tarihten çıkıp gelmiş kudretli bir Babıali bürokratı olduğunu düşünmüyor değil.) Sonuç bölümde Genç Osmanlılara da değinen Ortaylı, kitabı şu cümlelerle bitiriyor: "Tanzimat dönemi XI. yüzyıldan beri Batı ile ilişkide olan, çarpışan bir toplumun, iktisadi, sınaî Batı uygarlığı karşısındaki bir direnişidir. Örnek yoktu, bu alanda da ecdadımız bir öncülük yapmak ve yeni dünyanın şartlarına uymak zorundaydı. [..] Uzun ve sancılı bir asır halen sürmektedir. Hüküm vermek tarihçi için zordur, çünkü Tanzimat devri tarihinin geniş coğrafya üzerindeki kavimlerin tarihidir, kapanmış bir bilinç değil, dramatik gelişmelerle halen yaşayan bir tarihtir" Kitapta anlatılanlar, Osmanlı'nın, okullardaki tarih kitaplarında, anlatılmayan, adeta kayıp addedilen ama aslında çok önemli olan bir dönemine ışık tutuyor. Tarih okumalarında ve yorumlarında yeralan beylik yargılara Hoca'nın cümlelerinde rastlayamazsınız, derinlemesine ve titiz bir araştırmanın, yılların birikiminin damıtılmışıdır o satırlar. "İmparatorluğun en uzun yüzyılı".. Halihazırda okunan ya da elde okunmayı bekleyen ne varsa hemen bırakılmalı, bu kitap okunmalı; hem geçmişi hem de bugünü anlayabilmek için.. |
||||||||||||
********************** Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahiplerinin kendileri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşleri Tuncay Yılmazer'in benimsediği anlamına gelmez. Yorum bölümü özgür bir tartışma ortamı yaratmak için vardır. Ancak saldırgan ve düzeysiz yorumlar yayınlanmayacaktır. Eğer bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatmanızı istirham ederiz. ********************** |
||||||||||||
YORUMLAR |
||||||||||||
|
||||||||||||
|
||||||||||||
KATEGORİDEKİ DİĞER BAŞLIKLAR |
||||||||||||
Site İçi Arama
Kategoriler
Rastgele Seçilen 10 Yazı
- 1 - Tarihin Sarıkamış Duruşması- Ramazan Balcı Söyleşisi - 22/12/2007 Hit: 11679
- 2 - Elveda Zeytindağı – 100.Yıl Dönümü’nde Kudüs’ün Kaybını Yeniden Değerlendirmek (Tuncay Yılmazer) - 09/12/2018 Hit: 1530
- 3 - Çanakkale Savaşı Sonrasında Mezarlıklar İle İlgili Ortaya Çıkan Sorunlar Ve Yapılan Tartışmalar (Burhan Sayılır) - 30/08/2018 Hit: 4353
- 4 - Çanakkale Muharebelerinde Osmanlı Ordusunun Asker Kaybı (Ayhan Candan) - 28/03/2016 Hit: 11531
- 5 - Çanakkale 1915 Ölüme Koşanlar - Recep Şükrü Apuhan ( Tuncay Yılmazer ) - 12/04/2007 Hit: 9681
- 6 - İstanbul’da Savaş Günleri - Wilhelm Feldmann ( Tuncay Yılmazer ) - 22/08/2007 Hit: 18030
- 7 - Acı bir Çanakkale Türküsüne adanan 4 yıllık bir emeğin takdimi- Harmanyeri 1915 (Yönetmen: Gürdal Uğur) - 16/02/2015 Hit: 6027
- 8 - Türkiye nin Bağdat Büyükelçiliği Kutü-l Amare Zaferini her yıl kutluyor ( Faruk Kaymakçı) - 31/03/2016 Hit: 6360
- 9 - PROGRAM: İtilaf Devletlerinin Çanakkale den Tahliyelerinin 100. Yılı-Onlar Giderken - 05/01/2016 Hit: 4488
- 10 - NTV Tarih'te Şehit Teğmen İbrahim Naci Bey Dosyası - 01/03/2013 Hit: 7826
Yazarlar
Popüler 20 Yazı
- Okunma Adet:
- 100. Yılında II. Meşrutiyet (“Didar-ı Hürriyet” kitabının yazarı Sacit Kutlu İle Söyleşi )-1. Bölüm Okunma Adet:112016
- Sarıkamış Kuşatma Harekâtı’na Ait Değerlendirmeler ( M. Şahin Aldoğan ) Okunma Adet:90640
- 18 Mart Kahramanı Cevat Paşa ( Ahmet Yurttakal ) Okunma Adet:82300
- 9 Ocak 1916 - İtilaf Devletlerinin Gelibolu Yarımadasını Tahliye Harekâtı ( Melike Bayrak ) Okunma Adet:66556
- 1.Dünya Savaşında Türkiye Dışında ve Anadolu’da Esir Kampları Balıkesir Esir Kampı (Aydın Ayhan) Okunma Adet:65296
- Balkan Muharebeleri Sırasında Mustafa Kemal'in Çanakkale Bölgesindeki Faaliyetleri (Yrd. Doç. Dr. Mithat Atabay) Okunma Adet:64159
- 1915 Çanakkale Cesarettepe Kahramanı Kırşehirli Mehmet Çavuş ( Cemalettin Yıldız ) Okunma Adet:62592
- İlk Türk Hemşiresi Safiye Hüseyin (Elbi) (Ahmet Yurttakal) Okunma Adet:55651
- Kutülammare’de Esir Alınan İngiliz Ordusu ve General Townshend (Muzaffer Albayrak) Okunma Adet:54965
- Muhafazakâr Türk Basınının Altı Büyük Çanakkale Yanlışı… ( Ozan Bodur ) Okunma Adet:54796
- 18 Mart 1915’den 18 Mart 2009’a Çanakkale Deniz Zaferi ( Melike Bayrak) Okunma Adet:51862
- Çanakkale’deki En Başarılı Alman: Otto Hersing ve U-21 Denizaltısı (Ahmet Yurttakal) Okunma Adet:48951
- Çanakkale Savaşı ve Diplomasi ( Tuncay Yılmazer ) Okunma Adet:47102
- Rumeli Mecidiye Tabyası Topçu Neferi Kahraman Niğdeli Ali ( Ömer Arslan ) Okunma Adet:47066
- 25 Nisan 1915 Çanakkale Kara Muharebeleri ( Melike Bayrak ) Okunma Adet:46696
- Balkan Harbi’nin Toplumsal-Siyasal ve Ekonomik Etkileri -2 ( Sacit Kutlu ) Okunma Adet:43222
- 57. Alay Şehitliği’nin Yeniden Düzenlenmesi Üzerine (Tuncay Yılmazer) Okunma Adet:41583
- 25 Nisan 1915 Arıburnu Anzak Çıkarması Üzerine Şahin Aldoğan ile Söyleşi – 1 (Tuncay Yılmazer) Okunma Adet:39892
- 18 Mart Özel Yazısı: Dardanos’a Şan Verenler ( İslam Özdemir) Okunma Adet:37402
- ARMAGEDDON’A DOĞRU ADIM ADIM… General Allenby, Osmanlı Ordusu’nu Filistin’de Nasıl Yok Etti? (Tuncay Yılmazer) Okunma Adet:36091
Son Yorumlananlar
- 10791-Melike Bayrak - Öncelikle yazını çok taraflı bulduğumu belirtmek isterim. Yazınızda geçen üç ayrı noktayı da ayrıca ... 16-09-2018-- Haber Başlığı:Mustafa Kemal Atatürk ve Enver Paşa (İsmail Pehlivan)
- 10766-CEMAL KARACİĞER Ruhları Şad Olsun- ALLAH ONLARDAN RAZI OLSUN BİZ NE KADAR BİLMESEK DE RABBİMİZ BİLİYOR ONLARI .MEKANLARI CENNET OLSUN ... 13-09-2018-- Haber Başlığı:18 Mart Kahramanı Cevat Paşa ( Ahmet Yurttakal )
- 10674-isimsiz - Ciddi bir emeğin mahsûlü olduğu anlaşılan ufuk açıcı ve değerli m... 20-08-2018-- Haber Başlığı:Türkiye’de Beş Sene - Liman von Sanders’in Hatıraları ( Muzaffer Albayrak)
- 10613-emre gelibolu- Gökhan bey tanışan birisi olarak şunu söyleyebilirim. Müthiş alcak gönüllü birisi bilgi ve birikimi ... 20-07-2018-- Haber Başlığı:Çanakkale Savaşı Belgeselleri Yapımcısı Gökhan Tarkan Karaman ile söyleşi (Tuncay Yılmazer)
- 10587-Yusuf Harita- Bu haritada ikiz koyunun altinda bir cizgi var cizginin uzerinde iki cizgi var bu bu iki cizgi sani... 17-06-2018-- Haber Başlığı:25 Nisan 1915 Çıkarmaları Sırasında (Ertuğrul ve Tekke Koyları ile Arıburnu Sahillerinde) Türklerin Makineli Tüfekleri Var Mıydı?(1.Bölüm) (Gürsel Akıngüç)
- 10571-Cemalettin Yıldız Hayırlı olsun.- Çanakkale Savaşı Siperin Ardı Vatan (Gürsel Göncü -Şahin Aldoğan ) yeni düzenlemeli baskısını hayırl... 23-05-2018-- Haber Başlığı:Çanakkale Savaşı Siperin Ardı Vatan (Gürsel Göncü - Şahin Aldoğan)
- 10568-Cemalettin Yıldız Teşekkürler Burhan Bey.- Yıllardır beklediğimiz Seddülbahirin yaralı Arslanı 26. Alay ,3. Tabur Kumandanı Binbaşı Mahmut Sabr... 08-05-2018-- Haber Başlığı:Mahmut Sabri Bey Ve Seddülbahir Savunmasının İlk Üç Günü (Burhan Sayılır)
- 10566-gürsel göncü - Gayet isabetli tesbitler ve yeni data'lar içeren bir referans makalesi. Tebrikler. İki noktaya ... 03-05-2018-- Haber Başlığı:25 Nisan 1915 Gelibolu Yarımadası Çıkarmaları Üzerine Taktik Yaklaşımlar (Bülend Özen)
- 10564-idris ilkan kurt - Tşeküürler ömer bey projem için çok faydalı güze liyi bilgil, bi site olmuş allah razı olsun eyw :}... 28-04-2018-- Haber Başlığı:
- 10562-Tolga Yılmaz
Başka makale- Erhan Bey,
Yazınız için tebrik ederiz. Emeğinize sağlık.
Bahsettiğiniz konuyla ilgili ... 18-04-2018-- Haber Başlığı:Çanakkale Savaşı Esnasında Çekildiği İddia Edilen Bir Fotoğraf Hakkında (Erhan Çifçi)
Önerilen Yazılar
- Okunma Adet:
- Arıburnu Muharebeleri Raporu (2) - Mustafa Kemal (Tuncay Yılmazer ) Okunma Adet:24053
- Tehcir Övünülecek Bir Uygulama Değildir ( Tuncay Yılmazer ) Okunma Adet:21173
- Çanakkale Cephesinde Bir Müderris- Abdullah Fevzi Efendi ( Muzaffer Albayrak) Okunma Adet:21687
- 25 Nisan 1915 Arıburnu Anzak Çıkarması Üzerine Şahin Aldoğan ile Söyleşi – 1 (Tuncay Yılmazer) Okunma Adet:39892
- Propaganda Filmlerinin Bir Prototipi olarak Arabistanlı Lawrence (Enver Gülşen) Okunma Adet:24542
- “Bin Kere Çoğalan Cehennem” 4-6 Haziran 1915 , Üçüncü Kirte Muharebesi ( Tuncay Yılmazer ) Okunma Adet:32307
- Çanakkale Muharebe Alanlarında Çevre Kirliliği ( Tuncay Yılmazer ) Okunma Adet:22550
- 100. Yılında II. Meşrutiyet (“Didar-ı Hürriyet” kitabının yazarı Sacit Kutlu İle Söyleşi )-1. Bölüm Okunma Adet:112016
En Çok Yorumlanan
- 1915 Çanakkale Cesarettepe Kahramanı Kırşehirli
Mehmet Çavuş ( Cemalettin Yıldız )
Yorum Adet:52Okunma Adet:62592 - Çanakkale Savaşı Belgeselleri Yapımcısı Gökhan Tarkan Karaman ile söyleşi (Tuncay Yılmazer)
Yorum Adet:32Okunma Adet:12322 - 9 Ocak 1916 - İtilaf Devletlerinin Gelibolu Yarımadasını Tahliye Harekâtı ( Melike Bayrak )
Yorum Adet:29Okunma Adet:66556 - En Büyük Tehlike ( Tuncay Yılmazer )
Yorum Adet:21Okunma Adet:34091 - 19 Mayıs'ın Ardından ( İslam Özdemir )
Yorum Adet:20Okunma Adet:24012 - Muhafazakâr Türk Basınının Altı Büyük Çanakkale Yanlışı… ( Ozan Bodur )
Yorum Adet:19Okunma Adet:54796 - Birinci Dünya Savaşında Ölen Alman Askerlerin Kayıp Listesi ( Hafize Kasar )
Yorum Adet:18Okunma Adet:35258 - Alibeyköy Lisesi konferansının ardından... ( Tuncay Yılmazer )
Yorum Adet:17Okunma Adet:24321 - Türkiye Cumhuriyeti'nin En Büyük Askeri Tarihçisi Kurmay Yarbay Bursalı Mehmet Nihat Bey 'e Vefa ( Cemalettin Yıldız )
Yorum Adet:16Okunma Adet:27555 - Bir Fotoğraf , Bir Soru... ( A.Yurttakal - İ. Sezgin )
Yorum Adet:15Okunma Adet:21954 - 57. Alay Şehitliği’nin Yeniden Düzenlenmesi Üzerine (Tuncay Yılmazer)
Yorum Adet:15Okunma Adet:41583 - Çanakkale Gazisi Hüseyin Akdoğan (Ahmet Yurttakal)
Yorum Adet:14Okunma Adet:26927 - Teğmen Remzi nin Hatıralarında Zığındere Muharebeleri (M. Şahin Aldoğan)
Yorum Adet:14Okunma Adet:27006 - Kırım Harbinden Günümüze Haydarpaşa Mezarlığı 2. Bölüm ( İslam Özdemir)
Yorum Adet:13Okunma Adet:31932 - Küçük Muavenet'in Büyük Başarısı ( Duygu Ak )
Yorum Adet:13Okunma Adet:19118
Ziyaretçi İstatistiği
-
Tekil (Bugün)
685 Toplam
10564419 En Fazla
17793 Ortalama
2420 Üye Sayısı
1032 Bugün Üye Olan
0 - ANASAYFA
- KURALLAR
- RESİM ARŞİVİ
- İLETİŞİM
- ZİYARETÇİ DEFTERİ